al pacino

• (bkz: scent of a woman)filmini bir arkadaş ile birlikte tekrar izledim harbiden de bu adam dünya tarihinin en iyi oyuncuları arasındadır belkide en iyisidir. hele
  büyük hesaplaşma filminde(işler güçler dizisinde ahmet kuralın yatağının üstünde afişi olan film ) robert de niro ya bir yeahh deyişi var açar açar izlerim.
  edit:imla
• tarantino abimizin yeni filmi olan “once upon a time in hollywood”un kadrosuna katılan efsanevi aktör.
• jack nicholson ile birlikte holywood un en iyi iki oyuncusundan biri..
• canlandırdığı bütün karakterlerin hepsinde ama hepsinde ortak olan bir şey var al pacino'nun. ama ne olduğunu bir türlü ifade edemiyorum. katil, hırsız, engelli, eşcinsel, uyuşturucu bağımlısı, devrimci, mafya lideri, gangster, polis; tüm bu rollerde kendisini pacino yapan o küçük detayı o kadar güzel yansıtıyor ki, oynadığı karakterin üzerinde ne olursa olsun hiç sırıtmıyor. ve bu ince detayı, oynadığı bütün karakterlere nasıl giydiriyor gerçekten hayret ediyorum.
  
  özellikle o kızdığında ağzına geleni söylemesi, kırıp dökmeye meyilli tavırları, içine attığı bütün sıkıntıları bir anda dışa vurmasına hayranım. fakat scent of a woman filmindeki tango sahnesi ise hayranlık üstü bir his olarak içimde kalacak daima.
• muhteşem bir oyuncu, daha iyisi gelir mi acaba?
  izleyiniz
• kült tek filmi bulunmamasına rağmen efsane statüsü alması nedeniyle yahudi veya eşcinsel olduğunu düşündüğüm vasat oyuncu. 80 yaşına gelmesine rağmen aç köpek gibi para için set set gezmektedir.
• hiç kuşkusuz sinema ve sahne sanatlarında, tarihin görüp görebileceği en özel insanlardan biri. oyunculuk adına izlediğiniz, gördüğünüz her çeşit performansın niteliği ancak ona gelene dek derecelendirilebilir. al pacino'ya tanık olduktan sonra, kimseyle kıyaslanamayacak kadar benzersiz ve üstün performansların insanı olduğunu görürsünüz.
  
  onu izlerken çoğu kez bir çeşit trans halinde olduğundan emin oluyorum. canlandırdığı karakterin benliğine o denli girmiş oluyor, öylesine kaptırıp gidiyor ki; çıkardığı her sesten, her hareketinden olağanüstülük akıyor. düşünmeden edemiyorum, bu ne çeşit bir zekânın sergilediği yetenektir ki, insanı böylesine inandırabiliyor. her performansıyla bambaşka insanları, hikâyeleri, kişilikleri izlemek insana sinema ve oyunculuk adına daha önceden bildiğini sandığı her şeyi yok saydırabiliyor. dikkatimi bir an bile dağıtmadan bütünüyle kanalize izlediğim tek aktör. gözlerini bu denli tesirli kullanabilen başka birini görmedim. öylesine güçlü ve etkileyiciler ki dikkatinizi o gözlerden bir an olsun ayıramıyorsunuz. bakışlarıyla insanı öldürebilir.
  
  kişileri canlandırırken kendi özünden ve daha önceki tüm rollerinden sıyrılıp, oynadığı her karakterde bambaşka birine dönüşüyor. her defasında farklı bir adamla karşılaşıyorsunuz ve icra ettiği her rolde seyircinin dimağında apayrı izler bırakıyor.
  
  sadece yeni bir karaktere girmekle kalmıyor. büründüğü karakterin hikayesini de geçmişiyle beraber var ederek gözlerimizin önüne seriyor. her çeşit duygunun soyut kavramlarını adeta somutlaştıracak denli sarsıcı yansıtıyor izleyiciye. aktörlüğün [hele ki böyle bir aktör olmanın] hiç de kolay olmadığını kendisi şöyle dile getiriyor: “the actor becomes an emotional athlete. the process is painful. my personal life suffers”
  
  onun çekiciliğini kelimelere dökmek bir hayli zor, zira bu sadece belli başlı güzellik kalıplarıyla ilgili değil. yakışıklılığın da ötesinde; al pacino karizması denilen gerçek. kendisinden sonraki jenerasyolara verdiği ilhamın en temel etkenlerinden biri olan, o karşı konulası güç aurası. karakterlerine kattığı ruhla, sinema ekranını kaplayan ve sahnelerden taşan etkileyicilik resitalinin seyirciye yansıttığı his; işte isminin sürekli karizma kelimesiyle eş anlamlı anılmasının nedeni.
  
  onu izlerken, tarifi zor karizmasından daha önce hissetmediğin türden etkileniyorsun. bu öyle birşey ki; büründüğü her karakterin, o karaktere özgü davranışsal detaylarından bile etkileyicilik yayıyor. portakal yiyişi, sakız çiğneyişi, yürüyüşü, dans edişi, diliyle dudak yalama tiki gibi kimi zaman tuhaf sayılabilecek nüanslara takılıp, bir çeşit obsesyona dönüştürebiliyorsun. hani “star ışığı” dedikleri o klişe tabirden, etrafına yaydığı o “şey” insanı efsunlu bir halet-i ruhiye içine gark ediyor. aşırı dozda alınması bünyeye zarar.
  
  en nihayetinde, yıllar boyu insanları büyüleyen kusursuz kişiliği ve akıllara keza oyunculuk hüneriyle sinema sanatına doğmuş en büyük bir lütuflardan biri al pacino. bu sanat içerisinde kusursuz resitallar çıkarmış, aktörlüğünü, dahiyene oyunculuk zekasıyla ve kendi özünden eklediği şiirsellikle donatmış. cazibesi, yeteneği ve nadide sinema filmlerindeki kült rolleri onu diğerlerinden epey farklı bir konuma koyup, belki de tüm zamanların en efsane sinema figürü niteliğine eriştirmiş.
• 25 nisan 1940(78) new york doğumlu aktris. gelmiş, geçmiş, gelecek aktörler içinde şüphesiz ki en iyilerin yanında yerini almış bulunmakta. (bkz: yaşayan efsane)
  
  meraklısı için filmografisi ;
  
  202?(bkz: king lear) -(bkz: king lear)
  
  2020 (bkz: axis sally) -(bkz: james laughlin)
  
  2019 (bkz: the ırishman)- (bkz: jimmy hoffa)
  
  2019 (bkz: once upon a time in hollywood)- (bkz: marvin schwarzs)
  
  2018 (bkz: paterno) (tv movie) (bkz: joe paterno)
  
  2017/(bkz: ıı hangman)- (bkz: ray archer)
  
  2017 (bkz: dabka)- (bkz: seymour tolbin)
  
  2016 (bkz: misconduct)- (bkz: charles abrams)
  
  2015 (bkz: danny collins) -(bkz: danny collins)
  
  2014 (bkz: the humbling)- (bkz: simon axler)
  
  2014 (bkz: manglehorn) -(bkz: manglehorn)
  
  2013 (bkz: salomé) (bkz: king herod)
  
  2013 (bkz: phil spector) (tv movie) (bkz: phil spector)
  
  2013 (bkz: no somos animales) (bkz: the agent)
  
  2012 (bkz: stand up guys) (bkz: val)
  
  2011/ı (bkz: jack ve jill) (bkz: al pacino)
  
  2011 (bkz: the son of no one detective) (bkz: charles stanford)
  
  2010 (bkz: you don't know jack) (tv movie) (bkz: jack kevorkian)
  
  2008 (bkz: righteous kill) (bkz: rooster)
  
  2007 (bkz: ocean's 13) (bkz: willy bank)
  
  2007 (bkz: 88 minute) (bkz: jack gramm)
  
  2005 (bkz: two for the money) (bkz: walter)
  
  2004 (bkz: the merchant of venice) (bkz: shylock)
  
  2003 (bkz: angels in america) (tv mini-series) (bkz: roy cohn)
  
  2003 (bkz: gigli) (bkz: starkman)
  
  2003 (bkz: the recruit) (bkz: walter burke)
  
  2002 (bkz: people ı know) (bkz: eli wurman)
  
  2002 (bkz: simone) (bkz: viktor taransky)
  
  2002 (bkz: insomnia) (bkz: will dormer)
  
  2000 (bkz: chinese coffee) (bkz: harry levine)
  
  1999 (bkz: any given sunday) (bkz: tony d'amato)
  
  1999 (bkz: the insider) (bkz: lowell bergman)
  
  1997 (bkz: the devil's advocate) (bkz: john milton)
  
  1997 (bkz: donnie brasco) (bkz: lefty)
  
  1996 (bkz: city hall mayor) (bkz: john pappas)
  
  1995 (bkz: heat) (bkz: lt. vincent hanna)
  
  1995 (bkz: two bits) (bkz: grandpa)
  
  1993 (bkz: carlito's way) (bkz: carlito)
  
  1992 (bkz: scent of a woman) (bkz: lt. col. frank slade)
  
  1992 (bkz: glengarry glen ross) (bkz: ricky roma)
  
  1991 (bkz: frankie ve johnny) (bkz: johnny)
  
  1990 (bkz: the godfather ııı) (bkz: don michael corleone)
  
  1990 (bkz: dick tracy big boy) (bkz: caprice)
  
  1990 (bkz: the local stigmatic) (bkz: graham)
  
  1989 (bkz: sea of love) (bkz: det. frank keller)
  
  1985 (bkz: revolution) (bkz: tom dobb)
  
  1983 (bkz: scarface) (bkz: tony montana)
  
  1982 (bkz: author! author!) (bkz: ıvan travalian)
  
  1980 (bkz: cruising) (bkz: steve burns)
  
  1979 (bkz: ...and justice for all.) (bkz: arthur kirkland)
  
  1977 büyükbaba efsanesi (tv mini-series) (bkz: don michael corleone)
  
  1977 (bkz: bobby deerfield) (bkz: bobby)
  
  1975 (bkz: dog day afternoon) (bkz: sonny)
  
  1974 (bkz: the godfather 2) (bkz: michael corleone)
  
  1973 (bkz: serpiko) (bkz: serpico)
  
  1973 (bkz: scarecrow) (bkz: lion)
  
  1972 (bkz: the godfather) (bkz: michael corleone)
  
  1971 (bkz: the panic in needle park) (bkz: bobby)
  
  1969 (bkz: me, natalie) (bkz: tony)
  
  1968 (bkz: n.y.p.d.) (tv series) (bkz: john james)
• bok gibi filmlerde bok gibi oynarak bok gibi bir filmografiye imza atan vasat oyuncu. siyahlara ve müslümanlara karşı yaptığı ırkçılıklar londra’dan new york’a yol olur. yozlaşmış ve faşist bir pisliktir özel yaşamında.
• mütemadiyen bu başlığa girip ne yazılmış diye takip ederim. bir şey de ben yazmak isterim ama içimdeki al pacino aşkını anlatacak kelimeler yazıya dökülemez genelde.
  al pacino dünyanın en iyi 3 oyuncusundan biri ve bence aynı zamanda dünyanın en güzel bakan adamı. bir de çok güzel bağırır ve muazzam güzel yemek yer.