• eskiden önlerinde cankurtaran yazan taşıtların günümüzdeki adı ?! ne zaman ne akla sebep cankurtaran kelimesi yerine kullanılmaya başlandı anlamak mümkün değil ?! hayır anlamadığım biz cankurtaran yazınca anlamıyor muyduk? yoksa ülkemize gelen turistler anlayamıyor yok yere telef mi oluyorlardı da ambulance/ambulans yazmaya basladık hastahane'ye hasta yetiştiren taşıtlarımızın önüne, iyi de bu ülkede onlar mı yaşıyor biz mi onlara göre mi düzenlenmeli hayatımız yoksa bizlere göre mi?
  • cankurtarandı bunlar eskiden, eskiden dediysek osmanlı zamanında değil, çok daha yakın bir geçmişte. sonra can kurtarmadığı mı tespit edildi ne olduysa bu isimle anılır oldular.
  • siren sesi kadar çığlık çığlığa, iett otobüsünden hızlı taksiden yavaş bir acil servis. babanız rahatsızlandığında hışımla yola çıkarsınız.önce eve gitmek gelir aklınıza sonra anneniz arar ve hastaneye çevirirsiniz yönünüzü.hastaneye gelindiğinde acil servisi didik didik edersiniz.buna rağmen hastanızı bulamazsınız."lanet olsun yetişemedim"der ve o an ne yapacağınızı bilemezken bir anda çığlık çığlığa bir beyaz araç yanaşır hastane acil kapısına. önde oturan kişi tanıdık gelir.* sizi bırakan taksi yeni yolcusunu çoktan kapıp gitmişken siz babanızı serumlarla karşılarsınız.
  • türkiye'deki ambulanslar da itfaiye araçları gibi olması gereken donanımlara sahip değildir. sadece ortalama standartlardadırlar.
    5 seneden sonra kullanım dışına çıkarılırlar ki bence iç donanımları daha modern yapılsa çok daha uzun süre kullanılabilirler.
    bir de ambulans konusunda türkiye'de tekelci bir firma vardır ki sağlık bakanlığı senelerdir aynı firmadan alım yapmaktadır.

    türkiye'de ambulanslar kapalı kasa kamyonet olarak geçen "van" tipi araçlardan imal edilirler ve donanımları doğru ve eşit şekilde iç kısımda tesis edilmediğinden virajlarda savrulmakta, yokuş çıkarken patinaja kalkmakta ve ince uzun yapılı karoseri itibari ile devrilebilirliklerinin oranı yüksek olmaktadır.
    oysa olması gereken en önemli özellikler atlanmaktadır. son zamanlarda türkiye'deki ambulanslarda her ne kadar abs, ebd, asr gibi güvenlik özellikleri olan araçlar tercih edilse de genel olarak teknolojik yetersizlikleri çoğunluktadır.
  • yoldan, yanımdan ne zaman geçerse tüylerim diken diken oluyor. caddedeki, yoldaki herkes gibi ben de gözlerimi ambulansa çevirdiğimde, şaşkın ve meraklı insanlardan farklı olarak, içindeki kişi için dua ediyorum kendi yoluma giderken. dün akşam platonik tarafından bir kez daha ekilip, bıçağın artık kemik iliğime dayanmasından ötürü ağlayarak eve dönerken trafikte sıkışan ve bir türlü hareket edemeyen bir ambulansa denk geldim. yürüdüğüm kaldırımın hemen yanına çakılı kalmış ve gittiğim yönden ters istikamete gitmeye çabalıyordu. hulk olsam o an tüm arabaları üst üste yığar, kahrolası şehir trafiğini dünyaya geldiği güne pişman ederdim.

    gözlerim yaş dolu olduğu için mi bilinmez, ambulansın sürücü koltuğuna baktığımda belli belirsiz kendimi gördüm. tam yaşımı tahmin edemesem bile, beni o direksiyonda gördüğümde şaşkınlığım ve korkum bir kat daha arttı. sanırım 2-3 yıl önceki halimdi. tedirgin eden bir an yaşadığında stres yapmaya alışmış ama etrafına renk vermeyen huyunu devam ettirmeyi tercih eden. sağa sola söylenmem fakat bunu ağzım kapalı yapmam belli etti direksiyona geçen kişinin ben olduğunu.

    ilk şoku atlatamamıştım ki, bakışlarım direksiyondaki benim yan tarafında oturan kişiye takıldı. 18 yaşındaki çok genç halimden, aynalarla kavga etmediğim zamanlardan tanıdım kendimi. endişeli gözlerle etrafına bakarken, korkusu ve tedirginliği beyaz, saf yüzüne yansımıştı. o an o da benim gibi ağlıyordu. anladığım kadarıyla ambulansın içindeki kişi için durum oldukça kötüydü. sirenler kafamın içinde çalarken ambulansın içinde kim olduğuna bakmak isteyip ambulansın yanına geldim. yan camın üzerinde kocaman ambulans yazsa da yan kapıya yaklaşıp o dar alandan içeri bakmaya çalıştım. saçı sakalı birbirine karışmış, gözlerini güneşli havalarda her defasında kıstığı için ten ve göz çevresindeki çatlaklarının rengi farklı olan birini gördüm. başında güzel sayılabilecek bir hemşire yapay solunum yapmaya hazırlanıyordu. boylu boyunca yatan kişi hem bana benziyor, hem benzemiyordu. hemşire elini orada yatan kişinin çenesi ve alnına götürüp genç görünen o kişinin saçlarını arkaya attığında, onun da ben olduğumu anladım. dün platonikle buluşacağı için sabah erken kalkıp banyosunu yapan, en güzel kıyafetlerini giyinerek buluşma için hazırlanan ve evden çıkmadan önce ayakkabılarını boyayan batu'ydu. nefes almakta zorlanırken, gözleri belli bir noktaya bakar bir hale bürünmüştü. platoniğe kavuşamayacağı kesinleştikten sonra kırk yıllık dostunu beklermiş gibi beklediği azrail'e bakar bir hali vardı. tam o anda, siyah cüppeli hayal ettiği bu meleğin, gerçek suretini mi, yoksa çok sevdiği platoniğinin suretine girmiş halini mi görüyordu acaba?..

    ellerim ayaklarım znagır zangır titremeye başladığında gizemli bir güç trafiği açtı ve ambulans yavaş yavaş hareket etmeye başladı. o ana kadar yola çıktığımı fark etmemiştim. birkaç sürücü, önündeki arabalara korna çalmaya başlayıp ambulansın arkasına takılmak için acele ettiğinde kendime hala gelememiştim. ambulansın içinde yatan kişi gibi nefes almam zorlaşmış, kalbim sıkışmıştı. etrafa yayılan kuzguni bir siyahın, gri bulutlardan başlayarak her şeyi siyaha çalması "yoksa?" dememe yetmişti. herkes yanımdan geçerken, oracıkta can versem kimsenin ve platoniğin umurunda olmayacağım gerçeği son darbeyi vurmaya yetti. titreyen ellerim cep telefonuma gittiğinde 112 yazmaya çalıştım. ara tuşuna basmak için artık çok geçti...
  • tarihteki ilk ambulans 1869'da, new york'ta, bellevue hospital center'de hizmet vermiş.

    şu; http://i.imgur.com/0evb9vl.jpg
  • aslen gezici sağlık ekibinin kısaltılıp frenkce "gezici" olarak kalmış hali
  • tanık olduğum en fantastik örneği şudur:

    (yıl 2004)
    http://i54.tinypic.com/jq5c3t.jpg
  • acil servis degil de, daha cok hasta tasimakta kullanilan, ya da stadyumlarda filan bekleyenleri, cok hirpalanmadan emekli olmusu bulunursa kendi karavanını yapmak icin birebirdir.

    herhangi bir araci, birakin eski bir ambulansi, karavana donusturme ve kullanmanin tr'deki prosedurune hakim degilim, ancak oncelikle ambulansi ambulans yapan herseyden kurtulmalisiniz, yani en azindan tum mavi isiklar kalici bir sekilde sokulmeli, ambulans yazilari kaldirilmali, siren ya iptal edilmeli, ya da sadece dururken calisabilecek bir alarm sistemine donusturulmelidir.

    arka hazne cift cidarli fiberglastir, sansliysaniz arada izolasyon bile olabilir. metal kasa bir araca gore hem yaz gunesinde firin gibi olmaz (gerci yine de epey sicak olur), hem de cok daha hafiftir. b sinifi ehliyetle kullanacaginizi varsayarsak toplam 3.5 ton altinda kalmak icin yapacagimiz donusturmede her hafifleme degerlidir.

    arka hazne harika bir elektrik sistemiyle donatilmistir, defibrilator, emis pompasi, isiklar ciddi bir kablolama gerektirir. butun bu kablolar, roleler ve sigortalar buzdolabimizi, klima/isiticimizi ve isiklarimizi baglamak icin birebirdir. yine arac akusune paralel olarak alternatorden beslenen, ve sadece arka hazneyi besleyen batarya ve onun sarj sistemi hazir beklemektedir, tum yapmaniz gereken sarj sistemine paralel kurulacak bir güneş paneli sistemidir. yazin 3x100w panel ile bir haftaya kadar buzdolabi+isiklar+laptop, alternator desteksiz yasanabilir, tabi en az 300-400 ah deep cycle batarya destegi ile. 2 adet 6v trojan batarya seri baglanarak 12v'da 225 ah elde edilebilir.

    ambulanslar arka hazne isitmasi icin dizel sobalarla donatilmistir da. normalde dizeliniz kadar cuzdaninizi da epey yakacak bir eberspacher soba zaten oradadir, yani yaz kis kamp mumkundur.

    tabi her mideye uygun degildir, olmasindir da.
  • hastaneler arasında ve hastaneye hasta ve yaralı taşımak amacıyla ulaştırmaya yarayan bir nevi özel donanımlı motorlu araç.

    ambulans sözcüğü türkçe’ye ingilizce "ambulance" sözcüğünden geçmiştir. kelimenin kökeni latince "ambulare"’dir ve yürümek ya da hareket etmek anlamına gelmektedir. kelimenin orijinali bir ordunun peşinde hareket eden hareketli hastane anlamında kullanılmıştır.bu eski tarihlerdeki tıbbi müdehaleler için hastaların taşınarak ya da tekerlekli sandelye benzeri bir şekilde itilerek götürülmesinden gelmektedir.

    cankurtaran araçları genellikle beyaz renklidirler ve bağlı oldukları sağlık kuruluşlarının logolarını taşırlar. üzerlerinde dönerek yanan ışıldakları ve yüksek ses çıkaran sirenleri bulunmaktadır.

    ambulanslar üzerindeki kırmızı şerit acil yardım ambulansı olduğu anlamına gelir ve bu ambulanslar tam donanımlıdır. mavi renkteki şerit ise ambulansın hasta nakil ambulansı olduğu anlamına gelir bu ambulanslar hastaneler arası nakil yaparlar ve donanım olarak diğer ambulanslardan daha az bir donanıma sahiptirler.

    ambulanslarda ilk yardım ve acil bakım teknisyenleri (att) ve ambulans ve acil bakım teknikerleri acil bakım üzerine eğitimlidirler. türkiye’de sıhhi imdat telefon numarası 112'dir. her türlü telefon numarası ve türünden aranabilir.
hesabın var mı? giriş yap