• phillips eğrisi'ni ortaya atan yeni zelanda'lı ekonomist.
  • ekonomi okuyanların meşhur phillips eğrisi olarak bildiği formülü ortaya atan kişidir. ancak sıkı durun bu yeni zelandalı manyak gerçekten bir manyaktır.

    aslında birçok kişi phillips eğrisini bilir. enflasyon ve işsizlik arasında ters yönlü ilişki vardır der. hala öyle bilenler için söyleyim uzun dönemde böyle bir şeyin artık olmadığı 60 yıl önce hesaplandı ve phillips eğirisi oldukça değişti.

    neyse biz manyaklık kısmına gelelim: steve levitt kendisi için ekonominin indiana jones'i tabirini kullanır. yeni zelanda'nın bir mandırasında doğan phillips daha bebeyken ne kadar fırlama olduğunu göstermiş. 15 km uzaktaki okuluna bisikletle gidip gelmekten bıktığı için bulduğu bir kamyoneti tamir edip, arkadaşlarıyla okula gidip-gelirmiş. öğretmenler fark etmesin diye de uzağa park edermiş. tabi değişik mekanik aletler yaptığını söylememe gerek yok.

    1929 buhranı zamanı üniversiteye gidecekken maliyetler çok artınca hidroelektrik santralinde teknisyen çırağı olmuş.

    1935'te yeni zelanda'dan ayrılan phillips'in yaptıkları: altın madeninde çalışmak, timsah avcılığı yapmak, kendi kendine çalmasını öğrendiği kemanını çalarak para toplamak, meraktan gidip trans sibirya hattında yolculuk yapmak...

    tam bizim kısım (iktisatçıların yani) başlayacakken, london school of economics'e kaydını yaptırmışken 2. dünya savaşı çıkmış ve orduya katılmış.

    singapur'da japonlar'la savaşırken uçak mühendisliği konusunda kendisini baya bir geliştirmiş. japonlar bölgeyi alırken kaçan son gemiye binmiş. 23 kişilik gemide 2 bin kişi olduğu rivayet edilir. mühendis ya gidip makinalı tüfek bulup onu güverteye sabitleyerek gelen japon uçaklarını savuşturmayı başarsa da esir düşmekten kurtulamamış. belirteyim bu yaptıklarından ötürü de üstün cesaret madalyası almış.

    zeki abimiz esir kampında da fırlamalıklara devam etmiş ayakkabısının topuğuna saklayacak kadar küçük radyolar yapmış. bulunsa öldürüleceği cihazlar bunlar. yaptığı küçük ısıtıcılar sayesinde sıcak çay demleyebilmişler. naziler kadar gaddar olan japonlar esirleri öldürme kararı alınca phillips ve diğer esirlere kendi toplu mezarını kazdırılmış. bozulan radyosunu tamir etmek için gizlice komutanın odasına sızan phillips, radyoyu tamir ettiği zaman, tıpkı vizontele'deki gibi, hiroşima'ya atom bombası atıldığını duymuş. artık savaş bitmiş ve londra'ya dönmüş.

    london school of economics'te okurken önceleri sosyolojiyi seçse de ekonomide fark ettiği hidrolik sistem onu iktisada yöneltmiş. iktisat okuyanlar kesinlikle fark edecektir, iktisat adeta bir hidrolik makinaya benzer. akışkanlık (likidite), rezerv vb. kelimeler hidrolikten gelir. phillips de 1949'da iktisadın tanımını yapan lionel robbins'in seminerinde çok ilginç bir icatla büyük iktisatçıların karşısına çıkar.

    bu icat moniac (monetary national ıncome analogue computer, parasal milli gelir hesaplama bilgisayarı) adlı ekonomideki değişkenleri içeren bir makinadır. şöyle ki makinaya su koyuyorsunuz, büyüme vanasını açıyorsunuz oradan tüketim harcamaları haznesi doluyor, taşanlar yatırım haznesine boşalıyor, yatırım'dan taşanlar tasarrufa akıyor, kamu kesimi vergisine boşalan sular daha sonra yatırıma akıyor bunların hepsi gayrisafi milli hasılaya boşalıyor. borular sökülüp başka yerlere aktarılabiliyor ayrıca. böyle manyakça bir makina. düşünün sene 1949. matematiksel hesaplar bir oda dolusu sekreter kadına verilip günlerce hesaplattırılırmış. biyonik bilgisayarlar gibi. ama bu bildiğimiz manada bir bilgisayar. uzun yıllar da birçok hesaplamada kullanılmış.

    bu sayede london school of economics phillips'e 10 yıl sonra profesörlük vermiştir. dikkatinizi çekerim phillips'in lisans derecesi yokken!

    bu moniac'lar şimdi yeni zelanda merkez bankası'nda ve londra bilim müzesi'nde sergileniyor.

    ahanda resmi.

    makinam ve ben

    rip indianao jones!
hesabın var mı? giriş yap