• anneler balkondan "çocuğummmm evladımmm eve gel artık, ezan okundu" diye bağırırken, biraz daha sokakta kalabilmek için uydurulmuş oyundur.

    hava kararmaya yakın, biri mutlaka akşam ebesi oyununu hatırlardı, bütün gün oynanan oyunların içinde en güzeli, en zevklisi akşam ebesiydi sanki. bi kere nolursa olsun biri ebe olarak eve girecek, yarınki akşam ebesini bekleyecekti dört gözle, oyunun zevki bundaydı zaten. eğer gün içinde ip atlayıp top oynamaktan terlenmediyse, akşam ebesiyle terlenecek, koşuştururken yere düşülecek, çılgın kahkahalarla mahalle inletilecekti. sonra da mutlu mutlu eve gidilecekti..
  • küçükken sahip olduğum en garip fobilerden biri. allahım nasıl korkardım akşam ebesi ben olacam diye geberirdim resmen. hava kararmaya başlayınca annem çağırmadan bakkalın önündeki kasalarda oturmaya başlardım ki akşam ebesi başlarsa hemen recai amcanın bakkal dükkanına kaçar hiç gereği yokken bir çokonat olur ne bileyim bir sen sun gozoz olur hatta hovarda günümdeysem kutulu çikolata olur alırdım. bir keresinde bakkala kaçmam ayyuka çıkmış orada yakalanmıştım sonra 60 yaşında bakkal amcaya şaplak vurup akşam ebesiiiiiiiiiii diye bağırmıştım sırf bende kalmasın diye aman allahım özür dilerim recai amca. sanki akşam ebesi olarak eve gidersem annem eve almayacakmış gibi bir his kaplardı içimi.

    - anne
    - efendim oğlum
    - anne ben akşam ebesi oldum anne ihale bende kaldı anne yaktılar beni anne
    - git nerde ebe olduysan orda kal diyecek gibi gelirdi.
  • genellikle hava kararınca okuldan çıkan psikopat öğrencilerin birbirlerine "akşam ebesiiii" diye bağırarak gerdeğe giren damat misali sırtlarını patlattıkları, sokak sokak koşturdukları, akabinde kıçlarından akan terle sırılsıklam girdikleri evlerinde annelerinden sopa yiyerek sonlanan en basit çocuk oyunlarından biri. akşam ebesi olduğuna mı yanarsın, yediğin sopaya mı, yarın senle taşak geçecek arkadaşlarına mı? böyle de kallavi bi oyundur.
    (bkz: çocukluk oyunları)
  • 25 yaşındaki koca adamlar tarafından nevizade dönüşü taksim metrosu civarında oynandığında ismi "akşam ebesinin amı" olarak değişen oyun.
  • akşama kadar it ayağı yemiş gibi bir o yana bir bu yana koşan çocukların içlerinde kalan bir lokma enerjiyi harcamak için yaptıkları atraksiyon. ebeleye ebeleye sotelere kayanların şortlarını indirdikleri görülmüştür...
  • evlere dağılırken aniden başlatılan ve evlere biraz daha geç gitmemize neden olan şuursuzca oynadığımız günün son oyunu.
  • bazı ruhsuz velet kişilerin "tamam lan ebeysem ebeyim mına koyim,bitti!" diyip de daha 1-2 dakika geçmeden içine ettiği oyun olur kimi zamanlar....

    insan sırf o oyun başlatıcıdaki gözlere ait heyecana-hırsa-arzuya;oradan oraya sekmelere;lambalara-duvarlara tırmanmalara bakıp da inceden acır,ne bileyim en azından bir 5-10 dakikacık oynuyormuş ayağına yatar halbuki...
  • ebru şahbudak'ın, isim annesine ithaf ettiği, bir zamanların dergisi öykü-şiirde çıkan hikâyesi.
  • anne yada babanın balkondan yaptığı "geç oldu hadi artık eve" çağrısından sonra sakin sakin eve gitmek yerine o gün son kez mahallenin tozunu attırtan oyun. çocuk olmanın en güzel yanı belki de. şimdi işten eve dönerken, yada üniversitede biten dersin ardından dağılırken oyun tekrar moda olsa keşke...

    tabi bunu alan bunu da aldı (bkz: 80 lerde çocuk olmak)
  • evine donmekte olan cocuk guruhunun 'sona kalip dona kalan' elemani. butun gece uyuyamaz. ertedi gun ebeleyecegi insanlari dusunur.
hesabın var mı? giriş yap