• kullanimda olan bir dil olmasina ragmen (hochdeutsch) pek cok “alcak” veya “asagi” dil ve lehcenin de anasi, kokenidir. mesela latince icin bunu soyleyemeyiz, cunku papa‘dan baska pek konusani yok.

    gramer yapisi latinceden etkilenmistir, ama kelime haznesi bir miktar etkinin yaninda buyuk olcekte kokenine sadik kalmistir.

    her dilin kendine has zorluklari ve asilmasi gereken tumsekleri, daglari, sira daglari vardir. sonrasi düzlüktür. almanca’da bu zorluk kelimelerin sacma sapan cinsiyetleri olmasidir. sacma sapanlik bu cinsiyetlerin ve ona bagli artikellarin kelimeden tahmin edilemeyecek olusudur (bazi genel gecer kurallar haric; ung, heit, keit vb). mesela genc kiz neuter (das), duvar disi (die mauer) olmaktadir. ayrica bunlarin ismin hallerine cekimleri kisiyi cumle kurmaktan sogutur (akkusativ, dativ vs).

    ayrica konusma dilinde bile her cumle kurulumu gramer kurallarina gore yapilmalidir, ve mutlaka yan cumleler gani gani doldurulur.

    alt, asagi almanca dilleri bu sacma zorluklarin elimine edilmesine odaklanmistir. mesela ingilizcede kelimelerin cinsiyetleri sktir edilmis, sadece the kalmistir. danca’da sadece tek bir yorede cinsiyetler tamamen sktir edilmis, ulke ve hatta iskandinavya genelinde cinsiyet common gender ve no gender olarak ikiye dusurulmustur. ısmin halleri de basariyla sktir edilip dil bildigin gramer olarak kolay bir dil yapilmistir.

    bir diger zorluk fiillerin on ekleridir. be-, ver-, ge-, ent- ayrilmayan on ekler ve an-, auf-, zu-, nach-, vb ayrilan on ekler kok gibi gozuken fiilin anlamini bazi kurallari takip etseler de tamamen degistirir. mesela hören duymak anlamina gelmekteyken gehören ait olmak demektir, aufhören ise bitmek, sona ermek. ne alaka amk, di mi?

    dillere merakli ve cok dil ogrenen bir insan olan beni en cok zorlamis ve yildirmis dildir. bunu ogrendikten sonra kuzey avrupa dillerinin kapilari da sonuna kadar acilir. ama ekleme yapmam lazim, bu sonuna kadar acilma durumu dogrudan konusmaya, yazmaya veya konusulan dili anlamaya olanak saglamaz. yine oldukca kasmak gerekir diger germen dillerini iyi seviyede ogrenmek ve konusmak icin, ama cogunlukla yazili dilde okurken anlami tahmin etmek mumkun olur. yani isvecce, hollandaca yazilari asagi yukari anlayabilirsiniz.
  • karantina süresince merak saldığım ve evde tek başıma en azından gelebileceğim seviyeye gelmek istediğim dil.

    sıfırdan nasıl başlanır yardımcı olabilecek varsa yeşillendirmesiyle çok müteşekkir olurum.
  • goethe instut'e giderek 4 yıl boyunca öğrendiğim ancak kullanmaya kullanmaya, sadece okuduğumu anlamamla kaldığım cağnım üçüncü dilim.
  • ingilizce otomatik vites otomobilse almanca manueldir.
  • ''seviyorum'' okunması oldukça kolay 9 harften oluşan bir kelime olmasına rağmen
    anlamını kavrayabilmenin ve bunu birine söyleyebilmenin olağanüstü çabalar gerektirdiği bir kelimedir.

    96 maddede hem almanca öğrenip hem de sevmek üzerine bir şeyler diyebilmek istiyorsanız buyurunuz efenim;

    almanca'da zaman kalıpları(zeitformen)
    1) ich liebe dich=seni severim/seni seviyorum
    2) ich liebte dich= seni sevdim/seni seviyordum
    3) ich habe dich nie geliebt = seni hiç sevmedim
    4) ich habe dich geliebt= seni sevdim
    5) ich habe dich noch nicht geliebt= seni henüz sevmedim
    6) ich habe dich schon geliebt = seni zaten sevdim/seviyordum
    7) ich hatte dich geliebt= seni sevmiştim
    8) ich bin verliebt seit samstag, 8. februar 2013 um 18:45 uhr(utc)= 8 şubat 2013 cumartesi 18:45(utc)'den beri aşığım
    9) ich habe dich geliebt, sobald ich dich gesehen habe = seni görür görmez sevdim
    10) ich werde dich lieben= seni seveceğim
    11) ich werde dich geliebt haben = seni sevmiş olacağım
    12) ich werde dich lieben, bis ich sterbe=ölene kadar seni seveceğim
    --------------------------
    almanca'da yardımcı fiiller(modalverben)
    1) könnte ich dich lieben?= seni sevebilir miydim?
    2) könntest du mich lieben?=beni sevebilir miydin?
    3) würde es ihnen etwas ausmachen, wenn ich sie lieben würde?=sizi sevmemin sakıncası var mı (acaba)?
    4) würde es ihnen etwas ausmachen, mich zu lieben?=beni sevmenizi rica edebilir miyim?
    5) liebe dich, bitte!=kendini sev lütfen!
    6) ich muss dich lieben= seni sevmek zorundayım
    7) ich soll dich lieben = seni sevmeliyim
    8) ich muss dich nicht lieben= seni sevmek zorunda değilim
    9) er hätte dich nicht lieben müssen, aber ich weiß es zu schätzen = seni sevmesi gerekmezdi ama bunu takdir ettim
    10) ich sollte dich lieben= seni sevmem lazım
    11) ich sollte dich besser lieben, sonst bringst du mich um= seni sevsem iyi olur yoksa sen beni öldüreceksin
    12) ich hätte dich lieben sollen= seni sevmeliydim
    13) ich kann dich lieben = seni sevebilirim
    14) ich könnte dich lieben= seni sevebilirdim
    15) ich konnte dich lieben = seni sevebildim
    16) lass uns dich lieben = seni sevelim
    17) lass mich dich lieben = seni seveyim
    18) wir können dich genauso gut lieben = seni gayet de güzel sevebiliriz
    19) ich hätte dich nicht lieben können = seni sevemeyebilirdim
    20) du bist verliebt=sen aşıksın
    21) du musst verliebt sein=aşık olmak zorundasın
    22) du könntest verliebt sein= aşık olabilirdin
    23) du bist nicht verliebt =aşık değilsin
    24) du kannst nicht verliebt sein=aşık olamazsın
    25) du darfst nicht verliebt sein=aşık olmaya iznin yok
    26) ich muss dich geliebt haben =seni sevmiş olmalıydım
    27) ich würde dich lieber lieben als dich schlagen = seni dövmektense sevmeyi yeğlerim
    28) ich hätte dich lieber geliebt als geschlagen = seni dövmüş olmaktansa sevmiş olmalıydım
    29) ich würde dich lieber nicht lieben= seni sevmemeyi yeğlerim
    30) ich möchte lieber, dass du dich liebte= kendini sevmiş olmanı isterdim
    31) ich hätte lieber, du hättest dich liebte= kendini sevmiş olmanı yeğlerim
    32) ich ziehe einen liebhaber dem nichtliebhaber vor =aşığı aşık olmayana yeğlerim
    33) früher habe ich menschen geliebt, aber jetzt liebe ich dich= önceden insanları severdim ama şimdi seni seviyorum
    34) ich lasse dich lieben=seni sevdirdim
    35) ihr dürft ihn lieben=onu sevmeye izinlisiniz
    36) ich will dich lieben= seni sevmek istiyorum
    37) gott möge dich lieben= allah seni sevsin
    38) ich habe dich lieben müssen=seni sevmek zorunda kaldım
    39) ich habe dich lieben können=seni sevebildim
    40) ich habe dich lieben sollen=seni sevmem gerekti
    --------------------------
    almanca'da edilgen yapı(passiv)
    1) du wirst geliebt (von mir)=(benim tarafımdan) seviliyorsun
    2) du wurdest geliebt=sevildin
    3) du warst geliebt worden=sevilmiştin
    4) du wirst geliebt werden=sevileceksin
    --------------------------
    almanca'da yan cümleler & bağlaçlar(nebensätze & konjuktionen)
    1) ich liebe dich, weil ich verrückt bin= çılgın olduğum için seni seviyorum
    2) es ist schön, dass ich dich liebe= seni seviyor olmam güzel (bir şeydir)
    3) wenn ich zeit habe, kann ich dich lieben= vaktim olursa seni sevebilirim
    4) es war zu einfach dich zu lieben, wie ich es dachte= düşündüğüm gibi seni sevmek çok kolaydı
    5) ich weiss es nicht, ob ich dich liebe(oder nicht) = seni sevip sevmediğimi bilmiyorum
    6) du bist schön aber verliebt =güzelsin ama aşıksın
    7) ich tue nichts als dich lieben= seni sevmekten başka bir şey yapmıyorum
    8) ıch hätte dich geliebt, anstatt die hausaufgabe zu machen= ödev yapacağıma seni severim
    9) ich fange an zu lieben=sevmeye başlıyorum
    10) ich arbeite, ausserdem liebe ich dich=çalışıyorum, aynı zamanda seni seviyorum
    11) ich liebe dich bald im garten, bald ins kino=bazen bahçede bazen sinemada seviyorum seni
    12) ich muss dich lieben, dann habe ich frieden=seni sevmek zorundayım o zaman huzura ererim
    13) ich liebe dich lieber, als dass ich schlage dich=seni dövmektense sevmeyi tercih ederim
    14) er liebt dich ohne dass er vorher lernt zu lieben=öncesinde sevmeyi öğrenmeden seni seviyor
    15) entweder liebe ich dich oder liebe ich dich=seni ya severim ya da severim
    16) lieben oder nicht lieben=sevmek ya da sevmemek
    17) warum liebtest du nicht, wo ich liebte dich=neden seni sevdiğim yerde sevmedin
    18) er gibt mir geld, damit ich dich liebe=seni sevmem için para veriyor
    19) obwohl ich müde war, musste ich dich lieben=yorgun olmama rağmen seni sevmek zorunda kaldım
    20) nachdem ich gegessen habe, liebe ich dich=yemek yedikten sonra seni severim
    21) waehrend des essens liebe ich dich=yemek esnasında seni severim
    22) bevor ich dich liebe, muss ich schlafen=seni sevmeden önce uyumak zorundayım
    --------------------------
    almanca'da koşul
    1) ich liebte nicht= (ben olsam) sevmem
    2) ich hatte nicht geliebt= sevmezdim
    3) ich würde nicht lieben=(ben olsam) sevmem
    4) wenn du doch liebtest=keşke sevsen
    5) wenn ich nach ankara kame, liebte ich dich=ankara’ya gelirsem seni severim
    6) wenn ich nach ankara gekommt hatte, hatte ich dich geliebt=ankara’ya gelseydim seni severdim
    --------------------------
    almanca'da isimler & sıfatlar & zarflar
    1) ein liebhaber->liebhaber->liebhaberin= aşık->aşıklar->kadın aşık
    2) das herz des liebhabers = aşığın gönlü
    3) ich liebe lieblich=güzelce seviyorum
    4) du bist viel schöner als er =sen ondan daha güzelsin
    5) du bist der beliebteste mensch =sen en sevilen kişisin
    6) du bist so verliebt wie ich=benim kadar aşıksın
    -----
    partizip
    1) der liebende mann=seven adam
    2) der mann kommt liebend=adam severek geliyor
    3) der geliebte mann=sevilmiş adam
    4) der mann kommt geliebt=adam sevilmiş halde geliyor
    -----
    dolaylı konuşma
    1) er sagt, er werde dich lieben= seni seveceğini söylüyor
    2) er sagt, er habe dich geliebt= seni sevdiğini söylüyor
    3) er sagte, dass er dich geliebt habe= seni sevdiğini söyledi
    -----
    sevdiğinizi ingilizce öldürmek istiyorsanız -> (bkz: #102281372)

    not: hatalarım, eksiklerim elbette olabilir, uyarırsanız sevinirim/ilk önce başka yapmıştım ondan kafam karıştı üstüne yazınca ^_^

    düzeltme: ilk kısmın 8.si @pinocchio'nun isteğiyle değişmiştir ^^
    derunî katkılarından ötürü @metonymics'e & @limondil'e teşekkürler
    dolaylı konuşma kısmını daha gündelik dilde konuşmaya çevirdim
  • belli bir zamandan sonra gün geçtikçe bu dili öğrenme çabam artmaya başladı, anlamlandıramadığım sadistçe bir zevkin içindeyim sanki. çok zorlandım, bıraktım artık sıçarım içine çalışmıyorum dedim ama o aklımı bırakmadı kelimeler beynimde çınladı ve geri döndüm. bir nevi acı eşiğim yükseldi diyebilirim. zamanla kelimeleri öğrenebilme algım açıldı ki dil özürlü biri olan ben için bu mucizevi bir durum. nacizane tavsiyem, ne kadar zorlarsa zorlasın bırakmayın, er ya da geç birbirinizin dilinden anlayacaksınız.
  • genellikle kurallar üzerine kurulduğu için öğrenmenin ingilizce'den daha kolay olduğunu düşündüğüm dil.

    artikel'lerin çokluğu ve çeşitliliği zorlayan bir unsur. bir diğeri ise kelimeler. ben almanca öğrenirken en çok kelimelerden çekinmiştim. diğer neredeyse bütün dillerde potato türevi olan bizde ise patates denen varlığa almanlar kartoffel diyor. buna benzer onlarca kelime var.

    başka dillerde olduğu gibi bazı isim haline gelmiş tamlamalar bitişik yazılır ve bu nedenle korkutucu uzun gözükürler. (hintergrundinformation. aklıma ilk gelen.)

    ingilizce'ye göre bir diğer avantajı ise telaffuzunun türkçeye nispeten daha yakın oluşu. a,e gibi harfler bizdeki gibi okunur. ö ve ü harflerini barındırır. ingilizce'den örnek vermek gerekirse put ve cut kelimeleri 3 harfli olup ortasında u olmasına rağmen, bir tanesi put diğeri kat diye okunur. almancada çok nadir istisnalar hariç böyle şeyler olmaz.

    sch'nin ş, tsch'nin t olarak okunması gibi bazı kuralları vardır ancak bunların istisnası olmaz.

    ancak ingilizce kadar pratiğinizi geliştiremezsiniz çünkü almanca anadili olan insan ve ülke sayısı çok fazla değildir.

    ek: bence en en en büyük zorluğu, birleşik fiillerin ikiye bölünüp, asıl fiilin yükleme baştaki ekin de cümlenin sonuna atılmasıdır.
  • öğrenilmesi ve konuşulması en zevkli dildir
  • yıllarını ver, yine de almanya’ya gidene kadar konuşabildiğini bilmediğin dil bu. gittin mi de goethe gelse şakırdayacakmışsın gibi hissediyorsun.
  • lisede hocalarım sevdirmişti. dil sınıfı olmamıza rağmen sınıftakiler pek dersle ilgilenmez, bunu da belli ederlerdi. hocaların şevki kırılmıştı bir süre sonra maalesef. derslerde öğrendiğim a1 seviyesi almancamı kendim biraz ilerletmeye çabaladım ama başka dillere yönelince kaldı. almanca konuşulurken birkaç kelime anlayınca seviniyorum şimdi. belki bir gün tekrar dönerim bu güzel dile.
hesabın var mı? giriş yap