• kadın kavgasında çok fazla zikredilen bir kelime. hatta bazı kadınlar daha cüretkar davranıp bu kelimeyi yarım, çeyrek vb.. şeklinde kategorize edebiliyorlar.
  • (bkz: eski sevgili)
  • bayan laura yassıyüz. (bkz: i, etcetera/@ibisile)

    ısınan hava amcıklar.

    nişanyan'dan aldığımız irfanla anlam bağlantısını yazalım: am anlamı için moğolca aman (ağız) ile karşılaştırınız diyor. orijinal biçimi am değil amcık, yani ağızcık olmalı diyor. ee, em de bununla ilgili, ve em aynı zamanda ilaç demektir. bu durumda bakın hele emzik ağızlık gibi bir anlama doğru evrilir. emmek ile ammak da yakınlaştı mı sana!

    bu vesileyle am/amcık simgelerine girecek olursak: cüzdan, ayakkabı, her türden kılıf ki vajina da kılıf demektir. kuyu; yalnız kuyu aynı zamanda göt anlamına da gelebilir, sadece bilinmeyen, korkulan, bilinçdışı anlamlarına da gelebilir. su ilginç biçimde erildir, ama deniz hem bilinçdışıdır, hem annedir, dolayısıyla cinsel organ bağlantısı verebilir. keza yaprak var. özel bir türü ise söğüt yaprağı imiş. kağıt var, benzetmelerde çok yeğlenebilen. teknik terim gibi, benim pek bilmediğim keçi tırnağı, deve toynağı* amcığın şeklen benzerliğinden gelen isimlermiş.

    üçün biri de üçü bir aradadır.
    o, bir ara, bir amcık ise, üçün bir arada ne işi var? ara da güzel türkçemiz'de amcık anlamına gelir veya getirilir: "aranızda olduğum için çok mutluyum." bu durumda üçü bir aradaysa üçünün bir arada ne işi var?

    kürtçede gus yanılmıyorsam am veya amcık anlamına geliyordu. erkekteki karşılığı sikçik değil de oğlancık. amcık, sözcük olarak hem ehli ve sevimli hem tekinsiz ve vahşi.

    malakoçlamak bir çırpıda söylenen bir sözcük olduğundan aralıklı, es'li söylenmiş olsa benzeyeceği mala vurmakla eşlemek hiç aklıma gelmedi. öyle olsa koçlamak çağrışımlı ve yerine cuk oturan bir buluş olurdu. hasılı, çok güzel bir spekülasyon, yalnız malakoçlamayla mala vurmanın eşdeğer veya türev olma şansı yoka yakın. bir de bizim yörede amcık mal eşitlemesi tipik veya geleneksel değil.

    babamın yatak sözlüğünde aşağı mahalle am/amcık, yukarı mahalle memelerdir. türk argosunda aşağı amahalle ise mektep yani genelevmiş.

    "oğlanı* mutfağın penceresine çağırıyordu da, tövbe yarabbi, donu çıkarıp orasını gösteriyordu." kemal tahir - karılar koğuşu

    "bu "a.cık" sözcüğü "pis" laflardan biriydi ve kuşkusuz iyi yetişmiş bir çocuğun hiçbir zaman karşılaşmadığı sözcük dağarcığının ayaktakımı arasında yer alıyordu; kısa ve kaba olan bu sözcükte, ilkel hayvanların korkunç yalınlığı vardı." jean-paul sartre - les mots

    "antik latince "muhteşem onlu"ya: cunnus (amcık), futuo (sikmek), mentula (sik), verpa (dikilmiş veya sünnetli penis), landica (bızır), culus (göt), pedico (ibne), caco (bok), irrumo (zorla oral seks) ve fello (oral seks) sahipti." melissa mohr - küfür etmenin kısa tarihi

    "burada rufus'u pompaladım, siz tatlı kızlar, ümidinizi kesin.
    kendini beğenmiş amcığa, elveda!" melissa mohr - küfür etmenin kısa tarihi

    (bkz: amcıklamak/@ibisile)
    (bkz: amcık hoşafı), amcık ağızlı, amcık suratlı
    (bkz: amcazı), amcacık
    (bkz: camcık), çamcık
    (bkz: cono), çönü, kun, cunni, cunt, cunnilingus, ferc/@ibisile*
    (bkz: mınnık), dudu, ak gubuk
    (bkz: oba çanağı)
    (bkz: gıstı), gıstılı, kısır, kısırganmak, ara, balarası, yarık, dölyolu
    (bkz: iğci baba), kedi, kedicik, pussy, puss, pussycat/@ibisile, kukumav, pisicik
    (bkz: holy grail)
    (bkz: twat)
    (bkz: panj)
    (bkz: piçka)
    (bkz: vulva)
    (bkz: pıtı), pıtık
    (bkz: paran varsa yancıkta sikin oynar amcıkta)
    (bkz: topalın ancuğu dar olur)
    (bkz: adım amdan tatlı)
    (bkz: malakoçlamak)
    (bkz: delta/@ibisile), venüs deltası, delta of venus
    (bkz: al bana mor sana)
  • güzel bir organ bööööööööylee ortası yarık gibi çok tatlı bişi
  • sene doksaniki, aylardan temmuz, hava nasıl sıcak.mahallenin çocuklarıyla kaptırmış ortalığın mina koyuyoruz, kırmadık cam,sataşmadık kedi,peşine takılmadığımız köpek kalmamıştı.o zamanlar öyleydi, çocuklar sokakta oynar, ortalığın mina koyar, bayağı bi zılgıt yerdi, güzel günlerdi netekim.

    ... akşam ezanıni müteakip eve donulmediginde terlik yenilen bi dönemdi, ama ne terlik, öyle şimdikiler gibi yumuşak, poliüretan felan değil, konduğu yerden adamı yikıyordu.takunya yiyen nice nesil ,cumhuriyetin ilanı ile rahat bir nefes almıştı aslında,ama biz o dönemi bilmediğimizden yine de terliği icat edene sövüyorduk...

    neyse eve geç geldim, üstüm başım fena, e ortalığın mina koymuşuz, boru mu, misafir gelecek, annem bi sofra hazırlamış öyle böyle değil . hönk diye masaya oturup tirtiklamaya başladım,o sıralar on iki buçuk falanim, derken beyaz bi ışık belirdi, başımı tutarken fark ettim ki anam 36 numara altı kösele terlikle duruma müdahale etmiş,olayı kontrol altına almıştı. tabi durum üzerine daha da yaramazlaşan ben,çatalı kaşığı fırlatıp masa düzenine karşı müdahalede bulunmuştum.annem beşi bi yerdeyi yüzüme takdir ederken o sinirlen ağzından amcık kelimesi çıkmıştı.on iki buçuk felanım,bu sevimli kelime öbeğine karşı ilk tepkim gözlerimden yaşararak gülmek olmuştu.valide "bi de gülüyor edepsiz,terbiyesiz" diye daha da hırslanarak ,sille,tokat dalıyor fakat ben gülmeden duramıyordum.

    velhasılı bir süre pataklayıp o hırsla odaya kapatmış,yüzümü gözümü silmeye başlamış,birde üstümü değiştirmeye koyulmuştu ki zil çaldı.gelenler karşı komşumuz nurten abla ve oğlu cenkti.cenk iyi ama biraz ana kuzusu malın tekiydi fakat severdim.ninja kaplumbağa seti ve nintendosu vardı piçin.babası kaptandı.ve o dönemin über pazarlama yöntemi artı pazarlama ve kanal marketde görebildiğim şeyler sadece bu maldaydı.

    yemek süresince anneme hınzır honzor gülümseyerek ,yemek boyunca kadını tedirgin ettim.

    canım annem gece yatarken uslu durduğum için ben eve gelmezden evvel yaptığı sütlaçı elceğizleri ile yedirerek beni yatırdı.gözlerimi kapadım,bir süre başımda durup yanaklarımdan öptü...ben ise kendimi gülmemek için zor tutuyordum
  • vajinanın ne kadar tatlı ne kadar küçük olduğunu betimleyen kelimedir
    (bkz: sezercik)
    yahu sizin aklınıza ne gelmişti ki
  • su at gozluklerinizi atin artik. cok ni$ durumlarda karsiniza cikabilir bu kelime. halloween aksami tanistigim sirpli bir cocugun soy adidir amcik.

    arkadaslarla toplanilip gidilen bir halloween partisinde, mekanin disinda iki dal sigara tutturelim derken, bana dogru yuruyen, baya yakisikli bir cocuk fark ettim. arkadasi ile yanimizda durdu ve muhabbet basladi. nerelisin falan diye henuz muhabbet girisinde iken, a benim de babamin kokeni turklere dayaniyor, soy adim amcik dedi. erken saatlerde baslayan ve saatlerdir vucuda non stop dagilmakta olan ickinin de etkisiyle, suur bir adim daha kayarken, az once ne duydum amk derken, turkce karsiligi cunt onun ama dedim. kendisi yok dedi, uncle dedi, amca' dan geldigini savundu. ancak amca diye okunmuyor, amidzic diye yaziliyor, aynen amcik diye okunuyor. guzel cocuktu, gozleri baya guzeldi, gece boyunca hic amciklik yapmadi.
  • ben kelimeyi ilk duydugumda sanirim 7 yasindaydim. babamla adam asmaca oynuyorduk, 5 tane cizgicik cekti. dedim simdi yaktim cirani baba. lakin a.cik harflerini acsam da m harfini tahmin edemedim. sonra kaybettim haliyle. dedim baba ne demek bu hic duymadim. cok guzel bir sey, yenir dedi. ertesi hafta dayimla adam asmaca oynuyoruz, dayim imam hatipte okuyordu, bir de bir suru kitap okurdu baya kulturluydu. baktim hep kaybedicem babamdan ogrendigim yeni kelimeyi kullandim. tabi ki bilemedi ve kaybetti. dedim dayi amcik ya nasil bilmezsin, cok guzel bir sey yenir. surati be degisti tarif edemem. dedim herhalde kaybetmek cok pis icine oturdu. sonra ablaaa diyerekten anneme dogru kosmaya baslamisti hatirlayabildigim kadariyla.

    not: babamin kotu bir ornek oldugu dusunulebilir ama universiteye kadar kullandigim en ayipli kelime "salak" idi.
  • piyasada kalmayan şey.
hesabın var mı? giriş yap