ali ayçil
-
"ne etsem berabere bitmedi o yılgın maç
herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır
sen aklıma geldikçe içim nasıl izdiham
terkedilmiş bir evin ilk günü kadar ağır"* -
"dünya, bensiz de dünyaydı; darılmadım."
-
'' gidip, küçük bir caminin iki vakit arasındaki tenhalığına bağdaş kurduğumuzda, artık dünyanın orta yeri biz oluruz. gidip, küçük bir caminin iki vakit arasındaki tenhalığına bağdaş kurduğumuzda, bizden başka kıskanılacak kimse yoktur... '' *
-
arastanin son ciragi, naz bitti siir kitaplarinin sahibi musluman sair.
-
"şiir bize, bir yaprağın yere düşerken çıkardığı sesi ima eder" diyen ve seslerden yaptığı gelinlikleri giydirdiği kelimelerle sukutu emziren insan...
kalbinin durağında eyleşmeden geçiver
verimli kuluçkada peydahlanan balçığın
tahammülsüz atların sırtına bindirildi
bırak da can çekişsin bir alabalık gibi
ruhun kirli sularda gözeyi anımsama
künyende tabiatı hatırlatan ne varsa
rendele hafiflesin boynundaki ağırlık
çocukluğunun masal küresinden sökülmüş
ülkelerini bir bir geçir madeni ipten
ve bu afyonlu çağın mabedinde tesbih çek
güle ve aşka veda
güle ve aşka veda
güle ve aşka veda. * -
pişman
içindeki denizlerde
masallarını avlayan korsanlara vuruldun
sualini abes buldu müneccimler
ezberlenmiş uçurumların kenarında oynuyordum
gece sır tutan ağzıyla ağaran günü öptüğünde
solmuş bir gülün izi kaldı senden
nisanları isyana çağıran
nuhun yarası kadar derin
meryem gibi sakladığın yerlerinde
çıbanlar çıkaran aşkı
kilitledin kalbinin karanlık odalarına
bir bir yırtttın hayal perdelerini
çözülmedik kendin kalınca bulmacanda
takvimlerin yabancısı parmakların
şimdi uslanmadan geriye sayıyor günleri
kehribar bir tesbihin tanelerine dokunur gibi -
korkunç sigara içen, sigara içmek değil sigarayla sevişen adam. sanırım uzun samsun içiyordu ve o sigara içerken bulunduğu odayı bırakın, bulunduğu kata sigara içmeyen birinin girmesi imkansızdı. dehşete kapılırdım, sigarayı yaktığı an güzel muhabbeti bırakıp yanından kaçardım.
-
ne vakit dünyanın hengamesine kaptırsam kendimi ve ne vakit bu hengameden sıyrılıp biraz boğulmak istesem dalıyor ve bile isteye batıyorum derin denemelerine.
iyi şair daha ötesi çok iyi bir deneme yazarı.
(bkz: yenilgiden dönerken) -
çaylak
gelen kim
böyle yekten?
hurucunda takım taklavat
temiz peşkir
bir tutam saç
mushaf ve bir bağ başak
çaylak!
sen misin!
tamir edecek dülger
ruhundan hasar görmüş
bu şehrin hayatını?
ali ayçil -
"insanlar incelikten yoksun bir yüz okuyucusudurlar ve başkaları hakkındaki kararlarını çabucak vermekten kaçınmazlar."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap