3246 entry daha
  • dünyayı güzelleştirmek için uğraşıp dünya tarafından bu kadar şeytan görülen başka bir ülke yoktur.

    ben yönetsem içe kapanırdım ve bırakırdım dünya ne bok yiyorsa yesin.
  • aradıklarını bulamayanların neden hala orada tutunmaya çalıştığını merak ediyorum. madem gerçek dostluklar yok,oraya ait hissetmiyorsunuz, sağlık sistemi kötü, size karşı ırkçılık yapılıyor dönün o zaman ülkenize ya da başka bir ülkeye taşının. kendi içinizde çelişkiye düşüyorsunuz. almanya'da yaşam şartları, ülkemizden kötü diyen gurbetçi amcalardan bir farkınız yok.
  • uzun yıllar orada (new york) bulunan biri olarak yazıyorum. sokakta biri sana "hi, how are you" deyince ciddi ciddi hal hatır sorduğunu mu düşündün? bunlar sorunun cevabını bile beklemez işine gücüne bakar.
    (bkz: how are you doing today)
    (bkz: what have you been up to)
    (bkz: whats going on)
    (bkz: whats up)
    (bkz: how is going)

    bu soruların cevaplarını da çok merak ettikleri için sormazlar. çok mu yalnız kaldın türkiye 'de gurban olduğum :)
  • dünyanın jandarması rolünü üstlenen ülke.

    diktatörleri devirmeye çalıştığı için eleştiriliyor. fakat uluslararası ilişkilerde kural basittir. ülkeler büyümek ve etki alanlarını genişletmek isterler. eğer karşılarına kendi güçlerine denk bir engel çıkmazsa bu genişleme isteği sürekli artar ve dünya savaşının çıkmasına neden olur.

    amerika eğer bir diktatörün karşısına çıkmaz ise, hitler ve ya saddam gibi liderler bölgesini işgal etmeye kalkabilir. en sonunda savaşa dahil olup akan kanı durdurmak hep amerikaya düşmüştür.

    bu nedenler ile amerika huzuru korumak için tek kutuplu bir dünya oluşturup hegemon güç haline gelmiştir.

    umarım venezuellaya müdahale etmek için her zaman yaptığı gibi olayların kontrolden çıkmasını ve maduronun binlerce insanı katletmesini beklemezler.
  • egemen guc oldugu icin bok atmalara doyulamayan ulke. abd yerine cin, rus egemenligi olsaydi yalandan da olsa yasadigimiz insan haklari vs yerini pirinc tarlasina polit buronun gomanist komiserlerine birakacakti. adami asyali milletlerin eline birakmasinlar.
  • ilişkide eğilen taraf siz iseniz en büyük dostunuzdur. şimdi sıra bende sen eğil dersen o zaman karşı çıkar bu duruma. hayatta eğilmeyi seven kişiler o yüzden çok severler bu ülkeyi. el s.kiyle gerdeğe girmek diye bir tabir vardır birde. iktidarsız kişiler bu yöntemi kullanabilirler.
  • benim için dünyanın en güzel ülkesi. nasıl böyle bir devasa ekonomi kurmuşlar anlayamıyorum. o kadar zengin ki! bu emperyalizm vs değil; önce kendileri kurup sonra dünyaya yayıyorlar.

    çok da övmek istemiyorum. yanlış anlaşılıyor. burada uzun yıllar yaşadım. huzurlu, hiç işsiz kalmadım, kazandığım parayla her türlü eşyaya arabaya sahip oldum. ama arkadaş dost çok zor. benim insan umrumda olmadığından mutluydum. hayatımın her anı programlıydı.

    ama türkiyeden gelenler ekseri zengin. ilk başta eğlenceli oluyor ama sonradan dil ve kültürü kaldıramıyorlar. adam türkiye de kral, benimle diner da garsonluk mu yapsın? buraya gelebilen türk zaten varlıklı. genelde üniversite de hoca olabilen kalıyor. geri kalanı dönüyor.

    çok isterim keşke herkesin imkanı olsa da bir görse hatta yaşayabilse bu muazzam ekonomiyi. yani bu sistemi nasıl kurmuşlar? nasıl olmuş da olmuş? akıl alır gibi bir yer değil. acayip güzel bir yer.
  • abd'deki sosyal, orgutsel ve uygulamali psikolojinin modern onculerinden biri olan alman psikolog kurt lewin, kulturler arasi iletisimin zor olmasinin sebebi olan insanlarin digerlerine yaklasimindaki farkliliklari 'peach vs. coconut cultures' teorisi ile aciklar. bu teoriye gore amerikalilar, japonlar ve iskandinavlar seftalidir. rus, alman, brezilyali, fransiz, cinli, portekizli, yunan, italyan ve ispanyollar hindistan cevizidir. ingilizler ise avrupa'da seftali, amerika'da hindistan cevizidir.

    yani, amerikalilar seftali gibi disaridan yumusak, arkadas canlisi, yardimsever, yabancilara gulumseyen ve onlarla small talk'i seven, yeni tanistiklariyla kolayca iliski kuran tipler gibi gozukur, icini acinca ise icsel varliklarini koruyan cukur ve sert bir tas vardir. onlarla samimi olmak, onlari iyice tanimak ve gercek bir dostluk kurmak cok zordur. buna karsilik hindistan cevizi kulturleri kirmasi zordur, disaridan dost canlisi gozukmezler, gulumsemezler, small talk zordur ve soguk dururlar ancak bir kez kirdiginizda sicak ve dost canlisi olurlar, dostluk iliskisinin temeli yavas atilir ama hayat boyu devam etme egiliminde olur.
    seftali kulturleri arkadas kelimesini tanidiklari ve/veya birkac kez takildiklari insanlar icin kullanirken, hindistan cevizi kulturleri bir seye ihtiyaclari oldugunda kostuklari, aradiklari, birlikte vakit gecirmekten keyif aldiklari, derin iliskileri olan insanlar icin kullanirlar.

    amerikalilarin "merhaba" yerine kullandiklari ve aslinda cevabini merak etmedikleri "nasilsin?" sorusu, cok sik kullandiklari ama bunu gercekten istedikleri icin soylemedikleri "we should hang out some time" kalibi, sonrasinda hicbir zaman aramayacak/mesaj atmayacak olsalar da karsi taraftan telefon numarasi istemeleri gibi seyler de bu seftali kulturunden kaynaklanir.

    ozetle, bir 'stranger' iseniz amerikalilarla gercek bir arkadaslik iliskisi kurmak zordur.
    20'li yaslarin basinda college'de dostluk kurmak daha kolay, ilerleyen yaslarda ve is hayatinda daha zor dense de, bugun de dahil yillardir baska ulkelerden gelmis binlerce ogrenci kulture ve sisteme entegre olmalarina, amerikan aksani ile konusmalarina ragmen amerikalilarla olan arkadaslik iliskilerinin cok yuzeysel olusundan, kendi ulkelerindeki iliskilere benzemediginden sikayet ederler. bu sikayetler zaman zaman major medya gazetelerine/int.sitelerine de haber olur.

    peki neden zordur?

    1. her insanin sadece kendisinden sorumlu, sadece kendi yasamina odaklı oldugu bireysel kulture sahip olmalari. bu kulturun getirmis oldugu 'seninkilerden once benim ihtiyaclarim' ilkesi

    2. kisisel dunyalari icindeki gunluk rutinleri, isleri, faturalari, aile hayati, kitap kulupleri, yoga/tenis dersleri vb. ile fazlasiyla mesgul olmalari

    3. mevcut cevreleri/klikleri ile yetindiklerinden yeni arkadaslar edinmek icin istekli olmamalari

    4. uzun calisma saatlerinden sonra disarida arkadaslariyla degil de evde kendileri/aileleri ile vakit gecirmek istemeleri

    5. protestan is ahlaki

    6. low-context kultur

    7. cok fazla hareket ettikleri icin hizli bir sekilde baglanti kurup, aynı hizla bu baglantilari birakmalari gerekliligi

    yillar once yapilan sosyolojik bir arastirmaya gore ortalama bir amerikalinin sadece 1 yakin arkadasi varmis.
9793 entry daha
hesabın var mı? giriş yap