• sözlükteki son gelişmeler üzre aklıma düşen enis batur kitabı. kitabın tam ismi "amerika büyük bir şaka, sevgili frank, ama ona ne kadar gülebiliriz?" di hatırlayacağınız gibi.

    "darbe büyük bir şaka, sevgili sözlük, ama ona ne kadar gülebiliriz?" diye uyarlıyorum;

    şakayı da tadında bırakmak gerek diye düşünüyorum.
  • tam adi "amerika buyuk bir saka, sevgili frank, ama ona ne kadar gulebiliriz?", altbasligi da "new york seyahati" olan kitap.
    (bkz: turk yazarlarindaki amerika guncesi furyasi)
  • enis batur kitabı;
    arkadaş hediye etti, yky marifeti, resimli falan, amerika'da bi enis batur
  • "amerika büyük bir şaka, sevgili frank, ama ona ne kadar gülebiliriz?" (yky, 2001) adlı new york yolculuğunun, bu nefis kitabının bir bölümünü orada yaşayan türklere ayırmış enis batur. oraya yerleşenleri, uzun süre kalıp dönenleri, orada ölenleri, daha bir sürü adamı saymış da 1959 yılından beri orada bulunan ilhan mimaroğlu'ndan söz açmak usunun ucundan geçip kaleminin ucuna ulaşamamış. biraz ayıp etmiş bay batur, kitabında sayıp döktüğü kişilerin toplam new york'ta yaşama sürelerinden daha uzun bir süredir orada olan, artık bir anlamda oralı olan mimaroğlu'na. bu durumu atlamış olması biraz da şaşırtıcı öte yandan: 1996 yılından beri 20. yy. müziğiyle içli dışlı olan enis batur'un, en azından müzisyenliğini tanıyor olması beklenirdi ilhan bey'in (ki mimaroğlu'nun new york kapı dışı sanatı adlı fotogırafi kitabı da, batur'un döneminde basılmıştır yky'den). doğrusu, ben, new york yolculuğunu okumaya başlarken mimaroğlu'nun adını bir yerde, bir biçimde göreceğimden emindim. yanılmışım.
  • kapağında yer alan resim, jean-michel basquiat'nın hollywood africans isimli eseridir.
  • enis batur'un 1998 yılında 3 haftalık new york seyahatini anlatan kitabı.

    kitapta enis batur'un new york'ta bulunan kitapçılardan bahsettiği kısımlar bile bu kitabı okunmaya değer kılar.
    keşke ikiz kuleler öncesi dönemde değil de daha yakın bir zamanda yazılmış olsaydı. zira önerdiği, yorum yaptığı pek çok lokal mekan var. bu da kitabı güzel bir seyahat rehberi haline getirmiş. ama 1998 yılı için. tahmin ederim ki gittiği mekanların en azından yarısı şu an hizmet vermiyordur.

    kitapta enis batur istanbul ve new york şehirlerini sık sık karşılaştırmış. bizim edebiyatımızda new york'un hangi yazarlar aracılığı ile bahsedilen bir şehir olduğunu, new york'ta hangi müzelerin nasıl gezilebileceğini, new york'un pek çok şehrinin kuruluş hikayesini, farklı farklı milletten insanların gruplaşmalarını ve bu gruplaşmaların getirdiği kültürel farklılıkları çok güzel anlatmış.

    kitaptan hoşuma giden birkaç alıntıyı da buraya iliştirelim.

    --- spoiler ---

    seyahate harcanan para hakkında:

    alain ne diyordu, bir bilet aldığınızda, iki nokta arasındaki mesafeyi katetmek için bir ödeme yaparsınız, yolda göreceklerinizi ayrıca ücretlendirmezler - zaman da öyle: bir kereliğine harcayın, yaşadıkça dönüp yeniden anılarınıza bakmanız bedavaya gelecektir.

    islamcı kesim ve amerika hayranlığı:

    ... gene de, tipik bir amerikalaşma bağımlılığı yok hala bizde, islamcı kesimin yöneticileri dışında. zengin kesimlerde, amerikan felsefesinin totemi olmuş üretim hırsı çok zayıf sözgelimi, onlar yalnızca yaşama biçimine özeniyorlar, bu yaşama biçiminin arkasındaki değerler dizgisinin yabancısı sayılırlar...

    --- spoiler ---
  • eşek şakasi diyoruz buna mütemadiyen...
hesabın var mı? giriş yap