• genel olarak ilköğretim ve lisede akranların birbirine sistematik olarak zarar vermesi olarak tanımlanabilecek durum.

    hemen hemen her okulun her sınıfında bir örneğinin olduğuna eminim.

    sabah pazar'da konuyla ilgili olarak bir şeyler var:

    http://www.sabah.com.tr/…da-akran-zorbaligina-hayir

    http://www.sabah.com.tr/…akran-zorbaligi-cok-yaygin
  • ingilizcede (bkz: bullying) olarak geçer.
  • engellenmesi mümkün olmayan olgudur,

    ilk ve orta okulda zorbalık yapmış ve mağduru olmuş birisi olarak söylüyorum ki siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın, seminerler verin, velileri bilinçlendirin, eğer çocuğunuzun bulunduğu ortamda bir zorba varsa, çocuğunuzun o ortamda bulunmaktan başka bir seçeneği yoksa ve çocuğunuz zorbayı dövemeyecek, sindiremeyecek veya korkutamayacak konumdaysa ve zorba ile dost değilse, potansiyel bir av olacaktır,

    insanın okul hayatını siker, zaten iple çekilen hafta sonlarını nihai kurtuluşa dönüştürür, okulda ise sürekli tedirgin, tetikte ve saklanmaya yer arayan bir zavallıya dönüştürür zorbalığa maruz kalanı,

    ancak bu durumlar ilk ve orta okulda lisede olduğu kadar hayati değildir kanımca, zira ilk ve orta okuldan sonra insanın kişiliğinde bir ton değişim olur, kimisi yaptıklarından pişman olur, kimisi nasıl pıstığına güler kendi kendine,

    ama bu iş lisede, veya mobbing şeklinde iş yerlerinde yapılıyorsa durum çok ciddi ve hayati demektir iki taraf için de zira cinayet ve intihar sebebi bile olabilir ...

    tek çözüm ortam değiştirmektir, çocuğun zorbalığa uğradığı okulu veya sınıfı değiştirmek bir nebze faydalı olabilir, ya da olmayabilir zira her tecrübenin katkısı vardır insana hele ki bu denli bir tecrübenin ...

    yıllar sonra gelen edit: o zamanlar biraz pesimist yazmışım fakat bu duruma maruz kalan çocuğun diş göstermesi, bully'yle doğru şekilde yüzleşmesi sorunu çözme konusunda faydalı olabilir. yıllarca korkup her hakarete eyvallah çekmektense karşı koyup dayak yemek bile kişiliği daha iyi etkiler diye düşünüyorum. ama tabii bunun bıçağı var, bilmem nesi var, bu kadar riskli durumlarda kabadayılık yapmamak lazım.

    türkiye'de bu konuda eğitim kurumlarımız çok sıkıntılı. okulla eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan hırbolar yıllarca okullarda ne hocalara ders anlattırıyor ne garibim çocukların ders dinlemesine, okulda rahat etmelerine fırsat veriyor. zorbalığı görmek de bir hayat dersidir, hayata bir hazırlıktır. buna karşı her çocuk farklı bir mekanizma geliştirir, böylece kendini geliştirmiş olur elbet.

    yani lakap takma, küfür etme vs. gibi durumlar biraz çocuklar arası vahşi muhabbetin doğal sonuçları. ama işin çok ileri boyutlara vardığı noktalarda artık çocuğun başvurabileceği ve 'etkili sonuç' alabileceği merciler olması lazım. mesela okulda bir zorba, bir çocuğun ölümü ile sonuçlanabilecek bir eylemde bulunduysa bunun sonucunda o zorbanın artık o ortamda daha fazla barındırılmaması, icabında okuldan atılması lazım.

    öğretmenlerin ve yöneticilerin, özellikle erkek öğretmenlerin ve okul yöneticilerin, daha babacan ve cevval olmaları lazım. okul ortamında biraz ağır abi olup boynu bükük çocukların arkalarında durmaları lazım. yeri geldiğinde zorbayı kenara çekip onun üstünde de gerek saygı gerek korku yoluyla otorite kurabilir olmaları lazım. sabah 9 akşam 5 müfredatın dersini anlatıp basıp gitmekle iş bitmiyor. o sınıftaki çocuklar ailelerin size emanet ettiği körpecik canlar. bazıları zorba olsa bile. ve böyle bir ortamda otorite sahibinin tek görevi dersi dinletmesi değildir. adaleti sağlamak da pekala otoritenin görevidir.

    yani öğretmen veya görevli, beden dersi soyunma odasına kim kimi aşağılıyor itip kakıyor bilecek, kim kimin kantin parasına harçlığına çöküyor bilecek, kim kime lakap takıyor bilecek ve soruna yönelik özel çözüm üretecek.

    ama dediğim gibi, bu konularda en temiz yaptırım yola gelmeyeceği her halinden belli olan zorbanın okuldan atılmasıdır. bazı insanları topluma kazandıramazsınız, yapacak bişi yok. hatta zorbanın anne babası da 'evet, benim çocuğum ne yazık ki bir zorba' diyebilmeli. ama çocuğu tablet kullandığı için geleceğin armstrong'uymuş gibi muamele eden ana baba böyle bir eleştiri yapabilir mi, zor.

    bu sebeple benim için en iyi okul, işe yaramaz öğrencisini kapı dışarı edebilen okuldur.
  • (bkz: akran istismarı)
    yabancı kavramların türkçeye çevrilmesinde yaşanan sıkıntılara bir örnek olabilir. ankara üniversitesi eğitim bilimleri fakültesi yayınında "akran zorbalığı" tercih edilmiş, istanbul'dan cerrahpaşa çocuk kürsüsü adolesan bölümü "akran istismarı" olarak çevirmiş.
  • 1982 senesinde norveç'te akran zorbalığı nedeniyle intihar eden üç erkek çocuğunun ülkede yarattığı şokun ardından literatüre giren kavram. ergenlik döneminde yaşanan intihar nedenlerinin içinde en yüksek oranı alan neden olduğu bilinmektedir. her suçta olduğu gibi tamamen önlenebilmesi mümkün olmasa da, zorbalığa uğrayan bireylerin sorunlarını paylaşabilecekleri kişi ya da kurumlara sahip olabilmeleri hayati önem taşır. sadece fiziksel değil sözlü şiddeti de içeren bu zorbalık biçimini "çocuktur yapar" mantığıyla değerlendirirsek bu gençler ilerleyen senelerde mevcut deneyimin neden olduğu travmaların etkisiyle çok daha ciddi psikolojik ve sosyal sorunlarla boğuşmak zorunda kalabilirler. üstelik okul ortamından soğumaları ve akademik başarının düşüşü de kaçınılmazdır.
  • bir ya da birden fazla ogrencinin kendilerinden daha gucsuz ogrencileri* kasitli ve surekli rahatsiz ederek ve kurbanin kendisini korumayacak durumda oldugu zorbaliktir. bu davranisi sergileyen ogrenciler zorba, maruz kalan ogrenciler ise kurban olarak isimlendirilir. birbirine esit guclere sahip iki kisinin tartismasi saldirganlik olarak kabul edilebilir ama zorbalik olarak kabul edilemez.
    (bkz: okul zorbaligi)
  • ilkokuldaki çocuğumun sınıfındaki bir çocuğa tüm sınıf tarafından sistematik olarak uygulandığına an itibariyle şahit olduğum tüyler ürpertici, kan donduran eylem.. ne yapılır, ne edilir bilmiyorum ama bir veli olarak keşke benim yapabileceğim birşey olsa.. umutsuzum sözlük..
  • iki akranın birbirine uyguladığı fiziksel ya da psikolojik şiddet. isim takma, alay etme, dışlama, darp etme gibi turleri ve nicelerini içinde barındıran; zorbalığa maruz kalan kişide ilk başlarda okula gitme isteğinde azalma, toplu yerlerden uzak durma ve kendini ifade etmek istememe gibi olumsuzluklara neden olabilecek bir durum.

    okulda bu durumla karşı karşıya kalan öğretmenlerin duruma erken müdahale etmesi gerekiyor. özellikle rehber öğretmenlere bu konuda çok iş düşüyor (akran arabuluculuğu).

    önemsenmeyip ötelendiğinde kriz dönemlerini olumlu atlatamayan bu kişinin ileride psikolojik sapkınlıklar ve rahatsızlıklarının olmasi ihtimaldir.

    bu yüzden çocuğunuzla ilgilenin, neler yaşadığını merak edin, sorun ve gözlemleyin. tüm bunların sonucunda ters giden bir şeyler sezerseniz okuduğu okuldaki öğretmenlerle-özellikle rehber öğretmen- iletişime geçin. lakin önemli bir konu ve başka yerlere kök salabilecek bir husus.
  • zorbalığa uğrayanı değil de zorbalığı zevk alarak yapan çocukları incelemek gerekir dediğim şey. misal bir çocuk hırçındır birazcık da arkadaşını hırpalar sonra devam etmez. çocuktur olur denilebilir bu durum için. ama sınıftaki tek çocuğun yaklaşık 20 çocuğun hakaretine,fiziksel şiddetine maruz kalması çok vahşi bir durum. evet vahşi. yetişkin olsa o ortamda bulunmaz veya tartışır bir şekilde kendini korur. çocuğa sen gerizekalısın derse 20 kişi e çocuk da büyüyünce kendini hep gerizekalı sanır. gidin şu çocuklarınızı doğru düzgün yetiştirin. kopyanızı yaratmayın.
hesabın var mı? giriş yap