• 99 yazindan beri almanya'da yasiyorum. oglum burda dogdu. önümüzdeki ay ilkokula baslayacak. evet, okul agustosta basliyor.
    dün kreste son günüydü. özel falan degil, standart, devlete bagli bir kurum.
    iki koca klasörle eve geldi cocuk. 4 sene boyunca yaptigi bütün resim, karalama, yazi vs ne varsa güzelce dosyalayip vermisler.
    bir de 54 sayfalik rapor. cocugun fiziksel gelisiminden tut, dilbilgisi, kelime hazinesi, diger insanlarla iliskiskisi, matematiksel zekasi, müzige, spora, dansa ilgisi ve yetenegi, rasyonel düsünebilme yetenegi vs vs, daha aklima gelmeyen bir ton sey. bunlari 4 yil boyunca incelemis, raporlamis, yildan yila degisimi gözlemlemis, gereken yönlendirmeleri yapmislar.
    yuh dedim. kres falan yoktu bizim cocuklugumuzda, olsa bile lükstü, evin karsisindaki arsada büyüdük. ama ilkokul ögretmenime sorsalardi, herhalde 54 sayfayi birak, hakkimizda anlatacak 54 kelime bulamazdi.
    nasil bulsun anasini satiyim, 60 kisilik, bir sirada 4 kisinin oturdugu sinifta kadincagiz neyin gözlemini yapacak.
    seviyorum seni iftinur hocam:)
  • gitmiş görmüş birisi olarak özet geçiyorum.

    * dürüstlük
    * disiplin
    * iş ahlâkı

    edit: başlık başa kalmış.
  • almanya'yı almanya yapan, prusya'dır.

    19. yüzyıla kadar orta avrupada irili ufaklı bir çok alman devleti vardı. prusya verimsiz topraklar üzerinde kurulmuş fakir bir alman devleti idi.

    işte bu devletin başına 2. friedrich adlı dahi bir kral geçince işler değişti. bu kral o zamana kadar hiçbir ülkede benzeri görülmemiş askeri reformlar yaptı.

    böylesine disiplinli ve robotlaştırılmış bir ordu daha önce görülmemişti.

    askerlere sürekli talim yaptırılıyor ve artık birer otomat haline gelinceye kadar devam ettiriliyordu. en ufak bir ihlal derhal cezalandırılıyordu(kırbaç cezası)

    prusya subaylarının sloganı şuydu, "askerler düşmandan daha çok kendi subayından korkmalıdır"

    bütçenin çoğu askeriyeye harcanıyordu. bu sebeple prusya için, "prusya ordusu olan bir devlet değildir, devleti olan bir ordudur" denilmiştir.

    prusya bu ordusu ile kendisininkinden kat kat büyük orduları mağlup etmeye başlayınca bir anda ilgi odağı oldu ve devrin diğer ülkeleri de bir bir prusya ordusunu model olarak almaya başladılar. osmanlılar da buna dahildir. 2. mahmut zamanında prusya'dan subaylar getirtilip prusya nmodeli ordu kurulmaya çalışıldı(tabii pek beceremediler)

    19. asırda ise prusya avusturya hariç diğer alman devletlerini yutup, alman birliğini kurdu ve prusya kralı alman imparatoru ilan edildi. sonuçta prusya sistemi bütün almanya'ya yaygınlaştırıldı.

    kurmay subay denilen kavram da bir prusya icadıdır. o devirlerde komutanlar siyaseten atanır ve soylu ailelerden seçlirdi. ancak askerlik gittikçe karmaşıklaşıp teknik bir konu haline gelince bu atanmış komutanlar yetersiz görülmeye başlandı. neticede prusya'lılar soyuna, ırsiyetine bakmaksızın en zeki gençleri seçip, onlara askeri taktik ve strateji eğitimi vermeye ve siyaseten atanmış komutanlara danışman olarak tahsis etmeye başladılar. aslında kurmay subaylar profesyonel askeri danışmandılar.

    asıl meselemize dönecek olursak, işte bu prusya sistemi bir kaç asır boyunca almanların ruhuna nüfuz etmiş ve disiplinli, itaatkar, soğukkanlı, akılcı almanları ortaya çıkarmıştır.

    türklerin de asker millet olduğu iddia edilir ama nedense biz biraz çapulcu kalmışız. onun sebebi de şu: (bkz: #53273097)
  • ben almanyaya gittim. her taraf alman. sebep budur.
  • işten erken çıkıyorlar gibi ama parasını aldıkları çalışma saatinin bir dakika altında çalışmazlar. 38.5 saatse 40 saat net çalışırlar. arada goygoydu, çaydı kahveydi sigaraydı diye mesainin yarısını yemezler. hepsi değil tabi ama genelde çok sıkıcı oluyorlar o da ayrı. arada laf atmazsan hiç sesleri çıkmayabiliyor bütün gün. yetişkin olanından bahsediyorum ergeninden değil. en kopmalı patlamalı eğlenceli aktivitelerde bile akşam saati gelince uyur sabah erkenden uyanırlar. sen uyurken o kahvaltı ediyordur.
  • is saatinde is dusunup, mesai bittikten sonra da eglenmeyi bilmeleri.

    bizdeki gibi mesai saatinde goygoy yapip eglenme vakti geldiginde ciddi adam pozu verme, "yarin da ne cok isim var" triplerine girme huylari bulunmaz pek.

    (bkz: schönen feierabend)
  • almanya'da başa kim geçerse geçsin asla devlet politikası değişmez. gideceği rota bellidir..ülkenin rayları döşenmiş, tren son hızla gitmektedir...sadece makinist değişir.

    bir alman, ülkesi ile ne kadar gurur duysa azdır. felsefe, teknoloji ve bilim alanında tartışmasız avrupa'nın lideridirler. bu üç unsur da disiplinsiz olmaz.

    bizde ise her başa gelen hükümet kendi yol haritasını dayatır.. "o iş öyle olmaz böyle olur" deyip ülkeyi serseme çevirir. millet hep birbirine ideolojik yaklaşır. herkes herkesten nefret eder.
  • verilecek cevaplardan en azından birisinin aşağıdaki anekdotta saklı olduğunu düşündüğüm sorudur:

    ikinci dünya savaşı sona ermiş, almanya yerle bir olmuştur. abd'li bir general alman meslektaşına "almanya'da taş üstünde taş kalmadı, siz artık sırtınızı zor doğrultursunuz" der.

    alman generalin cevabı ise şöyledir: "evet her şey yakıldı, yıkıldı ama bir şeyi sakın unutmayın, almanya'nın üniversiteleri hâlâ ayakta."
  • sebebini merak edenlere bbc'nin civilization belgeselini tavsiye ederim.

    edit: toplamda 6 bölüm olmalı http://www.documentarytube.com/…is-the-west-history
  • gecen merkel filistinli multeci kizi aglatti diye vicdanlarda buyuk yara acti (!) ya, almanlarin her alanda iyi olmalarinin nedeni o tavir ve usluptur. rasyonalizm.
hesabın var mı? giriş yap