al götür
-
seyduna ve sahrud 5 albümünden bir parça.
al götür
en açık yüreğim yüzün senin
en açık yürekliliğim gözlerim senin
senin adınla başlar güne benimde gözlerim
ilk harfidir bakışlarımın dilinde elalım
arkası kopkoyu yalnızlığı, günümün
imkansız aşk düğümlüsü dolaşır
tay bacaklım ay parçam
atın soylu güzelliğine katarak sevdiğimsin
sağırlarına hasretim
suların yeraltına çekildiği
kuşların göçten dönmediği
ve giderken dağların yaralarını kanatlarıyla tarayıp sardıkları
bir ülkem, bir çocukluk hasretimin adı başlangıcısın
gel, al beni, her ilişkide bir
parçası kalan ömrümü toparla
sonrada al götür
atlara üryan bilinen o topraklar
kekliğe pusu kurulmayan kendi sesinden
rüzgarlara rengini veren kızıl güllere
çık sular gibi çıplak dağlara
nevrozlara suların azizliğine
sohbetin demine
bir masal boyu köyümü al götür
ölümün ağıtlardaki güzelliğine
orda o dağ köylerinde
gece yarıları pencereye ince bir türküyle
suya ekmeğe inerler
ağızlarına inercesine sanki öyle rahat
bıyıkları gibi sarkarlar evlerin içlerine
çocuklar korkmasın yada öykünmesin diye
pusatsız tekin
gövdelerinde taş diplerinin soluklanması
dip diri yürekleriyle
tehdit gibi dolaşsalarda dağlarda
asıl tehditin yalnızlık olduğunu
insani olmadığını en iyi bilen eşkiyalar
daha karanlıkları kuşatılmamış yerlere al götür
al götür unuttun konuşmayı kent ikliminde
susmaları usul usul büyüdü dilimde
benden yeniden bir dil yarat sen ile başlayan
elharım kanatacaksan sen kanat
atları seviyorsun ya
atsız kentlere inat
sen kanat
bu kentte çürüdüm içim rahay
yeterki sen kanat
al köpüklenen sağrımda sağalt kanatacak kadar
sonra kanatlarından korkmayan kırlangıçların indiği sulara götür
yıka beni kuşlarca
aktayım kentli gençliğimi eynimde
yollara kurdum gözlerimi
seni getirecek ayaklarına
gögsünü verecek yollara ricada bulundum
benden önce öpmesin o canımın içlerini
çakıllarla taşlarla incitmesin
parmak uçlarından başlayacağım eğilip öpmeye
istanbulu ayaklarının altına turap edip sereceğim
dalgın ve yorgun yüreğim gibi çileli ayaklarını
al götür beni elhar
sesimin soluğumun kaynağı
türkülerimin yağmalanmadığı o iklime al götür -
ayakkabı satan hasan abi nin lafı. dükkana gir ayakkabıya bak hele bir de ayağın da bir dene. al götür. al götür.
mal dükkandan çıksına uğraşıyor. (para önemli değil) yeter ki al götür. -
ah bir rüya gör,
alsın götürsün seni uçlarına.
bakışı koksun, damlaları yayılsın kınkanatlarca
uyanış tat, kalkımın gepgerçek düş olsun.
(bkz: alır götürür)
(bkz: al götür beni) -
benim genelde böyle çıtı pıtı minyon kızları alıp götüresim geliyor...
-
tunay bozyiğit'in, arpej yapım etiketiyle yayınlanan tekli çalışmasında yeniden yorumladığı parça.
söz: tunay bozyiğit
müzik: inan tat
düzenleme: inan tat
yüzdeyüz film imzalı klibi buradan izlemek mümkün.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap