• kişilerin değil de kurumların karakterinin var olduğu ve yayıldığı yönetim örgüsünden kaynaklı olabilir. doğrusu yanlışı bir yana bunu oturtabilmek ciddi bir meziyet. gerçi trumpla falan sarsılmıştır bir nebze.
  • önemli önermedir.

    şimdi abd'nin dünyayı nasıl etkilediğini, zorbalığını filan yazacak tipler damlar. ancak anlamaları gereken bir nokta var: diktatör kendi çöplüğünde öter, kendi vatandaşına zulmeder, kendi ülkesinin refahını sömürür. abd kendi vatandaşına önem verir, refahını yükseltir, kurumları güçlendirir, gücünü dünyada rahatlıkla uygular.
  • latin amerika hariç de lan!
  • amerika kıta mı birleşik devletleri mi hangi amerika amk
  • köle sahiplerinin kurduğu, başkan olmak için incile el basılmak zorunda olunan ülkeden mi bahsediyorsun? ülkenin bizatihi kendisi diktatör. tüm dünyanın icine sıçmak pahasına kendi ekonomisini dikte etti adamlar mk.
  • diğer ülkelerde ki diktatörleri çıkardığı için kendisine gerek görmemektedir.
  • abd,de isimler değişir ama diktatör fikirleri değişmez.her gelen öncekinin dökemediği kanı hunharca döker.tabi kendi ülkesinde değil hep üçüncü dünya ülkeleri denilen fakir ve ezik ülkelerde ve onların başında mutlaka bir diktatör vardır.
  • amerika birleşik devletlerinin diktatörü dolardır, insan değildir.
  • ülkenin kendisi diktatör
  • (bkz: franklin delano roosevelt)

    ülkeyi büyük buhran'dan çıkarmasını ve en önemlisi savaşı bahane ederek iki dönem teamülünü hiçe saymış, savaşa katılma konusunda kamuoyunu ikna edememesine rağmen pearl harbor kartıyla kamuoyunun iradesini alaşağı etmiştir. anlayacağınız iki savaş arası yıllardaki totaliterlik modasından avrupa kadar olmasa da aslında abd de nasibini almıştır. avrupa kadar olmamasının sebebi tabii ki abd'nin birinci dünya savaşından olumsuz etkilenmemesi.

    tabii diktatör olmak demek illa ülkeyi mahvetmek anlamına gelmez. fdr nihayetinde abd halkını refaha kavuşturmuş, abd'yi süper güç yaparak sscb'nin karşısına dikmiştir.

    quora'da dönen bir tartışma tık
hesabın var mı? giriş yap