240 entry daha
  • akraba akrabanın ölmesini istemez
    sürünsünde seyredeyim der
  • en iyisidir,zaten gerisi hikayedir.
  • yakınlık hissinin, damardaki kanın muhteviyatıyla alakasının olmadığının göstergesi
  • tek nedeni kentleşmedir.

    kırk yılda bir gördüğün ve hemen hemen hiçbirşey paylaşmadığın birisi ile nasıl bir yakınlık hissedebilirsin ki?
  • babam öldüğünden beri hiçbiriyle görüşmem.
  • kimseye kan bağım var diye yakınlık hissetmek zorunda değilim.onları sıradan, çevremden birer insan gibi değerlendirip davranınca daha az yorucu ve hakettikleri konumda olacaklar, kafanızsa daha rahat tabiki .
  • 3-5 yıl öncesine kadar yakınlık gibi şeyler cezbederdi. kalabalık olmak, gülmek, eğlenmek iyi gelirdi.

    ne var ki işin içine para, borç, miras vs işleri girdi. hepsinin maskesi düştü. 30 yaşım itibariyle 1-2 si hariç kimseyle görüşmeme, kimseyi de siklememe kararı aldım. şu anda yapılanları düşündükçe gerçekten bu zamana kadar neden yapmamışım diye düşünüyorum bazen.
  • oldum olası bende var olan duygu. insanı insan olduğu için sevmek dışında ekstra çaba sarfetmek istemedim hiç bir zaman.
  • her şeye olduğu gibi buna da muhalefet olmak isterdim, tamam hatta muhalefet olanlarınıza da katılıyor gibiyim, fakat... nası örneklendirsem bilemedim ama, mesela; bir gün karaciğere ihtiyacın olursa, umarım o gün de bu kadar artist olabilirsin. neyse tamam acıtasyon yapmıyım ama zor zamanında yanında olan akrabaların olur ve rahatlama gelir sana, depresyonun içinden çıkarsın. ozaman dersin ki; ulan ben neler düşünüyordum, bunlar benim yanımda oldu, şimdi kafam biraz düzeldi ve daha sağlıklı bakabiliyorum dünyaya.

    not: akrabalarından pek bir yardım görmemiş kişi.

    edit: özellikle baba tarafımda, hiç görmemiş olduğum akrabalarım bile olsa; gitsem çat kapı, bana samimi şekilde davranıp, kucak açacaklarını bilirim. bu insana huzur veriyor.
  • başka ailelerdeki yakın bağları ve sıkı ilişkileri gördükçe, suçluluk duygusuna neden olur.
    her ailede sorunlu, çekilmez, geçimsiz, çıkarcı birileri var mutlaka.
    ama bir bakıyorsun buna rağmen kabile hayatı yaşayabiliyorlar. bazı hanelerde yazları yirmi kişi bir arada kalıyor. nasıl bir hoşgörü ve sevgi varsa artık aralarında. ben o kadar insanı sadece yirmi dakika görsem kendimi dağlara vurup, ağlamak istiyorum.
    ağzımı kerpeten açmıyor, resmen içime çöküyorum.
    ve sorun bende onun da farkındayım ama neyse ki türünün tek örneği bir ruh hastası değilmişim.
312 entry daha
hesabın var mı? giriş yap