• kingsley shacklebolt ile birlikte en ilgimi çeken iki karakterden biriydi bu abi. salt güç, ve albus başkana bağlılıkları farklı kıldı. yok efendim lupin gibi sirius gibi sürekli sızlanmak için sebebi olmadı bu adamların. tonks gibi, sakarlıkları, weasley'ler ve birçoğu gibi zaafları da olmadı. görev adamı özel harekatçılarıydı yoldaşlığın bunlar.

    alastor reyiz'e ayrıca baş sağlığı dilemiş olayım bir de. rahmet ve bereket ile uyu mübarek.
  • yaşadığı dönemde voldemort ve dumbledore'dan sonra en üst düzey büyücü olan fakat ne yazık ki j.k. rowling'in gazabından kaçamamış muhteşem seherbaz kişilik.

    süpürgeden düşerek ölüm mü olur, insan yazarken utanır. hep bir yerlerde geri dönecek diye bekledik ama olmadı.
  • hastasiyiz dede
  • mad-eye moody, sirius black ile birlikte seride en sevdiğim karakterlerdendir. gerek yaptığı işler olsun gerek tuhaf huyları olsun diğer karakterlerden sıyrılır. ancak kendisinin sayfasında gezinirkeb şöyle bir şey fark ettim. aslında garip olan moody değildir. kendisi yaptığı işlere göre normal davranmaktadır. garip ve saçma olan ise büyücülük dünyasındaki auror'luk müessesesidir.

    bildiğiniz üzere auror'lar sihir bakanlıklarında çalışan insanlardır ve kimin auror olduğu bellidir. yeni tanıştıkları insanlara bile "merhaba ben auror'um." demekten çekinmezler. ancak mücadele ettikleri insanlar (kara büyücüler ve onların müridleri) gizlenmeyi ve kalabalıklara karışmayı tercih ederler. bu nedenle hem yakalanmaları zordur hem bilgi toplama konusunda auror'lardan daha rahatlardır. auror'lar açık savaş zamanları hariç kim death eater kim değil emin olamazken death eater'lar anonimlikten faydalanıp büyük operasyonlar düzenleyebilirler.

    mesela alastor'un durumuna bakalım. kendisi nesillerden beri auror olan bir aileden gelir. üzerine dünyanın insanını tutuklamıştır ve yaşayan en ünlü auror'dur. fark ettiğiniz üzere adam zaten başının üstünde hedef tahtasıyla geziyor. bir de death eater'ların bir kısmı biz aslında lanet altındaydık deyip azkaban'a gönderilmekten yırtmıştır. ve bu insanların yeni müritler edinip edinmediğini kimse bilmiyordur. moody, lucius malfoy gibi tiplere karşı elbette tetiktedir ama draco kendisi hakkında bilgi topluyor mudur ters bir zamanda kendisine saldırır mı emin değildir. ayrıca azkaban'a gönderdiği insanların, kara büyü ile alakası olmayan yakınlarının da her an dellenip moody'nin peşine düşme ihtimali vardır. her ne kadar bu tip insanların moody'nin karşısında pek bir şansı olmasa da bir anlık boşlukta gönderilecek avada kedavra'nın insanı hakkın rahmetine kavuşturacağını da göz ardı etmemek lazım.

    peki çözüm ne? seherbazlığın gizli bir oluşum olması lazım. mesela sihir bakanlığında ofisleri olmayacak yada başka işler altında diğer departmanların içine yerleştirecekler. çünkü sihir bakanlığı içinde de kara büyücüler var. gündüzleri dosya taşıyan bu insanlar voldemort çağırdığında maskelerini çekip insan öldürmeye gidebiliyorlar. bu nedenle auror'ların da az dikkat çeken, uzun süreyle ortadan kaybolan, sadece gizli toplantılarda bir araya gelen insanlar olması lazım. şimdi iyiler neden gizlenmek zorunda olsun ki derseniz size longbottom çiftinin başına gelenleri örnek gösteririm. eğer alice ve frank'in kimlikleri gizli olsaydı belki de işkence görüp akıl sağlıklarını yitirmeyeceklerdi.

    ancak bir de şu durum var. büyücü toplumu dediğiniz bir avuç insan. hogwarts'ta yapılan son savaşta bile o kadar kalabalık yoktu. okulda da aşağı yukarı herkes birbirini tanıyor. şimdi dersleri şahane olan, bak kesin auror olur bu dediğiniz çocuk sihir bakanlığı'nda alakasız bir işe başlarsa yada birden bire ortalıktan kaybolursa auror olduğu anlaşılır zaten. herkes birbirinin gözünün önünde çünkü. şimdi harry gidip ben süpürge inceleme departmanındayım dese buna kim inanacak?

    çözümler yada yöntemler değişebilir ancak aslında demek istediğim şey şu; moody doğru şeyi yapıyor. emekli olmadan önce bu voldemort destekçilerinin korkulu rüyasıydı. muhtemelen birkaç auror da yemeklerine yada içeceklerine zehir konarak öldürüldü. o yüzden şimdi kimin iyi kimin kötü bilinmediği bu ortamda adamın sadece kendi şişesinden içmesi yada yemekleri koklaması çok da yadırganacak bir şey değildir kanımca.
  • sihir dünyasının eski istihbaratçılarındandır. yukarıdaki arkadaşlardan birinin de dediği gibi tam bir görev adamıdır. emekli albay huysuzluğuna sahiptir ve daima eli asasında gezer. harry potter evreninde olmak isteyeceğim kişilerden biridir. türk televizyonlarındaki iz düşümü kesinlikle (bkz: aslan akbey) dir.
  • --- spoiler ---

    ölüm yiyen evan rosier 'i tek başına indirmiş, bu düelloda burnunun yarısını kaybetmiştir.
    bence bir ravenclaw 'dır.

    emeklilikten sonra biraz hamlamış olacak ki barty crouch jr onu alt edebilmiştir -kesinlikle crouch jr güçsüz bir büyücüydü demiyorum, tecrübe farkı var diyorum-.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    biraz iyi tarafın abartılmış balonu hafif paranoyak biri gibi geliyor bana. rowling hatta bunu biraz gözümüze sokmuş. öncelikle en tecrübeli ve tehlikenin az olduğu dönemde barty crouch jr tarafından öldürülmüyor da, esir ediliyor ve kullanılıyor, asasını bile kaybetmiş adama karşı. açık bir şekilde bc jr daha iyi bir büyücü. hatta bence bc jr underrated bir büyücü, oldukça yetenekli ve güçlü bir büyücü olduğunu yaptığı işlerden anlamak mümkün ve zeki de. ancak mal voldemort'un saplantılı takipçisi olmaktan kurtulamamış. fetöcü gibi. ağlak imamın peşinde.

    moody'nin bir çok faili var aslında. snape'i farkedemiyor. normalde şüphelenip her hareketini takip etmeli ve bir şekilde voldemortla ilişkisini öğrenebilmeliydi ama öğrenemiyor. voldemortla ilk karşılaşmasında ölüyor. snape bunlara ihanet ettikten sonra sirius'un evine snape için yerleştirdiği büyüye ne demeli ? şaka mı ? çocuklar yapmıyor böyle şeyler. şahsen bc jr'ın moody'ken daha esaslı şeyler yaptığına inanacağım neredeyse.
    --- spoiler ---
  • kendisinin mensubu olduğu bina bence ravenclaw değildir. açıkcası ravenclaw, slytherin binasından çok farklı değil. akıllıyız biz tribiyle gezmeleri onları yüksek ego ve kibir sahibi yapıyor. cesareti aptallık olarak gördüklerini de unutmamak gerekir. içlerinden sadece bir tanesi farklıdır o da luna lovegood'tur. luna'nın bina seçimi seçmen şapkanın kafayı bulduğu bir ana denk gelmiş olsa gerek çünkü cesur luna saf bir gryffindor evladıdır. neden ravenclaw'a gönderilmiş belirsiz. kız ravenclaw-gryffindor maçlarında bile kafasına aslan şapkası takıp sarı-kırmızı tribünlerde oturuyor.

    alastor moody'e dönersek kendisi cesur bir adam. güçlü bir seherbaz. azkabanın 3/2 sini tek başına doldurmuş. bir ravenclaw tehlikeli işlerde kendini bu derece öne atmaz. alastor moody, slytherin binasından çıkmış bile olabilir. sonuçta kaotik ve paranoyak bir havası da yok değil. bence deligöz yüksek oranda gryffindor binasındandır veyahut hufflepuff. gerçi yazar hufflepuff'ın parlak zaferlerinin yok denecek kadar az olduğundan bahseder. alastor gibi bir öğrenci hufflepuff'da olsa binaya birkaç okul kupası kazandırmış olurdu. geriye gryffindor ve slytherin kalıyor. ben oyumu slytherin'den yana kullanacağım. deligöz çok ölümyiyen yakalamasıyla ünlenmiş. karanlık taraftan çok kişiyi hapse tıkmış. bence bunu salt cesarete yormamak gerekir. adam karşı tarafı çok iyi tanıyor olmalı ki yarısından fazlasını tek başına enselemiş. belki bir zamanlar yakaladıklarıyla aynı sıraları paylaşıyordu. onları iyi tanıdığı için rahatça yakalayıp kafese koydu.
  • homurdanip durur*
hesabın var mı? giriş yap