• bu adamın dark city'sini günümüz izleyicisinin türlü türlü sebeplerden yere göre sığdıramadığı nolan efendi çekseydi, bugün muhtemelen nolan dini, edebiyat fakültesi falan kurulmuş olurdu.

    matrix ile birlikte son 15-16 yılda çekilmiş en büyük bilimkurgudur dark city. haliyle benim için matrix'ten de önemli bir filmdir. enfes bir sinematografi enfes bir yönetmenlik mahsulüdür. özellikle blimkurgu janrı ile iç içe geçen 40'lar, 50'ler estetiğine sahip noir havasıyla kişisel tarihimin en değerli filmlerinde biri olmuştur dark city.*

    hasılı bu adam çok önemli bir yönetmen olduğunu çoktan ispat etmesine rağmen neden 'hollywood memur yönetmenliği' kotenjanına geçiş yaptı hiç anlamadım. umarım bir gün silkelenir ve the crow, dark city'i çektiği günleri hatırlar.
  • batman'i bu adamın eline teslim edip bütçeyi ve cast'ı esirgemeselerdi, çağdaş sinema anlayışı bugün farklı bir yerde olabilirdi. olmadı, olamadı. oldurmadılar.
  • "mısır'dan sinemacı çıkmaz" sözüne inatla ortaya çıkan alex abi, the crow'daki kamera kullanımı ve dark city'i yazıp yönetmesi ile dikkat çekti. iki filmde de mekânlar karanlık, zaten dark city, şimdiden bir film noir klasiği sayılıyor. ağırdan alan bu abinin -bilinen- iki filmine rağmen bir dolu hayranı war, beklenen, özlenen, sawruk bi insan.
  • hala spider man veya batman serisinin basina gecmemis olmasi sektorun buyuk ayibidir. sinemada gotik kalibi basariyla kullanan sayili yonetmenlerden biri olan proyas eger dogru bir kararla spider man serisinin basina gecseydi bugun cok daha olgun ve tarihe gecmis bir ucleme izleyecektik. cunku alex proyas sadece kara film ve gotik yapilar konusunun degil bu atmosfere leziz bir mizah katmanin da ustasi oldugunu the crow filminde fazlasiyla gostermisti (o filmde derin ve yer yer tahammulu zor bir konu islemesine ragmen zeka urunu bolca espiri de vardi). ayrica batman konusunda tim burton ekolunu benimsemis kisileri bu cilgin yonetmenden baska kimse tam anlamiyla memnun edemez sinemada saniyorum. hadi batman serisi su anda bir baska usta yonetmenin elinde de, sam raimi nin maymun ettigi spider man serisini bu abiye teslim etseydiniz ya. tek bir film cekse yerle yeksan olmus orumcek adam stilini doruklara cikarir adim gibi eminim, cunku cizgi romanlarin sinemaya aktarilmasindaki en muhim eserlerden biri (bkz: the crow) ona aittir. brandon lee nin olumu sebebiyle uzun sure zan altinda kaldiysa da yetenekli adamdir, "ruyalari filme cekmek" gibi fantastik dusunceleri gercege cevirir (sitesine bakiniz). bir gun batman ya da spider man serilerinden birinin basina gecmesini hala umutla beklemekteyim.
  • kaynanasının eşek dili yedirdiğini düşündüğüm yönetmen. verdiği röportajlardan burayı okuduğunu da biliyorum. alex kardeşim, sinema tarihinin en büyük düşüşlerinden birine imza atıyorsun, tekrar söylemeye gerek yok. garage days çektin ya sabır dedik, efsane ı,robot'a orta şeker film çektin sustuk. biz sustukça tepemize çıktın. knowing çektin daha yarası kapanmadan gods of egypt çektin. kendine gel artık. sen bu diilsin olm bu diilsin. neyse saygilarimla.
  • az ama öz film çeken biri. the crow, i robot ve dark city favorilerimdir. az ama öz film çekmesi de hoşuma gider, her sene 2-3 filmle karşımıza çıkmadığı için mutluyum.
  • hak ettiğinden daha az övgüyle bahsedilmektedir, kendisinden.
  • filmlerinde bolca german expressionist, science fiction ve film noir etkileri bulunan, muhteşem futuristic, ve sürreal ortamlar yaratan çok nacizane çok şahane yönetmen kişi. (bkz: neo gothic)
  • (bkz: the crow)
    (bkz: dark city)
  • en ünlü yapıtı dark city de başlı başına bir rüya ve imajinasyon harikasıdır.
hesabın var mı? giriş yap