• önce york dükü, sonra kral. kendisi geçtiğimiz yıl ölen ana kraliçe'nin kocasıdır, hiç kral olmak istememiştir, normalde de olmaması gerekir aslında ancak abisi olacak hayta sekizinci edward 11 ay krallıktan sonra tahttan kendi rızasıyla çekilince taht buna kalmıştır. topluluk önünde konuşurken inanılmaz derecede heyecanlanır, kekeler; göz önünde olduğu sıralarda tavırlarında sürekli bir tedirginlik vardır, orada olmak istemediği çok bellidir. zaten bir süre sonra ortadaki karizma boşluğunu karısı doldurmaya başlar, krala nazaran o öne çıkar.
  • mütereddit tavırları ile dikkat çekse de, ikinci dünya savaşı sonrasında kendisine yapılmış bazı af taleplerini pek bir rahatlıkla reddettiği bilinmektedir. hayırları, albert pierrepoint'un günlüğüne attığı çentikler olarak geri dönmüştü...
    (bkz: vera salvequart)
  • the king's speech filmine de konu olan ünlü konuşması için; http://www.youtube.com/watch?v=opkmykgx7tq
  • abisi sekizinci edward'ın, "atom mühendisliğine de britanya kraliyet ailesine de lanet olsun; aşkısımla mutluluğa yelken açazağım! bırakın beniiii!" deyu aniden tahtan çekilmesi sonucu el mahkum göt gardiyan zoraki tahta çıkan ingiliz kraliyet abisi. öyle ki adam kekeme, çekingen ve pasif bir tip ve hiç kral hamuru yok. krallık için olabilecek son isim bile değil belki. tüm bunların üstüne bir de tahta çıkmasının akabinde ikinci dünya savaşı patlak veriyor. yine de her şeye rağmen iyi kotarıyor durumları. 1952'de akciğer kanserinden vefat ettikten sonra, 1953'te yerine kızı ikinci elizabeth geçiyor.

    the king's speech'te colin firth, ikinci elizabeth'in hayatının anlatıldığı nefis netflix draması the crown'da ise jared harris canlandırmıştır bu dayıyı.
  • the king's speech'de colin firth oynamasaydı bu kadar sevmezdim slkhlş. yok yine severdim. naif karakterli bir beyefendi nasıl sevilmez?

    ana kraliçe, 8. edward'ı hiçbir zaman affetmemiştir. çünkü kocası george, krallığın getirdiği sorumluluklar yüzünden hastalanıp ölmüştür.

    elizabethimize maşallah. god save the queen.
  • cenazesi filme alınmış ilk kraldır. halka, sinemalarda izletilmiştir.
  • asıl adı albert frederick arthur george olan ve 14 aralık 1895 ile 6 şubat 1952 yılları arasında yaşamış ingiliz kralı.
  • çok sakat bir zamanda kral olmasına rağmen ingiltere'de monarşinin yıkılmamasını sağlayacak kadar karizmatik bir liderlik yapmıştır.

    kendisi tahta çıktığı sırada hem irlanda'nın ingiltere'yle bağını tamamen koparma gayretleri, hem abisinin tahttan çekilmesi, hem hindistan'da hızla yükselen bağımsızlık fikirleri; britanya imparatorluğu'nun artık yıkılmak üzere olduğunu ve monarşinin artık gereksiz bir makam işgali haline geldiğini ingiliz halkı nezdinde iyiden iyiye arttırmaktaydı. altıncı george, bu durumda tahta geçtiğinde asıl ismi olan albert'ı değil, babası beşinci george'un adını almıştır. çünkü beşinci george, cidden çok sevilen ve çok güçlü bir kraldı.

    savaşa (bkz: ikinci dünya savaşı) doğru yol alırken beyinsiz ötesi beyinsiz neville chamberlain'ın kendisinden beklendiği ölçüde beyinsiz politikası appeasement'ın sıkı destekçisi görünen kral, bununla beraber savaşın kaçınılmaz olduğu gerçeğiyle kanada ve özellikle amerika birleşik devletleri'ne ziyaretler düzenleyip amerika'da yoğun bir güce sahip izolasyonizm tezlerini yumuşatarak müttefiklik kurmaya çalışmıştır.

    savaşın patlak vermesiyle beraber aylar boyu bombalanmasına rağmen londra'dan çıkmayan altıncı george, buckingham sarayı'nın blitz'in özellikle hedeflerinden biri olması ve hatta bu esnada kraliçeyle beraber bir bombadan kılpayı kurtulmasıyla halkın iyice gözüne girmiştir. bütün ülkede uygulanan ekmek karnesi uygulamasına bütün saray eşrafıyla kendi de dahil olmuştur (ki bizim memlekette karne uygulaması malum, özellikle sağ cenahın çok zırladığı bir konudur. ingiliz milleti onurlu millet, krallarını kendileriyle aynı şartlarda yaşamayı tercih ettiği için seviyor).

    winston churchill'in başbakan olmasıyla en büyük desteği gösteren de yine kralın kendisidir. kendisi lord halifax'ı başbakan görmek istese de savaş kabinesindeki çatlak sesleri (ki kabinede barış yanlıları çok fazlaydı. darkest hour filmini izleyenler durumu iyi bilecektir) churchill'e tam destek sağlayarak kesmeyi başarmıştır. tarihçilerin yorumuna göre ingiliz tarihinde altıncı george ve churchill kadar iyi bir monark-başbakan ilişkisi kurulamamıştır. savaş boyunca her salı başbaşa özel ve gizli bir yemek tertip edip savaşı konuşmuşlardır. bunun tanıklığı da kralın özel günlüğünden gelir.

    bütün savaş boyunca cephelerden cephelere askerleri ziyaret eden, bombalanmış mahalleleri, fabrikaları gezen, cephenin ön saflarına kadar ilerleyen kral; bu hareketleriyle savaşın manevi figürü haline gelmiştir ingiliz halkının gözünde. böylece diyebiliriz ki geçerliliği fazlasıyla tartışılan ingiliz tahtını ipten kurtaran adam; bu kekeme ve asabi mizaçlı, hiç istemediği makama zorla oturtulan, ağır sigara tiryakisi altıncı george'dur.
hesabın var mı? giriş yap