• alevilik islam peygamberinin benden sonra ali gelir o benim damadım ve allahın arslanıdır lafı üzerine muhammedin ölümünden sonra halife olarak aliyi görmek isteyenlere denmiştir. alevi demek alinin yanıda olan demektir. mesela musevi nasıl ki musanın zümresine deniyorsa öyle. zaman içerisinde ancak ebubekir, ömer ve osmandan sonra halife olabilen ali bu halifeliğini de peygamberin en son ve en genç karısı ayşe ile cemel adı verilen savaşta alabilmiştir. çünkü ayşe muaviyenin halife olmasını istemektedir. müslümanlar kutuplaşmaya başlarlar. peygamberin hanımı doğruyu bilir diyenler ve alinin hakkı yendi peygamberin vasiyetidir diyenler olarak. aralarında savaş çıkar. ali peygamberin hanımının öldürülmemesi için ayşenin bindiği devenin ayaklarını kırdırır ve kendi adamlarının başına da kırmızı başlıklar taktırır kimin kimden olduğu anlaşılsın diye ve o günden sonra ali yandaşlarının adı kızılbaş olarak kalır. ali savaşı kazanıp halife olduktan sonra birgün camide muaviyenin adamları tarafından öldürülür. ve o günden sonra aleviler camiye gitmez. zaman içerisinde de muaviye güçlendiği, yezid de kerbela da alinin çocukları hasan ve hüseyini öldürdüğü için ibadetlerini gizlerler ve hala alevi ibadetleri gizlenir. semah bir ibadet değil dini bir törendir. ayrıca alevilerin camiye gitmemesi hıristiyanların isanın öldürüldüğü haçı sembol olarak boyunlarında taşımalarından çok daha akıllıcadır. şekil olarak sünnilerden bir farkları olmadığı halde ibadetlerini gizli yapmaları nedeniyle haklarında çeşitli hurafeler uydurulur ve bunlardan biri de mum söndü olayıdır. alevilerin aile içi cinsel ilişkide bulundukları toplantılar düzenledikleri uydurulur. yıpratmaya yönelik bu uydurma çoğu kişi tarafından sorgulanmadan kabul edilir. oysa alevi inancı kısa öz ve nettir. eline diline beline sahip olacaksın. ve bu şartlar esasında tüm dinlerin en net kurallarıdır. alevilikte tarihten gelen gizli ibadet etme zorunluğu ve soyunu sürdürme asimile olmama kaygısı nedeni ile mümkün olduğunca alevi cemaati içerisinden evlenmeler görülür. dayı hala teyze çocukları evlenebilmektedir. ayrıca bu şart bir zorunluluk olmamakla birlikte bir gerekliliktir. çünkü sünni bir aileden alınan kız ya da erkekle er geç bir anlaşmazlık en azından çocuğun nasıl bir inanışla yetiştirileceği gibi bir kaygı doğar. camiye yoksa cemevine mi gidilecektir. tüm bunların yanında aleviler müthiş özgürlükçü bir yapıya sahiptirler. belli bir yaşa gelmiş erkek çocuklardan isteyenler aleviliği öğrenmek üzere dede denen din adamlarının yanında ders alabilir ve ancak ondan sonra alevilerin gizli ibadetlerine katılabilirler. istemeyen erkek çocukları ise zorlanmazlar. ayrıca bir dededen eğitim almak alevi ibadetlerine katılmak zorunluluğu getirmez. sadece ibadetlere katılabilmek için bir anahtardır. ibadet günde beş vakit değildir. sünni ibadetlerinden farkı olup dualar da fark eder ama alevi toplumunun hakkettiği saygı nedeniyle ne ibadetleri ne de yaşamlarına ilişkin diğer unsurlara yönelik daha fazla ayrıntı vermek doğru olmayacaktır.
  • muaviye kendini öldürecek adamı daha önceden öğrenip, onu ayartmıştır. hem hazreti ali'ye hem de hz. hüseyin'e haksızlık yapılmıştır. unutulmamalıdır ki; aleviler de müslümandır. günümüzde alevi kesim insanı süni kesime göre oranlama yapılırsa daha aydındır. birçok cahil-bağnaz sünni vardır ülkemizde, ama alevilerin alt düzey kesimi bile cahil-aydın'dır. bir insan hem cahil hem de aydın olabilir. hiçbirşey bilmez ama çocuğunun okumasına son derece önem verir. ama çogu alt düzey sünni aile babası, oğlu için "okuyup da ne olacak, çalışsın babasının yanında." der işi bitirir.

    aleviler allah'ı tanırlar. hazreti muhammed'in son peygamber olduğuna, hazreti ali'nin ise veliliğine inanırlar. bu inançlarını, "ya allah, ya muhammed, ya ali" üçlemesiyle dile getirirler. ancak ibadet şekilleri farklıdır. örneğin ramazan ayında değil, muharrem ayında oruç tutarlar. orucu bir ay boyunca değil, 12 gün tutarlar. ibadetlerini gece ve özellikle kışın yaparlar. bunun nedenini, rum suresi'nin 20'nci ve 7'nci ayetiyle açıklarlar: "rabbin senin gecenin üçte ikisinde, bazen de gecenin yarısında, bazen de üçte birinde seninle beraber bulunan bir toplulukla birlikte ibadet ettiğini bilir. çünkü senin gündüz uzun uzun işlerin vardır". (kaynak: www.filozof.tripod.com/alevilik1.html)

    http://www.alevibektasi.com/
  • hz.ali ve muaviye arasındaki ihtilaf sonucunda ayrı bir grup daha ortaya çıktı: "hariciler." bunlar iki grubu da tekfir ettiler (tekfir etmek: dinden çıkmakla suçlamak) ve artık şehirlerde bu dinden çıkmışlarla yaşanmayacağı savı ile kırsalda konuşlandılar. iddialarına göre iki taraf da kuran hükümleri ile hükmetmekten vazgeçmişler ve dinden çıkmışlardı. bunlar çok katı ve bagnaz bir gruptu ve din adına bir sürü vahşet atraksiyonları sergilediler ki taha akyol bunların günümüzdeki izdüşümünün hizbullah ve benzeri türevleri olduğu yorumunda bulunur.
    sadede gelirsek, bu zevat birgün şöyle bir karar alır:"islam alemindeki fitnenin sebebi şu üç kişidir: hz. ali,muaviye ve amr ibnül as. eğer bunlar ortadan kalkarsa fitne sona erer." bu üç kişiyi ortadan kaldırmak için bir suikast timi belirlerler ve görevlendirirler. muaviye ve amr ibnul as'ı öldürecek olanlar başarıya ulaşamaz. hz. ali'yi öldürme vazifesini alan ise hedefine ulaşır. olay bu. şu an detayları hatırlayamadığım için başarıya ulaşamayanların nasıl ulaşamadıklarını yazamıyorum ama sanırım muaviye ve amr ibnul as'tan biri o gün dışarı çıkmamış, diğerinin yerine de suikastçı yanlış kişi öldürmüş. okuma zahmetinde bulunan kutlu organizmalara saygılarımı iletirim:)
  • (bkz: sunnilik)
  • alevilik' bir terim olarak 20. yuzyilin baslarinda kullanilmaya baslanmistir. o doneme kadar bektasi veya kizilbas olarak adlandirilmaktaydilar. bu degisikligin nedeni, hakim sunni sinifin yuzyillarca suren temelsiz karalama calismalaridir.
    sehirlilere bektasi, koylulere ise kizilbas denmekteydi.
    kizilbas ismi ise sah ismail ve ordusundaki askerlerin baslarina kirmizi bir serit baglamalarindandir.
    alevilik kisaca, binbir baski ile islami kabul eden orta asya turklerinin arap din ve yasam kulturune alternatif olarak yasadiklari bir turk/islam orta yoludur.
    bu nedenle, teknik olarak bir turk-islam sentezinden bahsedilecekse bunun karsiligi ancak alevilikte bulunabilir. gerisi ya carpik, ya sahte ya da arap egemenligindedir.
  • alevilerin namaz kılmaması, bu kitlede bu ibadetin geleneksel olarak yaygınlaşmamış olmasındandır. aynen sünnilikte namazın toplumsal anlamda görülüp öğrenilen ve uygulanan bir ibadet olması gibi. aleviliğin ibadetler konusundaki referansı şii veya caferi fıkıh alimleridir ve bunların eserlerinde namaz, ramazan orucu gibi ibadetler herhangi başka bir ibadet ayin gibi şeyle ikame edilmemiştir (bkz: alevi sünni farkı/#2699357). ancak yapılan cem ayinleri, tıpkı sünni tarikatlerin değişik usullerle zikir çekmesi, yer yer dans etmesi gibi dini duyguyu ifade etmek için sonradan türetilmiş, genellikle başka-geçmiş dinlerden aktarılmış (bu sünni tarikatler için de geçerlidir) dini inanç ve ibadete sonradan eklenmiş şeylerdir, kimilerine göre islami kimilerine göre de islam dışı olabilir. kısacası herhangi bir ibadet için kur'an'a referans veren bir mezhep veya tarikat aynı kurandaki ramazan orucu namaz gibi şeyleri reddetmez, ve de reddetmemektedir. muharrem orucu için bir dahi (bkz: alevi sünni farkı/#2699357).
  • alevi olmayan insanların konu hakkında yaptığı söylemler, ifadeler ve geçmişten gelen baskı ve eritme politikası aleviliği bu güne kadar getirmiştir. bir ülkenin başbakanı çıkıp alevilik nedir tanımıyorum derse, ortaya atılan her söz alevilerin üstüne kalır. nedir bunlar; mum söndürürüz, gizli kapaklı işler çeviririz, ensest ilişki yaşarız, çalarız - çırparız, alevi olduğumuz için bazı yobazlar tarafından mutfağın bereketi kaçar diye eve bile alınmayız. böyle kötü, kültürsüz, katli vacip ve uğursuz insanlarız biz.

    alevi dediğin atasını, dedesini bilir, soyunu tanır, şeceresi tutulur. büyüklere karşı saygıda kusur etmez. namazını da kılar, orucunu da tutar. halka namazı kılıyoruz hadi taşlayın bizi. peki peygamber efendimiz kılmamış mı? hazreti ali'yi gönül gözümüzle sevmişiz ve soyundan gelenlere rehberimiz olun demişiz. peygamber efendimiz bunun aksini mi iddia etmiş? ehli beytim dediği ve abasının altına aldığı kişiler kızı, damadı ve torunları değil midir? kandırıldık mı biz yüzlerce yıldır. camiye gitmiyoruz öyle mi, peygamberin oğlu gibi sevdiği insan camide namaz kılarken politik oyunlara ve çıkar çatışmalarına uymadığı için alnından hançerlenmedi mi? kabeye dönmüyor muyuz, kabe alevilerin kalbindedir. allah'a yakın olmak için yüzümüzü bir tarafa dönmemize gerek yok ki, o her zaman yanımızda. namaz evde de kılınır efendiler.

    bizde sevgi önemlidir. kuru bir kaya parçası da sevilir yaşayan her canlı da. çünkü hepsi allah'ın suretini taşır. bunlar için mi kötüleniyoruz. bunlar için mi sürekli olarak zan altında kalıyoruz.
    semah yapan bir alevinin el hareketlerini hiç izlediniz mi? önce kalbine kor sonra da elini açar, kalpten gelen sevgisini dağıtır. gerçek bir alevi asla din- mezhep ayırımı yapmaz. gerçek bir alevi hiçbir zaman yaptıklarını ön plana çıkartmaz. gerçek bir alevi hiçbir zaman bilmeden konuşmaz ve yorum yapmaz. her zaman eline diline beline sahip olur ve bu düsturunu ömrü boyunca unutmaz.

    zaruri not:
    namaz uzerine ; isteyen kilar istemeyen kilmaz sorun nedir anlamis degilim.
  • anadolu'ya özgü sanat ve felsefede payı en çok olan alt kültürlerden biri.

    aleviler neye inanirsa inansin, ister namazı baş aşaği kılsın, ister domuz aromalı rakı içsin: eğer bu adam bu kadar güzel saz çalıyorsa, bu kadar güzel şiirler yazıyorsa yaptığı şey doğru demektir.

    şu ana değin molla yaşam tarzının ortaya güzel bilim sanat veya felsefe çıkardığı görüldü mü? hayır. demek ki adam olmak için namazı baş aşağı kılman, yer yer domuz aromalı rakı içmen gerekiyormuş ey molla.
  • pantheizmin türkçe meali
hesabın var mı? giriş yap