• türklerin ıngilizcesi düzdür, aksansizdir diye bir inanış var. ben de böyle inanırdım. bir arapla, asyaliyla mukayese edilemeyecek kadar anlaşılır sayardim türk ıngilizcesini. ama geçenlerde endonezyalı, yanlıs duymadınız endonezyalı, bir arkadaşım türklerin çok ağır aksani olduğunu, kendilerininse ingilizceyi dümdüz, aksanlarini silerek konuşabildiklerini söyledi. (bkz: mavi ekran) yani neymiş, aksan göreceli imiş.
  • annem icin bazi diyaloglari ingilizce okuyorum, sonra telefondan dinliyor vesaire. bunda bir sorun yok da, ayni diyaloglarin turkce aciklamasini da yapiyorum kayitta. yeni farkediyorum ki billur gibi tukcem tam anlamiyla yavvvvsak dj turkcesine donmus arkadas, vay bana vaylar bana. artik havaya mi girdim, disko krali'ndaki nahide karakteri misali alti ay amerikaya gittim aksanim var'a mi donucem, allahlar esirgesin. siz turkler nasil diyor, vaddafak.
  • misal ispanyollarin ingilizcesinde 'r' lerin baskinligi.
    disaridan son derece hos duyulan birsey olmasina ragmen bilhassa turklerin saklamaya calistiklari ve bu cabalari sonucunda rezil sesler . aslinda guzel bir ozelliktir ve son derece etkileyicidir.l
    ornek icin sibel tuzun'un superstar sarkisi verilebilir. be kadin yuvarlamaya calisma su kelimeleri.
  • bir coğrafi bölgede yaşayan insanların tamamının aynı konuşma bozukluğuna sahip olması durumuna verilen fiyakalı isim. *
  • aksanlı konuşmak, bilinmeyen bir araştırmaya göre temel insan özelliğiymiş. hızla ve sürekli oluşan, ortaya çıkan bir fenomen olarak. bu bir yerde yerin, bölgenin, grubun damgası, şifresi anlamına geliyor. hem aidiyetle, hem dışarıdan korunmakla ilgisi var. mahşerde bile birbirimizi aksandan bulup tanıyabiliriz. dışarlıklı biri zamanla aksana uyum sağlayıp, farklı ortama geçtiğinde aksanı bırakabiliyor.
    my fair lady'deki profesör sonra suyun akışını değiştirmeye kalkışacaktır, ama filmin başlarında her yöre için tipik, hatta patognomonik konuşma özellikleri olduğunu ileri sürerken karikatürize olsa da bir doğruya yaslanıyordu.

    ["eğer ejderhalarla kendi dillerinde konuşabilseydim," dedi arren, "aksanım bozukmuş düzgünmüş, umursamazdım."] ursula k. le guin - the farthest shore

    (bkz: ağız/@ibisile), şive
  • çok başarılı işlere imza atan, yaklaşık 3 aydır keşfettiğim ancak kendisinin yaklaşık 3 senedir aktif olduğunu tahmin ettiğim, türk rapper, mc.

    kendisini ilk keşfedişim kum ile düet yaptığı "uzak" şarkısı oldu, çok iyi uyum yakalamış iki adet rapper, kaç kez dinlediğimi sayamadım.

    https://www.youtube.com/watch?v=trnhypm_e5a

    en sevdiğim şarkısı "kayıp". hem klip açısından, hem sözler açısından genel olarak ortaya farkını koyan bir yapım olmuş.

    https://www.youtube.com/watch?v=4bnlnyvtxae

    tek diyeceğim bahtı, bahtları açık olsun, ellerinize, kulağınıza, dilinize sağlık!
  • son albümü çok iyi olan türk rapper özellikle kavga şarkısı çok hoşuma gitti değeri belki sonradan anlaşılır.
  • ispanyolcada da vardır bu aksan hede hödösü... : accent aigu ve tilda
  • ki$iye anne karninda genetik olu$an bir durummu$. son ara$tirmalara gore (ciddiyim), dogan bebeklerin aglamasi aksana sahip ve aileye (memlekete) gore degi$mekte.
  • ingilizcede en sevdiğim aksan güneyli aksanı bir de avusturalya’lıların aksanı, bir gevşek yaya yaya konuşuyorlar. irlanda ingilizcesi de değişiktir.
hesabın var mı? giriş yap