• yaşıt çocuklar arasında yaşanan, nispeten güçlü olan çocuğun kendisine göre daha zayıf olan çocuğa uyguladığı psikolojik veya fiziksel şiddetin ifadesidir. yetişkin olarak sizi de zorlayan, zaman zaman duygusal fırtınalar yaşamanıza neden olan çözümü oldukça zor bir durumdur.
  • yumruk--tekme--sopa--bıçak gibi bir sıralama tavsiye edildiğini duymuştum bir yerde... ya da tam tersi miydi?
  • bunun her türlüsünü eğitim hayatı boyunca yaşamış ve yaşayan olan biri olarak tavsiye vereceğim ki benzer durumları yaşayan yavrucaklar minimum zarar görsün. bullying, ergenlikte yapılan salakça eylemlerden biri gibi gözükse de aslında etkisi uzun ve kalıcıdır. sana yol göstermemiş ebeveyn ve ailen de varsa, arkadaş çevrende yoksa, tıpkı benim gibi yalnız hissetmen normaldir. şimdi iyi dinleyin,

    öncelikle en önemli olan şey duygusal güç. karşınızdaki sizi un ufak edebilecek biri bile olsa korkmadığınızı göstermeniz gerekir. çok net diyorum yumruk en kötü çözüm ama siz yine de dalga geçtiğinde kesinlikle cesaretli olun, laflarınızla onu itin götüne sokun. tabii ki fiziksel olarak onu alt edemeyecekseniz kavgaya kalkışmayın. bunu bir gelişim ve motivasyon fırsatı olarak görün, fiziksel olarak güçlenin. güçlendiğin zaman pislik olana iki kere pislik olacaksın; sana bir bağırana sen iki bağıracaksın. ondan daha yüksek sesle bağıracaksın. sevgili dostum, dik dur ve dik yürü. kesin, net, anlaşılır ve açık biçimde konuş. konuşurken ses tonun ortalamanın 1 tık yükseğine çıkar. hatta ani çıkışlar ve ani düşüşler bile yapabilirsin. bırak sana deli desinler, ezik demelerinden iyidir.
    dediğim şeyleri harfi harfine yap sonra bana teşekkür et.

    not: bir daha karşılaşmayacağınız kişilerden maruz kaldığınız sözlü şiddete kayıtsız kalın. havlasın kendi kendine.

    “kötüler, onlara tahammül edildikçe azarlar.”
  • özellikle eşcinsellerin maruz kaldığı ve ileride travmatik sonuçlar doğurabilecek zorbalıktır. çocukların bilgisiz yetişmesi, yetişkinlerden öğrendiklerini akranlarında uygulamasından kaynaklıdır.
  • çocukların ne kadar acımasız olabileceğinin kanıtıdır.

    geçen hafta ingiltere'de anti-bullying week idi.

    2019 anti-bullying week sloganı change start with us. 11-16 yaş arasındaki 1000 öğrenci ile bir rapor hazırlamışlar. bu rapora göre:

    - %24'ü haftada en az bir kez zorbalığa uğruyor. %3'ü(neredeyse her sınıfta 1 öğrenci) her gün zorbalığa uğradığını ifade etmiş.
    - %11'i zorbalık nedeniyle okulda devamsızlık yapmış.
    - %19'u zorbalıktan kaçınmak için arkadaşları ile zaman geçirmekten sakınıyor.
    - %19'u zorbalık nedeniyle sosyal medyadan ve online oyunlardan kaçınıyor.
    - çocukken zorbalığa uğramanın yetişkinliğe kadar süren etkilerinin olabileceğini belirtiyorlar.
    - %76'sı sosyal medya ve oyun platformlarının zorbalıkla başa çıkma yöntemlerini değiştirmek için daha fazlasını yapması gerektiğini, %48'i okullarının daha fazlasını yapması gerektiğini belirtmiş.
    - %44'ü medya ve influencerların zorbalığı azaltma gücüne sahip olduğunu söylemiş.
    -% 73'ü yetişkinlerin sorunun üstesinden gelmeye yardımcı olmak için adım atması gerektiğini ve % 25'i yetişkinlerin online ve yüz yüze davranışlar için iyi rol modelleri olmadıklarını, çocukların % 23'ü ebeveynlerinin kendileriyle zorbalık hakkında konuşmadıklarını söylemiş.

    kaynak

    veriler ne kadar gerçeği yansıtıyor bilemiyorum fakat farkındalığı arttırma konusunda gayet başarılı olmuşlar.

    bizim ülkemizde neden doğru düzgün bir şey yapılmıyor merak ediyorum.
  • insanları buna maruz bırakan vasat yavşaklar, sanki hiçbir şey olmamış gibi, hiçbir şey yapmamışlar gibi ve sanki çok iyi insanlarmış gibi hayatlarına devam ederler. gayet mutlu ve başarılı hayatlar yaşayabilmektedirler.

    maruz kalanlar ise, ömür boyu yakalarını bırakmayacak travmalar eşliğinde, bazen potansiyellerinin çok uzağında onları izler, lanet ederler.

    ayrıca bu zorbalık, buluşmaları eziyet haline getirir. aradan kaç yıl geçerse geçsin, biraraya gelindiğinde, yaşanan her şey olduğu yerde durmaktadır ve temelde hiçbir şey değişmemiştir.
  • zamanında ben de buna maruz kalmıştım. orta okul yıllarımda sınıfta sürekli bana zorbalık yapan bir piç evladı, döl sızıntısı bir yavşak vardı. çocuk cılız ve koca kafalı bir şeydi. tek güvendiği, sınıftaki ayı gibi olan kankasıydı. korktuğumdan değil, sabrımdan günlerce haftalarca sustum ve bir gün ben sıramda otururken tepeme gelip yine kafama vurmaya, beni tehdit etmeye başlamıştı. artık bende nasıl bir birikmişlik vardıysa, hiç beklemediği bir anda, çenemi açıp küfür bile etmeden çocuğun sol gözüne efsane ötesi bi sağ kroşe yerleştirdim ve çocuk resmen ağır çekimde sırt üstü düşerek knock out oldu. yarım saat ayıltmaya çalıştılar döl kuruntusunu. hastaneye götürdüler sonra, orada kendine gelmiş. arkasından ayısı geldi, onun da yakasından tutup sağ gözüyle burnu arası bi noktaya kafayı gömdüm o da şuurunu yitirdi, arkasından sağ sol sağ sol göbeğine yumrukları gömdüm. o da bi sıraya yığıldı kaldı. hiç beklemedikleri anda beklemedikleri adam olduğum için gardlarını alamamış olmaları lehime oldu. ertesi gün ikisi de okula gelmediler. geldikleri günde ise o ufak piç kurusunun yüzünün solu mosmor, ayının ise sağ gözünün altı mor kırmızı karışımı ve şiş haldeydi.

    çok yanlış adama çattıklarını anlamaları her ne kadar geç olsa da, okulun sonraki günlerinde ve dönemlerinde döl akıntısı piç beni görünce sağa çekilir, hatta bazen ceketini iliklediğini, kafasını önüne eğdiğini bilirim. bu bebelerin büyüdüklerinde çakal it köpek birilerinin emir komutasına girip potansiyel birer köpek olacakları ta o zamandan aşikardı.
  • eğitim hayatının içindeyseniz ne yazık ki bu durumla çok karşı karşıya geliyorsunuz. gerçekten çok hassas ve hemen müdahale edilmesi gereken bir konu.

    bunun bir çok sebebinin olduğunu düşünenler olmakla birlikte bence bunun yegane sebebi aile ortamıdır. bir çocuğun çevresinden bir şekilde öğrenmediği bir davranışı göstermesi çok olağan değildir. bu yüzden çocukların eğitimi yanında ailelerin de eğitilmesi gerekiyor. aksi durumda davranış sadece o an bastırılır.

    bu zorbalığın şu anda en önemli olanı ise göçmen çocuklarına karşı yapılan zorbalık. çocuklar zorbalığa uğradıkça kendi grubundan başka bireylerle bir araya gelip çeteleşiyorlar ve ortaya çok kötü sonuçlar çıkıyor. ve önlem alınmazsa önümüzdeki yıllarda bu durumun çok çok vahim sonuçları olacaktır.
  • akla gelmese de orta okul lise çağındaki kızların kendi içinde birbirine yaptıkları zorbalık, erkekler arasında yapılandan daha ince, daha detaylı ve inciticidir.
    ama dikkat edin ki bahsetmek istediğim vurgu cinsiyetler arası farklar ve/veya cinsiyetçilik değildir.
    orta okul çağındaki kızlarda sıkça görülen, hemcinsini aşağılama, popülerlik uğruna bunu kalabalık içinde yapma, fiziksel değil sözel bir zorbalık.
    sadece sözel yetilerini kullandıklarını, fiziksel kavgaya karışmayacaklarını bildiklerinden dolayı, verilecek zararı arttırmak için öyle bir kurarlar ki cümlelerini, kurbanın sadece şimdiki zamanını degil, gelecek zamanını da kapsayan koşullar malzeme edilir bu sözlü karalamaya.
    sonrasında yanlarına topladıkları iki üç kişilik destek grubu ile kurbanı arkadaşsız bırakmak için her şeyi yaparlar.

    bu konudan muzdarip çocuklardan gördüğüm duyduğum şeyler o kadar acımasız ki, insan hayret ediyor.

    o yaştaki bir kızın, yumruklarını kelimelere taşımasından bu kadar gurur duymasını sağlayacak ne olabilir? nasıl bir ev bir çocuğu böyle yapar?
    sonradan gözlemledim ki evde baba figürü ağır basan, kardeşler arasında gözle görülür ayrım yapan aileler (ve daha fazlası), çocuklarının bu davranışlarından sorumlu.

    çocuk, evde gördüğü şeyleri hisleriyle harmanlaştırıp dışarıya yansıtır. kimisi evde ezilmenin etkisi ile okulda kabadayı olur, kimisi de evde ezildiği için kendisine yapılan kabadayılıklara sesini çıkaramaz.
hesabın var mı? giriş yap