amerikan film klişeleri
-
polis karakolu ortamında her zaman memura çemkiren tutuklanmış bir kaç fahişe kadın bulunur.
-
bilgisayarlı sahnelerde hiç fare kullanılmaması. yıl olmuş 2014, sanki işletim sistemleri hala ms-dos amına koyim.
-
klise mi ya ne ise.. butun kadinlar sinirli heyecanli bir sey anlatirken ellerini butun parmaklarini acarak konusuyorlar hararetle.
baska ulke filmlerinde gormedim boyle. -
şehirdışı benzin istasyonlarını işletenler hep içi geçmiş tiplerdir.
-
yazılmıştır belki ama bir de ben paylaşayım. filmin sonuna doğru, kötü adam, iyi adamı yakalamış ve silahını doğrultmuştur, ve illa ki "bunu neden yaptım biliyor musun jack?" gibi bişey söyler, anlatır, anlatır tam tetiği çekerken, silah sesi duyulur ama kötü adam ölmüştür, arka plandan iyi adamın sevgilisi yada arkadaşı görünür. ya o kadar konuşacağına öldür işte kardeşim!
-
-
(bkz: walk & talk)
-
yapılan en gereksiz işin bile dünyayı kurtarıyor edasıyla anlatılıp karakterlerin dünyayı kurtaran adam havasına bürünmesi. hatta tam olarak bunu baştan sona örnekleyen bir film için (bkz: armageddon). evet tam olarak dünyayı kurtarıyor petrol avcıları.
-
iki sevgilinin güle oynaya yastık savaşı yapması, yastıklar da yamulduktan (kuş tüyünden tabi hepsi) sonra güreşe başlamak oradan da sevişmeye bağlamak. olm bak ciddi soruyorum, cidden iki sevgilinin güreş tuttuğunu nerede gördünüz de her romantik filmin içine ille de bir sahne koyuyorsunuz? bu ülkede bile öyle çift olmaz lan.
bu arada yastık savaşı sahnesi de aha böyle yapılır. -
(bkz: lazer ışınlarından kaçmak) sanırım en saçması. ışık hızı ile hareket eden lazerden daha hızlı olup kaçmak nedir ya hu.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap