• sağlık sistemimiz yüzünden son zamanlarda dolmuş olarak da kullanılan araçlardır.
  • şu an mecidiyeköyde çok fazla bulunan bir araç.
  • yoldan, yanımdan ne zaman geçerse tüylerim diken diken oluyor. caddedeki, yoldaki herkes gibi ben de gözlerimi ambulansa çevirdiğimde, şaşkın ve meraklı insanlardan farklı olarak, içindeki kişi için dua ediyorum kendi yoluma giderken. dün akşam platonik tarafından bir kez daha ekilip, bıçağın artık kemik iliğime dayanmasından ötürü ağlayarak eve dönerken trafikte sıkışan ve bir türlü hareket edemeyen bir ambulansa denk geldim. yürüdüğüm kaldırımın hemen yanına çakılı kalmış ve gittiğim yönden ters istikamete gitmeye çabalıyordu. hulk olsam o an tüm arabaları üst üste yığar, kahrolası şehir trafiğini dünyaya geldiği güne pişman ederdim.

    gözlerim yaş dolu olduğu için mi bilinmez, ambulansın sürücü koltuğuna baktığımda belli belirsiz kendimi gördüm. tam yaşımı tahmin edemesem bile, beni o direksiyonda gördüğümde şaşkınlığım ve korkum bir kat daha arttı. sanırım 2-3 yıl önceki halimdi. tedirgin eden bir an yaşadığında stres yapmaya alışmış ama etrafına renk vermeyen huyunu devam ettirmeyi tercih eden. sağa sola söylenmem fakat bunu ağzım kapalı yapmam belli etti direksiyona geçen kişinin ben olduğunu.

    ilk şoku atlatamamıştım ki, bakışlarım direksiyondaki benim yan tarafında oturan kişiye takıldı. 18 yaşındaki çok genç halimden, aynalarla kavga etmediğim zamanlardan tanıdım kendimi. endişeli gözlerle etrafına bakarken, korkusu ve tedirginliği beyaz, saf yüzüne yansımıştı. o an o da benim gibi ağlıyordu. anladığım kadarıyla ambulansın içindeki kişi için durum oldukça kötüydü. sirenler kafamın içinde çalarken ambulansın içinde kim olduğuna bakmak isteyip ambulansın yanına geldim. yan camın üzerinde kocaman ambulans yazsa da yan kapıya yaklaşıp o dar alandan içeri bakmaya çalıştım. saçı sakalı birbirine karışmış, gözlerini güneşli havalarda her defasında kıstığı için ten ve göz çevresindeki çatlaklarının rengi farklı olan birini gördüm. başında güzel sayılabilecek bir hemşire yapay solunum yapmaya hazırlanıyordu. boylu boyunca yatan kişi hem bana benziyor, hem benzemiyordu. hemşire elini orada yatan kişinin çenesi ve alnına götürüp genç görünen o kişinin saçlarını arkaya attığında, onun da ben olduğumu anladım. dün platonikle buluşacağı için sabah erken kalkıp banyosunu yapan, en güzel kıyafetlerini giyinerek buluşma için hazırlanan ve evden çıkmadan önce ayakkabılarını boyayan batu'ydu. nefes almakta zorlanırken, gözleri belli bir noktaya bakar bir hale bürünmüştü. platoniğe kavuşamayacağı kesinleştikten sonra kırk yıllık dostunu beklermiş gibi beklediği azrail'e bakar bir hali vardı. tam o anda, siyah cüppeli hayal ettiği bu meleğin, gerçek suretini mi, yoksa çok sevdiği platoniğinin suretine girmiş halini mi görüyordu acaba?..

    ellerim ayaklarım znagır zangır titremeye başladığında gizemli bir güç trafiği açtı ve ambulans yavaş yavaş hareket etmeye başladı. o ana kadar yola çıktığımı fark etmemiştim. birkaç sürücü, önündeki arabalara korna çalmaya başlayıp ambulansın arkasına takılmak için acele ettiğinde kendime hala gelememiştim. ambulansın içinde yatan kişi gibi nefes almam zorlaşmış, kalbim sıkışmıştı. etrafa yayılan kuzguni bir siyahın, gri bulutlardan başlayarak her şeyi siyaha çalması "yoksa?" dememe yetmişti. herkes yanımdan geçerken, oracıkta can versem kimsenin ve platoniğin umurunda olmayacağım gerçeği son darbeyi vurmaya yetti. titreyen ellerim cep telefonuma gittiğinde 112 yazmaya çalıştım. ara tuşuna basmak için artık çok geçti...
  • hastaneler arasında ve hastaneye hasta ve yaralı taşımak amacıyla ulaştırmaya yarayan bir nevi özel donanımlı motorlu araç.

    ambulans sözcüğü türkçe’ye ingilizce "ambulance" sözcüğünden geçmiştir. kelimenin kökeni latince "ambulare"’dir ve yürümek ya da hareket etmek anlamına gelmektedir. kelimenin orijinali bir ordunun peşinde hareket eden hareketli hastane anlamında kullanılmıştır.bu eski tarihlerdeki tıbbi müdehaleler için hastaların taşınarak ya da tekerlekli sandelye benzeri bir şekilde itilerek götürülmesinden gelmektedir.

    cankurtaran araçları genellikle beyaz renklidirler ve bağlı oldukları sağlık kuruluşlarının logolarını taşırlar. üzerlerinde dönerek yanan ışıldakları ve yüksek ses çıkaran sirenleri bulunmaktadır.

    ambulanslar üzerindeki kırmızı şerit acil yardım ambulansı olduğu anlamına gelir ve bu ambulanslar tam donanımlıdır. mavi renkteki şerit ise ambulansın hasta nakil ambulansı olduğu anlamına gelir bu ambulanslar hastaneler arası nakil yaparlar ve donanım olarak diğer ambulanslardan daha az bir donanıma sahiptirler.

    ambulanslarda ilk yardım ve acil bakım teknisyenleri (att) ve ambulans ve acil bakım teknikerleri acil bakım üzerine eğitimlidirler. türkiye’de sıhhi imdat telefon numarası 112'dir. her türlü telefon numarası ve türünden aranabilir.
  • avrupa'da paralı olan araçtır. halinize şükredin gelip geçip canım türkiyem'e saymayın derim.
  • sirenleri yanarken her gördüğümüzde "allah acil şifalar versin" ya da "kimseye vermesin" dedirten hasta taşıma aracı.. istanbul'da trafikten kurtulmaya çalışanları hasta yakını edasıyla peşine takan araç..
  • bir defa yol vermek isterken kaza atlattığım, atlattığım kazaya konu olan hasta nakil aracıdır. içinden hasta çıkmamıştır, gecenin ikisinde acil sağlık istasyonuna pide taşıyan, pideler soğumasın diye siren çalan (saat gece ikidir hatırlarım) şoförlere sahiptir.

    not 1: personeli, ambulansları, bu araçların ne saçma amaçlar için kullanıldığını belirtmek için yazmadım. bugün olsa yine yol veririm, ben asli amacına bakarım.

    not 2: ambulans şoförünün kaza da payı sıfırdı. ben yol verdim ve ani bir fren yaptım kavşak girişinde. ambulans şoförü de yaptı ama kurtaramadı. çünkü kavşağa kontrolsüz giren araç hem çok ani hem de çok hızlı girmişti. belki de ambulans şoförü sayesinde kurtuldum.

    not 3: söz konusu kazada ambulans şoförü ve diğer araçta yolcu olan üç kişi yaralanmış, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan diğer araç şoförü felç olmuştur. ambulans şoförü tanık olarak dinlendiğim üçüncü duruşmaya kadar tutuklu yargılanmıştır.
  • hakkını vererek işi iyi yapanların kullanmasını istediğim vasıta.

    şimdi bir hastanız var yaşlı, yürüyemiyor, eski bir binada 3. katta oturuyor, doktora götürme yolları aranıyor ve tabii ki en sağlıklısı ambulans. arıyorsunuz ambulansı hastanın yanına 2 kız geliyor. bilerek araçtaki erkek de yukarı çıkmıyor. diyorsunuz nasıl götüreceğiz hastayı vs vs, " e bizim işimiz taşımak değil bulun birilerini" diyorlar. haklı olabilirler taşımak görevleri değildir bilemiyorum.

    2 kez bu olayı yaşadık. 2. de yanımızda hastayı taşıyacak insanlar bulundurduk. aklınızda olması gerekir eğer hasta taşınamıyorsa siz taşıyacaksınız büyük ihtimal orada da.
  • ''ambulanslar, özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde trafikteki uyanıklara hizmet vermektedir. bir ambulans görürseniz hemen arkasına takılın ve ambulans ile kullandığınız araç arasına canınız pahasına da olsa kimseyi sokmayın. böylece varmak istediğiniz yere 1,5 dakika daha erken varacaksınız. bu son derece doğal, etik ve sürekli başvurulan bir yöntemdir.''
  • kadıköy yoğurtçu parkı gibi merkezi bir yere trafik olmayan saatte anca 15 dakikada gelebilen acil yardım aracıdır. aynı zamanda fenalaşan kişinin yakınını araca almayıp "kendin gel" diyen öküz şoförleri de olur bunun.
hesabın var mı? giriş yap