5244 entry daha
  • new york eyaletinde iki yıl yaşadığım ve tekrar taşınmayı düşündüğüm ülke

    sadece bir aylık brooklyn maceram dışında hep manhattan’da 7av. btw/ 125.st yaşadım. en büyük hayat tecrübemi elde ettiğim yerdir amerika birleşik devletleri

    abd ye gitmeyi planlayanlara kesinlikle new york’ta yaşamalarını öneririm. eğer hayatınızı yaşamak ve keyif almak istiyorsanız bu eyaleti seçin

    yüzlerce farklı milletten,renkten ve dilden insanla tanışabileceğiniz belki tek yerdir. hep görüştüğüm arkadaşlarımın ve komşularımın olduğu, abd’nin ve hatta dünyanın asla uyumayan ve beni de uyutmayan gizli başkentidir new york.

    eğer çalışmak ve para biriktirmek için gidiyorsanız birleşik devletler’in başka bir eyaletini seçin çünkü puerto rico’lu bir komşumun söylediği gibi

    “new york size verdiği her doları muhakkak geri alır”
  • bu kadar güçlü ve cazip olmasının nedeni türkiye gibi devletçilik denen sefil politikaya hiçbir zaman yüz vermemiş olmasıdır. kapitalizm ve serbest piyasa ekonomisine istikrarlı bağlılık abd'yi süper güce çevirmiş ve rüyalar ülkesine dönüştürmüştür.

    türkiye ise kabuslar ülkesine dönmüştür.

    bugün türkiye bu haldeyse bunun nedeni devletçi ekonomi modelidir.

    hani şu bazı ekşicilerin de savunduğu ve chp'nin parti programında da olan mesele..

    cumhuriyet yeni kurulduğunda kalkınma için devletçilik gerekli idi, çünkü ülkede ne sermaye birikimi vardı ne de işgücü.

    ancak 1960'lardan sonra devletçilik ve karma ekonomide ısrar etmek cumhuriyetin dibine dinamiti döşemiştir.

    sen milleti 40'lı yaşların sonlarında emekli edersen, kendi seçmen tabanına ulufe dağıtıp sosyal yardımlar yaparsan, gereksiz memur yükünü ülkenin sırıtına kambur haline getirirsen, belediyeleri asalak geçinenler ile doldurursan ve bu paraları da çalışan ve üreten kesimden vergiler, zamlar yolu ile tahsil edersen birilerinin işine gelir bu durum. özel sektör iyice zayıflarken, sermaye birikimi azalır ve yabancı sermaye de ülkeden son sürat kaçar. devlet ise giderek şişmanlar. devlet şişmanladıkça altında kalan halk ezilir. enflasyon ve vergiler artan, döviz ise zaptedilemez.

    ülke yansa da batsa da kendi arpaları düzenli olarak gelen yandaş kesim ise ülkeyi batıranları desteklemeyi sürdürür doğal olarak.

    biz niye diyoruz burada ille de tam kapitalizm ve serbest piyasa ekonomisi olmalı diye?

    tam kapitalizm ve rekabetçi serbest piyasa ekonomisi aynı zamanda demokrasi, laiklik, hukukun üstünlüğü ve düşünce özgürlüğünün de sigortasıdır da ondan.

    devlet kaşığı ile mamalanmayan ve abd'deki gibi kendi parasını kendi kazanmak zorunda olan kişinin cemaat, din, siyaset ile falan kaybedecek vakti olur mu hiç? umursar mı bunları zerre kadar?

    vergileri artıranlara ve enflasyona isyan etmez mi hiç?

    kötü yönetilen ekonominin faturasını siyasete kesmez mi hiç?

    siyasal islamcılık belasını da bu ülkenin başına devletçilik denen illet sarmıştır.

    devletçilik illeti olduğu sürece ne ekonomiden bir bok olur, ne de demokrasi ve laiklik gibi kavramlar tam oturur.

    ama tabii gel de anlat..
  • devletçilik yanı olmayan bu ülkenin(ama milyarlarca dolar çeken ordusu var) kamu borcu bir ayda 1.4 trilyon dolar(%5) artıp 25 trilyona dayanmıştır.

    ama devletçilik yapmayan bu süper ülkenin nerdeyse tüm altyapısı dökülmektedir.

    gerçekten sosyal, kamusal ve altyapı yatırımı olmadan bu derece borçlanabilmek bunu büyük başarı(!).
  • 80 yaşında insanların sinemalarda yer gösterici olarak çalışmak zorunda kaldığı süper güç.
  • dünyanın merkezidir, alim gucu olsun ekonomisi, eğitim gucu, sanayisi, teknolojisi,
    aksini iddaa eden zir cahildir, bu gun bile, en gelişmiş avrupa ülkesindeki gencler sunlar bunlar, kendilerini geliştirmekte hayat kurmak icin abd yi tercih ediyorlar,
    evet kapitalisttir, iyi okulda okumak istiyorsan yıllık 50 bin dolar bayılman gerekir, saglik hizmetleri pahalidir, ama her zaman bunlara ragmen sunduğu imkanlar cok geniştir, ve insanları cezbeder, bir kaç bilinen yeri disinda hemen hemen her yerde her şey ucuzdur,

    ama uzun bir sure en azından 2020 sonuna kadar hiç bir sekilde yabancıya ulkeyi acacaklarini düşünmüyorum,calisma vizesi greencard bekleyenler icin sikintili bir durum ortaya çıkabilir,

    abd bin orta vasat kolejinden mezun olduğunuzda cok rahat avrupanin ingilterenin asyanin en elit en üst üniversitelerinde doktora master yapabilir, avrupada cok rahat is bulabilirsiniz,

    doktora yaparken su an en az 7-8 avrupa merkezli global şirketten is teklifi aldım, başvurduğum butun doktora master lardan kabul adim , öyle brown,, yale mit de falan lisansı almadım, abd nin prestijli sayılan her zaman ilk 40 da olan state okuluydu.

    dip not; kriz sonrasi, fazlaca ecuc mecuc hoplatacagi benziyor,
  • bazı malların amerika'da devletçiliğin olmadığını sandığı yer. öncelikle amerika'da devletçilik vardır. hem de 1 tane değil 50 tane. bunlara devlet değil de devletçik diyelim. her devletin kendine ait farklı anayasası ve birbirlerinden tamamen farklı işleyişi vardır. sadece ortak olan yasama yargı ve polis güçleridir.

    sen devletin dediğin şeyleri yapıp, vergini düzenli olarak ödeyip, devletin yap dediklerini yaparsan bir sorun yok. bunun aynısını çin de yapıyor ne var?

    işte amerika'nın görmesini istediği amerika bu yukarıdaki arkadaşın yazdığı gibi. herkes sanıyor ki amerika bizden çok farklı, amerika çok özgür, american dream falan. yok işte öyle değil o. gidip yaşayınca anlıyorsunuz durumu.

    amerika'da ne yaparsan yap eninde sonunda devlete çalışırsın. devlet sana cazip iş fırsatları, kolay alım gücü vererek senin bunu görmeni engeller. amerika yaklaşık olarak 20 senedir bir savaşın içinde. verilen vergilerin %80'i buraya gidiyor.

    evet amerika'da kapitalist sistem var, yargının özgürlüğü falan var ama bir yanda da doymak bilmeyen aç bir devlet var ve vatandaşlar o devleti doyurmak zorunda. yoksa kim bilmem kaç bin km ötedeki bir ülkeye savaş açıp petrollerine konacak?

    amerikan ekonomisi 2020 yılında sanırım en son vietnam savaşında olduğu kadar kötü. bir de üstüne bu corona dalgası çıkınca ekonomisi cidden zor durumda. bunu ne kapitalist sistem ne de bankerler kurtarır artık.
  • serbest piyasa ekonomisi tabi ki de olmalı ama bunun öncesine bakmak lazım. serbest piyasa diye yanıp tutuşan avrupa ve abd zamanında kendi şirketlerini fonlamıştır çünkü fonlamadan sadece kişilerin başarılı olması çok zor.

    serbest piyasa ekonomisinden önce devletçilik olmalıdır ki ülkenin ekonomisinin zeminini serbest piyasaya hazırlasın. istikrarlı ekonomi olmadan serbest piyasada güçlü bir aktör olunamaz. devletçilik ve ardından özelleştirme olmalı özelleştirme de kontrollü olmalı bunları yapan devletleri şu an görüyoruz.
    (bkz: fransa)
    (bkz: güney kore)
    (bkz: almanya)
    (bkz: japonya)
  • gerçek bir serbest pazar ekonomisine sahip olmayan devlet.

    --- alıntı ---

    the united states is a mixed economy, including both free market and command economies.

    ...

    the united states is a mixed economy and is better for it. a free-market economy can't coordinate a national defense plan. ıt also leaves vulnerable members of society without a safety net. the founding fathers included assurances to protect each child's opportunity to pursue happiness.

    --- alıntı ---

    siyasi sistemindeki lobicilik ve siyasetin finansmanı meselesinden dolayı zaten tamamen serbest pazar ekonomisi olması mümkün değil; büyük şirketler büyük lobileri sayesinde daha avantajlılar.

    the 2008 crash: what happened to all that money?

    --- alıntı ---

    president george w. bush was a conservative republican who, along with most of his appointees, believed in the virtue of deregulation. but with a crisis upon them, bush and his lieutenants, particularly treasury secretary paulson and federal reserve chair ben bernanke, decided not to bet on leaving the markets unfettered. although not required by law to bail out bear, fannie or freddie, they did so to avoid disaster—only to be castigated by fellow republican believers in deregulation. senator jim bunning of kentucky called the bailouts "a calamity for our free-market system" and, essentially, "socialism"—albeit the sort of socialism that favored wall street, rather than workers.

    --- alıntı ---

    yani, işler tıkırındayken serbest pazar edebiyatı yapan ama kriz olunca kodamanları kurtarmak için birden kamucu olan bir devlettir.

    (bkz: lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince me)

    chomsky (bkz: noam chomsky) de şurada açıklamış.

    edit: hatalı bir kısım çıkarıldı.
  • insan gerçekten hayret ediyor
    sen kalk avrupadan gemilerle okyanusa açıl kıtanın üstüne çök. o ilk gemideki heyecanı tüm insanlık tarihi boyunca çok az insan tadabilmiştir. gemiyle giderken yeni dünyanın ilk karalarının görünmesi. gerçi ilk gördükleri şeyler muhtemelen açıklardaki küçük adacıklar idi. fakat kuzey amerikada virginia kumpanyasını kurduklarında ileride tam olarak neyin olduğunu bilmedikleri bir dünyada yaşama atıldı bu adamlar. sonsuz,uçsuz bucaksız bilinmez ormanların,dağların bulunduğu ve daha önce eski dünyadan hiçbir insanın tam anlamıyla ayak basmadığı bakir topraklar.avrupanın çeşitli ülkelerinden yeni bir amerikan toplumu adı altında birleşen, multikültürel olması nedeniyle de kaynaşmayı hatsahfaya çıkartan bir toplum yapısı. bir kaç küçük kolonicik kurduktan sonra , o kolonideki insanların 2. 3. nesil çocuklarının dünyaya geleceği kadar zaman geçer aradan. tabi bu arada apache dağları aşılıp amerikanın batısına doğru ilerlenmiştir. hatta californianın olduğu pasifik bölgesi bile dünyanın dört bir yanından insanların geldiği bir nokta olmuştur. doğal olarak bu adamlar ingiltere denen küçük ülkenin buyruğu altında yaşamak istememişler, haklılar da , fransızların da yardımıyla amerikan birlikleri ingilizleri mağdur ederek tarihteki ilk başarılarını elde etmişler. sonra hadi toplanalım federal devlet kuralım böyle olmaz derken, meksika savaşı ispanya savaşı iç savaşlar derken bugünkü 50 devletten oluşan federal yapısına şekillenmiştir.

    inanılır gibi değil, 400 yıl içinde 3 bin yıllık devletlere taş çıkartacak şekilde gelişip dünyanın yeni jandarması olmuşlar. 1. ve 2. dünya savaşında avrupa birbirine düşmüşken adamlar uzak bir kıtada etliye sütlüye karışmadan gelişmişler.
    kıta zaten çok büyük, coğrafi bir hediye gibi, sahip oldukları altında ve petrolden söz etmiyorum bile.

    neoliberalizm ve kapitalizmin kalesi,sadece serbest piyasa ve kar elde güdüsünün hüküm sürdüğü bir alem.

    şöyle düşünüyorum ki , eğer amerika bir gün bu "dünyayı her alanda özellikle de askeri alanda domine eden" nosyonunu kaybedecek olursa, diyelim ki bunu çin üstlendi vb, bu adamlar dünyayı domine ederek işleri kendi istedikleri şekilde yürütmeye alışmışlar, refahlarını ellerinden alırsak üçüncü bir dünya savaşını görürüz diye düşünüyorum.
7631 entry daha
hesabın var mı? giriş yap