• kendisini ilk olarak l'ancien regime et la revolution ,eski rejim ve devrim, adlı kitabından tanıdığım;bir kimsenin demokrasi ile ilgili bırakın tutarlı açıklamaları hiç olmazsa ahkam kesebilmesi için bile muhakkak bilmesi gerektiğini düşündüğüm fransız hukukçusudur. aynı zamanda fransız bürokrasisinde önemli görevler almıştır.
    1805-1859 yılları arasında yaşamış olan tocqueville amerika'daki siyasal gelişmeleri takip etmek için amerika'ya gitmiş ve olanları yerinden inceleme fırsatı bulmuştur.
  • eşitliğin benimsendiği toplumlarda ortaya çıkabilecek iki tehlikenin bulunduğunu söyler :

    1- çoğunluğun tiranlığı: çoğunluğun oyunu alarak istediği her şeyi yapmaya kalkışan/yapan bir yönetimin oluşması.
    "her şeyi yapabilme yetkisini nasıl kendime eş bir insana vermeyi reddediyorsam, bu gücü bir grup insana da veremem."

    2-bireycilik : bireyin kamusal politikalardan uzaklaşması ve siyasete olan ilgisinin kaybetmesi. işten güçten dolayı ve sürekli kazanma dürtüsünden dolayı etrafına duyarsızlaşması.
  • ''geçmiş artık geleceğe ışık tutmadığı zaman, akıl karanlıkta görür.''
  • demokrasi ve demokratik devlet kavramlarının kullanımı konusunda büyük bir eksiklik vardır. bu kelimeler açıkça tanımlanmadıkça ve anlamları üzerinde uzlaşılmadıkça insanlar bu anlam karmaşası üzerinde yaşamaya devam edeceklerdir ve bu tartışmalar demogoji yapanların ve despotların işine yarayacaktır. ”

    sözleriyle recep tayyip erdoğan'a zamanın ötesinden selam yollamış düşünür.
  • tam ismi alexis-charles-henri clérel de tocqueville olan bir norman soylusu. eğer sivil toplum diye bir kavramsallaştırma mümkünse, bu adam için sivil toplum bir dernekleşme alanıdır. kurulacak sivil toplum örgütleri ve dernekler bireysel özgürlüklerin güvencesidir, çoğunluğun tiranlığını önlemenin en önde gelen unsurlarıdır bu dernekler. liberallerden örügtlenmeyi neredeyse zorunlu tutması sebebiyle ayrılır.

    özetle örgütlenin hakkınız bilin demiş işte adam.
  • "herkesi dostun yapmayacağına göre, düşmanlarınla yaşamasını öğrenmelisin."
  • 1843 yılında islam dini hakkında şunları söylemiştir: "bütün dünyada, muhammed'in dini kadar hastalıklı sonuçlar ortaya çıkaran az din olduğuna ikna olduğumu söylemeliyim. bence, bu, günümüz islami dünyasındaki şimdilerde görünürleşen gerilemenin ana sebebidir." (rastladığım kaynaktaki ingilizce çeviri şöyleydi: "i must say that i emerged convinced that there are in the entire world few religions with such morbid consequences as that of mohammed. to me it is the primary cause of the now visible decadence of the islamic world.")

    bu sözün, fransa'nın 1830 yılında cezayir'i sömürgeleştirmeye başlamasından kısa bir süre sonra söylenmiş olması önemlidir. zira bu dönemde, mağrip ülkelerinde yaşayan müslümanlar, fransızların gündeminde daha önce belki de hiç olmadığı kadar yer edinmeye başlamış, ve araplardan ve kültürlerden fazlasıyla tiksinen fransız halkı ve aydınları, onlar hakkında (halen devam eden) küçümseyici bir tavır geliştirmişlerdi. bugünün anlayışı çerçevesinde doğrudan ırkçılığa giren bu küçümseyici tavır, çoğu zaman arapları ve müslümanları doğrudan dehümanize eden (ve dolayısıyla da fransızların onlara yaptıklarını hak ettiklerini ima ederek gerekçelendiren) bir niteliğe de sahiptir.

    ana tema:
    (bkz: islam/@derinsular)
  • 19 . yy da amerika birleşik devletleri kurulurken eski kıta avrupa'da beklenti, yüzyıllar sürecek bir mücadele tarihinin yaşanacağı , eski kıtada yaşanan siyasal , ekonomik ve dini iktidar mücadele tarihinin , feodal yapıdan sınıf savaşlarına kadar , amerika'da da tekrarlanacağı şeklindeydi.

    alexis de tocqueville 1832 tarihli amerika'da demokrasi adlı eserinde ; amerika'nın farkının bir mücadele ve çatışma tarihine sahip olmaması durumunu tespit ederken , bu kıtanın , yeni sahiplerinin uzlaşması üzerine kurulduğunu da söylemekteydi.

    tocqueville ; yeni kıtanın eskisini değil , çatışmalar tarihine sahip eski kıtanın bu yeni uzlaşma kültürünü izleyeceğini , yani avrupa'nın geleceğinin amerika olacağı kehanetini de ortaya koyuyordu.

    yıllar sonra avrupa birliği süreci ile eski kıtanın ulaşmaya çalıştığı yapı, fransız düşünürü haklı çıkarırken , bu yapının kurulmasında yaşanan zorluk ve hatta bugünkü başarısızlık , eski kıtanın kanlı mücadele tarihine dayanmakla tocqueville'in haklılığını pekiştirmektedir.

    öte yandan, içinde bulunduğumuz coğrafyadan amerika birleşik devletleri'ne bakıldığında garip ve anlaşılmaz görünen sosyal , siyasal ve ekonomik yapı ; kayıtlı bağış ve yardımlara izin veren seçim sisteminden , aleni yürütülen lobicilik faaliyetine , jüriye dayanan adalet sisteminden , nba draft sistemine kadar bütünüyle her şey, yeni kıtanın uzlaşma üzerine kurulu daha liberal kültür yapısından kaynaklanmaktadır.

    alexis de tocqueville'in avrupa ile amerika'nın farkını ortaya koyan, iki asır öncesine dayanan eseri bu anlamda halen amerika'yı anlama rehberi sayılmaktadır.

    yeni kıtanın üzerinde yükseldiği söylenen uzlaşma kültürü ve fırsat eşitliğinin tam olarak gerçekleşip gerçekleşemediği bakılan noktaya göre tartışmalıdır , ancak tartışmasız olan şey bu ideanın sadece bir konuda en başında itibaren aksadığı ve sonu iç savaşa kadar giden gerçek bir mücadele tarihi yaşandığıdır : kölelik ve ırk ayrımcılığı.

    (kaynak : http://futbolhukuk.blogspot.com/ )
  • feylesofların en yakışıklısıdır, hele ölü balık gözlü hegel'le kıyaslarsak kıymeti daha da anlaşılır.

    günümüz demokratik sisteminin ve yıkılan sosyalist düzeninin sorunlarını yüzyıllar öncesiden öngörmüş hatta reçeteler sunmuştur.
  • amerikan yerlileri hakkında çok da şık görüşleri olmayan düşünür:

    ”although the vast country that i have been describing was inhabited by many indigenous tribes, it may justly be said, at the time of its discovery by europeans, to have formed one great desert. the indians occupied without possessing it. it is by agricultural labor that man appropriates the soil, and the early inhabitants of north america lived by the produce of the chase. their implacable prejudices, their uncontrolled passions, their vices, and still more, perhaps, their savage virtues, consigned them to inevitable destruction.”
hesabın var mı? giriş yap