• + beyler bulaşık sırası kimdeydi??
    - oldukça anlamsız bir soru...
    + lan çöpü de dökmemişsiniz??!
    - çöpün özü aslında biziz...
    + yapacağınız işi sikiim ben gidiyom!!12
  • şöyle konuşmalara sebebiyet verebilecek durum;

    proleterkral: beyler makarna mı yapalım yoksa dışarıdan mı söyleyelim?
    sartre: tüm seçimlerimizden sorumluyuz.
    pk: aynen abi de, seçin işte birini.
    camus: fark etmez.
    pk: dışarıdan makarna söylüyorum lan o zaman. hadi bakalım!
    sartre: sentez ha!?
    camus: saçmalık!
    pk: off... abi biraz evle ilgilenin ya... bulaşıklar da dağ gibi oldu...
    camus: yıkasak da hep yeni baştan nasılsa... sisifos gibi.
    sartre: bulantı tabakların üzerinde, çatalda, mutfağın duvarlarında, her tarafta...
    pk: hay allah belanızı versin be!
  • bulantılı bir vebaya yakalanmaktır.
  • camus tamam da, sartre çekilmez. hep ayak bacak yapar o ibne. camus delikanlıdır hacı, bulaşık bırakmaz en azından.
  • tütün ihtiyacı olmaz o evde, birinden pipo birinden sigara isteyebilirsiniz, paylaşımcıdır her ikisi de, vermemezlik etmezler. küba'dan da puro gelir hediye olarak, şahane.

    bunun yanı sıra sartre'ın kıskançlık krizleri evde kavga ortamı oluştursa da camus öldürücü sessizliğiyle ortamı sakinleştirir. lig tv aboneliğinin yanı sıra play station da alınır o eve. kız arkadaşı eve çağırmak sıkıntı yaratabilir, kadınlar konusunda şanssızlık bulaşıcı olabilir.

    "sratre" hususunda ise; dediğini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum.
  • albert ile jean paul'un arasını yapmakla geçer ömrünüz. pek geçim olmaz aralarında. olan üçüncüye olur. benden söylemesi.
  • enteresan bir deneyim olur şüphesiz :

    --- spoiler ---

    “birbirinden uzak kalmak, aslında yalnızca birlikte olmanın farklı bir biçimidir.(sartre)”

    “absürd olan… ikisi ayrı ayrı ele alındığında ne insanoğlu ne de dünyaya mahsustur. ama insanın baskın özelliği dünyada olmak olduğundan, absürd sonunda insan olma halinin ayrılmaz bir parçasıdır. bu nedenle absürd saf düşüncenin nesnesidir; bize kederli bir şekişde akseder. uyanmak, tramvay, dört saat iş, yemek, uyku ve pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi; hepsi aynı rutinde. ve ardından aniden çöküşü görüş ve kendimizi umutsuz bir berraklık hali içinde buluveririz. (camus)”

    “dünya kaostur, anarşiden doğan ilahi bir dengedir; yarın yoktur, çünkü hepimiz bir gün ölürüz. yansımalar ve ışıklardan yoksun bir evrende, insanoğlu bir uzaylı, bir yabancı gibi hisseder kendini. (sartre)”

    “her köşe başında anlamsızlığı hissetmek, bir adamı kalbinden vurabilir. (sartre)"

    “elbette her varlığın tasavvur edilmeyen bir içgüdüsel öğesi vardır ve anlayış o denli de önemli bir rol oynamaz. (camus)”

    “insan, anlamsız bir tutkudur. (sartre)”

    “seçim yapmak zorundasın. aşk ya biter ya da alevlenir; trajik olan hem devam edip, hem de alevlenememesidir. (camus)”

    “insanın kendini bulduğu an, tüm ümidini yitirdiği andır, çünkü o zaman ancak kendine güvenebileceğini bilir. (sartre)”

    “bu savaştan sonra ağaçlar yeniden filizlenecektir çünkü nihai olarak dünya her zaman tarihi yener. (camus)”

    “sonunda özgürlüğü seçiyorum. çünkü adalet gerçekleştirilmese bile, özgürlük adaletsizliği protesto etme gücüne naildir ve iletişimi mümkün kılar. (camus)”

    “ben özgürlüğü yoksulluktan öğrendim. (camus)”

    “başımın üzerindeki bu gökyüzü ile yalnız kalmalıyım çünkü insan olmanın başka bir yolunu tanımıyorum.(sartre)”

    “hayat absürddür ve hatta başkaldırmak zorunda olsak bile, hiçbir şey bir düzen yaratmaz ve ölümün çarpıcılığını ortadan kaldırmaz. (camus)”

    “işçiler için mutlak bir özgürlük istiyorum; öncelikle benimle aynı kanı taşıdıkları için ama aynı zamanda bu dünyaya saygı duyduğum için de. (camus)”

    “inançlarımı yargılamadan, kimseyi yargılamadım. (camus)”

    “siyasette bir ahlak vardır-zor bir konu hiçbir zaman açıklıkla ele alınmamıştır- ve siyaset ahlakına ihanet etmek zorunda kaldığında, ahlakı seçmek siyasete ihanet etmek anlamına gelir. şimdi kendinize bir çıkar yolu bulun! özellikle de siyaset, kendine insanlığa hükmetmek hedefini belirlediğinde. (sartre)”

    “kültür ve onun vaat ettiği göreli özgürlük olmaksızın, mükemmel bir toplum bile bir ormanın içindedir. tüm özgün yaratıların geleceğe bir armağan olmasının nedeni budur. (camus)”

    “varoluşçularımıza göre, her insan olduğu kişiden sorumludur. ki bu da saldırgan yaşlı adamın evrenindeki acıma duygusunun kaybolduğunu gösteriyor. yine de sosyal adaletsizliğe karşı mücadele verme iddiasındalar. bu nedenle, olduklarından sorumlu olmayan kişiler de vardır; fakir insan fakirliğinden sorumlu değildir. o halde? eli kesilmiş adam, çirkin kadın, utangaç. ve sonunda yeniden acıma? (camus)”

    “her zaman terörü lanetledim. cezayir sokaklarında körlemesine yürütülen ve bir gün örneğin kendi annem ya da ailemi de vurabilecek olan terörü de lanetliyorum. adalete inanıyorum ama adalet önünde annemi savunacağım. (camus)”

    --- spoiler ---
  • şüphesiz ki var olmanın dayanılmaz hafifliğini en yoğun hissedeceğiniz ev olacaktır.
  • kanserse iyileşir, iyiyse kanser olur...
hesabın var mı? giriş yap