altınova

• 2.000 dönüm tek parça sulak toprağı ömrümde ilk kez gördüğüm yerdir ve de elektrik motoruyla sulamayı. belki de bu sebeplerdendir bilmiyorum ama halkı zengindir. altınova da bir ofiste arkadaşın işi için beklerken bir adam girdi içeri; ayağında lastik çizmeler, üzerinde yırtık, soluk bir gömlek, pantolonunda kemer yerine sicim bağlanmış, eli yüzü çamur içinde. biraz konuştular, adam çıktı ve at gibi bir bmw'ye binerek tarlasına geri döndü, altıma işedim.
• bu günlerde canımın feci çektiği şirin tatil beldesi. bakmayın canımın çekmesine öyle çok fazla gitmişliğim de yok aslında, toplasan 8-10 defa o da 2-3 günlük tatillerde gitmişimdir. canımın çekmesinin sebebi de başka....
  
  her gidişimizde ayvalığa kaçmak için fırsat kollardık hep ilk başlarda, ayvalığın güzelliği daha cazip gelirdi. ayvalık gibi bir yere yakınken altınova vakit geçirilecek bir yer değildi bizim için. ama son gidişimizde neymiş bu altınova bir bakalım diye önce bir gündüz turu attık, kumsalını çok beğendik aslında altın rengi süper bir kumsalı var ama küçük bir tatil kasabası en nihayetinde çok bir şey bulamadık yapılacak.
  
  vaktimizin de bol olması sebebiyle akşamüstü biraları alıp kumsala gidelim güneşin batışını vs izleriz dedik, oldum olası severim zaten yazın gün batarken ortaya çıkan hafif meltemle demlenmeyi. kafalarda hafif çakır olunca daha da bir güzel geldi 3-4 derken biraları arka arkaya devirmeye başladık ki, karşıdan midilli de ışıklar göz kırparak devam koçum diyordu adeta. biz de öz vatanımızda yarı memleketin de desteğiyle biraları devirmeye devam ettik. biraz sarhoş olduk ama evin yolunu bulduk.
  
  o gün bu gündür, hiç öyle güzel sarhoş olmadım hiç bir zaman o tadı alamadım biradan. sözün özü; altınova dedin mi benim aklıma güzel bira düşer, midilli gelir. çakırkeyifliğin bokunun çıkması gelir. varsın yerlisi boktan olsun o kadar güzel diyar mı var bu memlekette?
• izmir'den ortalama iki saat, istanbul'dan sekiz saat uzaklıkta bir belde. manzaralı yoldan gitmeyi sevenlere bergama- savaştepe- balıkesir yolu tavsiye edilir. dikili'ye, ayvalık'a, sarımsaklı'ya günübirlik gidilebilir. kozak yaylası yanı başındadır hemen. emekli cennetidir, 7 yaşından beri 19 yıldır istinasız her yazını orada geçirmiş biri çok erken yaşlarda emekli gibi hissetmeye başlar kendini. başta rahatsız olur bu durumdan, sonraları alışır, hoşuna bile gider. oranın muhtarı ilan edilir daha seyrek gelen arkadaşları tarafından. altınova huzur demektir onun için, tembellik, kumsalda bira içmek, tostu genelde hocanın yerinde yiyip, arada ayıp olmasın diye ömür'e gitmektir. ssk'da üvey evlat muamelesi görmekten korkup yine de her gece gazinosuna gitmektir. evren sitesinden iskeleye her bakkalda turbo sakız aramaktır. denizde gördüğü mavi küreyi top zannedip kucaklamaktır, deniz anası savaşı yapmaktır. güzeldir altınova sevdirir kendini. ne bodrumdur ne de marmaris, mütevazidir, yavaştır, heyecanı sevmez. bir sene önce açtığı iki üç disko barı ertesi sene kapatıverir hemen, kalbi kaldırmaz. bir iki sene sonra tekrar açar, eskisi gibi olmaz. yaş ilerlemiştir artık disko barı kafa kaldırmaz zaten. midilli'ye göz kırpar durur kandıramaz bir türlü. uzaktan seyrederler birbirilerini. gidin görün, sıkılırsanız biraz daha kalın, sevdirir kendini.
• ayvalik'a yarim saat mesafede kumsalı güzel sakin tatil beldesi.
• ayvalıkta nerdeyse 20 yıldır her yaz gittiğim yazlık mekan. basit, tasasız, dinlendiren, miskin tatiller için ideal yerdir. kumsalı çok güzeldir, denizinde mavi denizananaları kaynar. yüzmek köpek balıkları arasında sörf yapmak gibidir. klasik bir gün ssk lokaline gidilir tavla falan oynanır, arada kumsala gidip malak gibi yatılır, acıkınca tost yenir ömür abide falan, hava kararana kadar yine kumsala gidilir voleybol falan oynanır, ya da siteler arası futbol maçları düzenlenir. arada bir eve uğranılır ev halkına göründükten sonra akşam kumsalında bira içilir ya da diskoya falan gidilir. taa eskiden şımarık diye bir diskosu vardı, sırf oraya girebilmek için öğrenci kimliğimde yaşımı büyütmüştüm. rockbarlar modayken moonlight diye bir barı vardı. sonra oralar kapandı yaşımız büyüdü kazana gitmeye başladı insanlar clubberlık moda oldu. şimdilerde orası da kapanmış. çocukluğumla ilgili birçok anım oralardandır ilk aterimi bilardomu oynadığım yerdir, ilk kız arkadaşım altınovadaydı, ilk sigaram, bakkaldan cep pornosu araklayışım... ondan bir gönül bağım vardır oraya. altınova kömür gibi yanmak, miskinlik ve huzurdur benim için...
• yilda uc hasat veren inanilmaz verimli topraklari sahil siteleri tarafindan telef edilmis olan belde..
  ayvalikin guneyindedir.
  halki tembellik konusunda kendini kanitlamis olan beldede hane sayisina yakin kiraathane bulunabilir.
• buranın yerlisi şu şekilde özetliyor "emekli, göbekli, bebekli kişiler gelir buraya". gerçekten öyle bir yer. genelde sessiz ve dingin bir tatil tercih edenlerin yeri denebilir.
  kopma, gece hayatı, eller havaya mantığı yok. yani varsa da ben 1 hafta içerisinde hiç denk gelmedim. bol çam ağacı kokusu, geniş kumsal ve sessizlik mevcut. deniz bu sene biraz bozuk deniliyor, buna rağmen yine oldukça güzel suyu olduğunu söyleyebilirim. sarımsaklıya oldukça yakın bir lokasyon olmasına rağmen deniz suyu sarımsaklı sahiline göre daha ılık şeklinde eklemeyi yapayım. en azından bizim kız denize girerken irkilmedi.
  
  yediğin içtiğin taze, hem de ne taze. tarlaya gidiyorsun "bana 2 kilo domates" diyorsun, dalından koparıp getiriyor. çarşamba günleri merkezde halk pazarı kuruluyor, neredeyse her tezgah istanbul'un organik pazar tezgahı gibi. arkadaş seneler sonra meyve ve sebzenin hasını yedik resmen. kahvaltılıkları ayrı lezzetli. normalde istanbul'da pazara gitsen 200tl tutacak alışverişi burada 75-80tl civarında bitirmeniz mümkün.
  
  bana yakın konumda (200-300 metre) arslan cafe var, akşamları yer bulmak imkansız gibi. geçen akşam yalvar yakar paket yaptırıp balık aldık. bakın lastik değil, balık aldık. senelerden beri balık diye bildiğiniz lastik yediriyorlarmış bize. deniz börülcesi ayrıca lezzetli, kalamarı mutlaka denemenizi tavsiye ederim.
  
  sessiz ve huzurlu tatil için tercih edilebilir belde.
• arefe günü işim tatil oldu, 1 gün fazla tatil yapacağım diye deli gibi sevinirken, bana "burada 1 gün eksik kalsan da olur" diyerek pis pis sırıtan emekli beldesi.
  
  olumlu duygularla geldim, önyargılı bakmamaya çalıştım ama nafile. etrafta aksam çıkıp oturabileceğin hiçbir yer yok. açılanları da kapattırmışlar. bu sene sahilde iskele üzerinde bi balıkçı açılmış, ona da içkini ve mezeni kendin götürüyorsun sadece balık ve salata veriyorlar. onun karşısında gazino tarzı bi yer var piyanist şantör abi 2 veya 3 masaya müzik ziyafeti veriyor.
  
  her yerde pub, meyhane, bar falan olmak zorunda mı tabiki değil. zaten öyle havalı beachleri, cafeleri seven biri de değilim. salaş sokak arası yerlere giderim genelde. ama burası tamamen insanların evlerinden başka hiçbir yere gitmemesi üzerine tasarlanmış. mis gibi güneşin batışını izliyorsun, manzaran şahane ama oturup rakı içebileceğin düzgün bi yer yok. altınova'nın en sevilen yanı ayvalık veya cunda'ya gidişleri, başka da hiçbir şeyini göremedim. sessiz sakin, evden denize denizden eve vakit geçirmek isteyenler için ideal bir yer. ben biraz erken gelmişim sanırım 30 40 sene kadar.
• 3 aydır yaşadığım yer.yoğurtçuyu keşfettim.meşhur ekmekçiyi.ege lokantasını tecrübe edemedim.bi galeta keşfim var bereket fırınının nefis galetaları.altınovada sanki ekmekler tuzsuz bana öyle geldi.sakin.meydandaki kahvesi güzel.sessiz.sanırım benim irademe kalsa burdan hiç gitmem.çok sevdim.
• gençlere göre bir yer değildir. en yakın aktif mekan sarımsaklıdır. yaş ortalaması abartısız 50 vardır. altınovanın %80'i kırk yaş üzeridir geriye kalan %20'sinin %10'u 16 ile 25 yaş arasındadır ve bunların -ne hikmettir bilinmez- sadece % 3'ü kızdır. yani yaz aşkı burada hayaldir. çünkü bu %3 en iyi ihtimalle komşunuzdur ve işsiz güçsüz bir sürü dedikoducu yaşlı kadın iki genci görüp tüm siteye yayabilirler. ayrıca tansaş'ı vardır -medeniyet olarak- ve kumsalı güzeldir. geceleri içmelik gündüzleri yatmalık temiz havalı bol oksijenli abazan genç kaynayan ayvalık'ın güzide ilçesidir.