• acil servise arrest ile gelen hastanın ölüm haberini duyduktan sonra, elinde silahla doktoru öldürmek için kovalayan hasta yakını savunarak, doktorların daha düzgün eğitim almasını isteyen bir masanın müdürüdür. evet "profesör" senin belki haberin yok ama biz o dersleri aldık, sağolsun hocalarımız okulda anlattılar ama bunun yanında şiddetten nasıl korunmamız gerektiğini de anlattılar. çünkü onlar senin gibi eli silahlı bir adamı savunmuyorlardı. onlar insana insanca davranmanın erdemini savunuyorlardı. o zamanlar anlayamamıştık, şiddet derken neyi kasttetiklerini. hayatımız boyunca ders çalışıp akıllı uslu öğrenciler olmuştuk. sınıflarını dereceyle geçen öğrencilerdik niye bize şiddet uygulasınlar diye düşünmüştük. oysa biz kavga bile görmemiştik. ama hepsini öğrendik.

    silahtan nasıl kaçıp saklanacağımızı, "doktoru bize verin" diye dışarıda bağıran 50-60 kişilik grubun korkusuyla hemşire odasında 4 saat kilitli kalmanın korkusunu sen bilemezsin müdür. o zaman da senin gibi bir müdür evinde uyuyordu, ben evime bile gelemiyordum çünkü nöbet devam ediyordu. ben o anda insandım o korkuyu, o çaresizliği yaşarken birtek vicdanım rahattı.

    bana gelecek yumruktan yüzümü korumam gerekiyordu, aynı senin gibi gözlüklüydüm ve o gözlüğün kırılıp korneama batabileceğini biliyordum. çünkü çalışmam gerkiyordu, kör olmak aç kalmak demekti. sen bu korkuyu hiç yaşadın mı?

    kafa travmasıyla gelen hastayı beyin cerrahı olmadığı için sevk etmek istemiştim. senin gibi bir müdürden tehdit almıştım. çünkü oda senin gibi işini yapıyordu, "hastayı koruyordu". ben nerden bileyim hastanın bir partinin il başkanına olan yakınlığını. bilseydim oracıkta kafasını açar beyin kanamasını durduruddum. pratisyenlik bilgimle elimden geleni yapardım. ama onu öğrenmemiştim okulda, öğretememişlerdi hocalarım bana hastaların partilere ve ceplerindeki paralara göre ayrıldığını. ben bunu bilemezdim ki ben hasta hastadır diye düşünürdüm hep.

    şimdi sen doktorluğunu müdürlüğe değişip, bilim yapmak yerine torpil peşinde koşarken, başhekimlik, müdürlük diye dolanırken benim üniversitemdeki hocalarım bana önce insan olmayı sonra doktor olmayı öğretiyorlardı. ben doktorum sakın beni başkalarıyla karıştırma, insanın psikolojisini hele hasta yakınının ne hissettiğini herkesten çok ben bilirim çünkü aynı zamanda ben de insanım. eğer bir gün kalkıp o koltuktan ayrılıp bir saatliğine herhangi bir acil servisin nöbetine uğrarsan, orada bir iki hasta bakabilirsen o zaman sende doktor olmayı anlayabilirsin. denemekte fayda var derim. en azından adının önüne getirdiğin o dr ünvanın belki hakedersin.

    http://www.nethaber.com/…aldi-doktoru-kovaladi.html
  • türkiye kamu hastaneleri kurumu başkanlığı gorevini hasan çağıl'dan devralmış ve yeni başkanı olmuştur. *

    edit: imla
  • kariyerini bir basamak daha yükseltmiş çocuk doktorudur. bir sağlık personeli olarak çocuk doktorlarındaki bu yükselmeyi hayretle karşılıyorum. gördüğüm her yönetici çoğunlukla çocuk doktorluğundan gelme. eski bakan recep akdağın da çocuk doktoru olduğunu dikkate alırsak bu tezim daha da kuvvetleniyor.
  • zamanının şişli etfal hastanesi başhekimi. günümüzde şişli etfal hastanesi çocuk cerrahisinde profesör ve istanbul il sağlık müdürü ünvanları ile görev yapan devlet adamı.
  • şişli etfal eğitim ve araştırma hastanesi’ndeyken bilim üniversitesi’ne atanarak “profesör” unvanı alan dokucu, yök yasasının izin vermemesine karşın unvanı aldıktan sonra şişli etfal’e geri dönmüş ve görevini “profesör” unvanıyla sürdürmüştür.

    kamu hastahaneleri kurumu gibi bir yere idari görevle atanması, çocuk hastaların yakınları arasında sevinç yaratmıştır.
  • 2006 senesinde bir sabah haberlere konu olmuş olan kişi.

    "http://arsiv.sabah.com.tr/2006/10/22/gnd105.html

    ameliyata iftar arası

    doçent başhekim 3.5 yaşındaki hastayı ameliyat masasında karnı açık bırakıp iftara gitti.

    20 dakika anestezistle
    şişli etfal hastanesi başhekimi doç. dr. ali ihsan dokucu 20 dakika sonra dönüp ameliyatı bitirdi. bu tartışma yarattı. prof. ender pehlivanoğlu, "hasta yangında bile bırakılmaz" dedi. prof. kalayoğlu ise, "cerrah olmalıydı" diye konuştu.

    zaten ara verecektim
    3.5 yaşındaki aslı'yı ameliyat eden ali ihsan dokucu "ameliyatın 7'nci saatiydi. zaten ara verecektik. batı'da da uzun ameliyatlarda ara verilir" dedi.

    ameliyatı bırakıp oruç açmaya gitti

    doktor ali ihsan dokucu, 3.5 yaşındaki kız çocuğunu ameliyat ederken ezan okundu. doktor hastasını bırakıp iftara katıldı. 20 dakika sonra da dönüp ameliyatı tamamladı.

    11 ekim çarşamba günü şişli etfal hastanesi'nde düzenlenen iftar yemeğine başhekim doç. dr. ali ihsan dokucu, 3.5 yaşındaki aslı yeter'i ameliyat masasında bırakarak katıldı. küçük kız 20 dakika süren iftar yemeği boyunca ameliyat masasında karnı açık halde anestezi altında bekledi. doktor orucunu diğer mesai arkadaşlarıyla açıp, iftarını yaptıktan sonra ameliyathaneye dönüp operasyonu tamamladı. aslı yeter doğuştan meydana gelen bir anomali nedeniyle idrarını tutamıyordu. son derece ender rastlanan bu hastalığı nedeniyle hayatı boyunca altı bezli yaşaması gerekecekti. böbreklerinde bu nedenle bozulma meydana gelmişti. yaşadıkları tokat'ta daha önce ameliyat oldu, ancak sorunu çözülemedi. küçük kız istanbul'a şişli etfal hastanesi'ne getirildi. hastanenin başhekimi aynı zamanda çocuk cerrahi doçenti olan dr. ali ihsan dokucu aslı'nın ameliyatını yapmaya karar verdi. ameliyat sonunda karnında açılan bir delik yardımıyla idrarını boşaltabilecekti. dicle üniversitesi'nden şişli etfal'e geçen yıl atanan başhekimin bu konuda tecrübesi vardı. ihtisasını paris çocuk hastanesi'nde yapmıştı, boston çocuk hastanesi'nde eğitim görmüştü.

    hasta karnı açık bekledi
    ameliyat günü verildi. ancak o sabah çıkan acil operasyonlar nedeniyle aslı yeter ameliyathaneye saat 11.30'da alınabildi. ameliyat 12.00'de başladı. minik kızın karın bölgesi baştan aşağı açıldı. operasyon saatler sürdü. o gün hastanede tüm doktorlar için düzenlenen iftar vardı. ezan saati geldiğinde doç. dr. ali ihsan dokucu, elindeki neşteri bıraktı. hastanın başında anestezi operatörü kaldı. minik kazın karnı açıktı. doç. dr. dokucu üst kattaki yemekhanede kurulan iftar sofrasında yerini aldı. bu sırada minik kız ameliyat masasında karnı açık doktorun dönmesini bekliyordu. yirmi dakika sonra doç. dr. dokucu ameliyathaneye döndü. ve operasyon saat 21.00'de bitti. ancak o günden sonra tıp dünyasında bu tartışma alevlendi. hastanın ameliyat masasında karnı açık halde iftara katılmak için bekletilebilir mi?

    din adamları: kendi kararı
    olaya din açısından değerlendiren prof. dr. bayraktar bayraklı, "elimdeki hassasiyeti kaybederim diye düşünürse, vicdanı ile karşı karşıyadır ve kararı kendisi verir" derken prof. dr. bekir karlığa da şunları söyledi: "eğer kendine güveniyor ise tutabilir ama güvenmiyorsa da tutmayabilir. ilerde kaza yapabilir."

    esra tüzün - sağlık editörü. "
  • 4(dört) yıllık istanbul il sağlık müdürü görevinden sonra terfî alarak türkiye kamu hastaneler birliği kurum başkanı olmuştur.hekim olarak,yönetici olarak,vatandaş olarak,her yönden ve insanî olarak güzel kişiliğe sahip olduğunu bildiğimiz saygıdeğer insan.
  • #80166723 yukarıdaki entry'e cevap olarak şunu söyleyeyim genel olarak uzun ameliyatlarda ara verilir. kişi tuvalet-yemek gibi hayati ihtiyaçlarını karşılar bunun sebebi ameliyat saati uzadıkça kişinin dikkatinin azalması ve konsantrasyonun kaybolmasıdır. ameliyata yarım saat ara vererek çok daha başarılı sonuçlar elde edebilirsiniz. 10-12 saat boyunca ameliyat yaparken 12 saat dikkati odaklamak her yiğidin harcı değil. yapacağınız en ufak bir dikkatsizlik kötü sonuçlara yol açabilir bu yüzden dinlenilmesi gerekir. ha 11.30 saat anestezi almışsın ha 12 saat ? 30 dakika fazla anestezi almasın diye ameliyatı bölmemek anca cerrahinin ne demek olduğunu bilmeyen kanepeden sallayanların tercihidir. 6 saat- 6 saat olarak ameliyat bölünerek çok daha efektif bir süreç geçirilir. he o adam o 20 dakikayı almasaydı büyük ihtimal 14 saatte felan biterdi ameliyat :)
hesabın var mı? giriş yap