• evet, o gün gelip çatıyor isteseniz de istemeseniz de. en azından kutsal bilgi kaynağına başvuranlar işlem nasıl bir işlem bilsin de bizim de insanlığa bir faydamız dokunsun.
    dün yaptırdım amniyosentezimi. daha önceden de paylaştığım üzere 1/50 trizomi 18 riski belirmişti üçlü taramamda. ankara'da zekai tahir'de yani büyük doğumda yaptırdım işlemimi. bu işlemin bilen ellerce yapılması düşük riskini çok çok aza indirmekteymiş. bir de pahalı bir prosedür olduğu için ztb'ı tercih ettim ben.
    sabah 8'de gelin dediler, 3'te örnek aldılar. önce sabah tansiyon, kan, ateş vs bakıyorlar. sonra şimdi git, öğleden sonra gel diyorlar. hastane ortamına alışınca durum o kadar da kötü görünmemeye başlıyor insanın gözüne.
    neyse öğleden sonra oldu. biz 5 kadın sırayla yattık doktorun masasına. "ben doktor serdar, naber?" diyince o saate kadar olanca gerginliğimle bekleyen beni bir gülme tuttu. doktor yapacağı işlemi anlattı. valla acıtmam dedi. anladım ki benim hastane korkum doktorların suratsızlığındanmış. doktor serdar, iğneden korkuyorsan gözünü kapat dedi. kapadım gözümü. sonra doktorun günlük hayata ilişkin sohbetine iştirak etmeye çalıştım, 5 dakika geçmedi ki doktor gözünü açabilirsin dedi. ben ne iğneyi hissettim ne de başka bişeyi.
    sonra bana ultrasondan bebeğimi gösterdi. pipisini görmüş müydün dedi. 5 aylık oğlumun ellerini açıp kapayışına baktım. ben ağlarken doktor serdar gülüyordu. sonra tam masadan kalkacakken "dur sana çocuğun pipisinin resmini vereyim de bayramda konu komşuya gösterirsin" dedi. dünden beri elimde siyah bir görüntü, oğlumu seçmeye çalışıyorum.
    demem o ki, işlemin acı veren bir tarafı yok. yeter ki doktorunuz sizi rahatlatabilsin.
    elbette yaptırıp yaptırmamak anne babanın kararı. ama ben engelli bir çocuğu dünyaya getirebilecek kudretten yoksunum. benim ölümüm halinde onu emanet edebileceğim kimse olmayacak. devletime de güvenemedim bu aşamada, benim için en iyi karar amniyosentez idi.
  • ve 26 gün sonra "oğlumun sağlıklı olduğuna dair" sonucumu aldığım test. ömrümden ömür götüren ve sonucuyla bana bir ömür bağışlayan.
  • bu hayatta neden korktuysam başıma geldiğinin bir diğer kanıtıdır. acısı sızısı değil de korkutan ya sonucunda 49/50'lik iyi ihtimal değil de 1/50'lik kötü ihtimalle karşılaşırsam? 5 aydır her saniyemde düşündüğüm o minik canlının hayatına benim bir sözümle son verilecek olmasını kaldırabilecek miyim? "tamam mı devam mı" dediğinde doktor, tamam diyeceğim ama sonra bir ömür boyu gözümün kenarında hep bir damla mı olacak minik oğlum?

    edit: soranlar olunca farkettim ki sonucunu yazmamışım. sonucum temiz çıktı, gelecek ay 3. yaş gününü kutlamak için legolu pasta isteyen bir oğlum var şimdi.
  • 18 haftalık hamile bir kadın olarak yaptırmayı göze alamadığım işlem.

    önce ikili testim sonra da üçlü testim yüksek riskli geldi. kombine risk denilen değerin barajın üstünde olması ve üçlü testteki riskin de baraja yakın bir değer olması "nedense" içimde tanımlanamaz bir umut ve inanç doğurdu. bebeğimin sağlıklı olduğuna inanarak vazgeçtim bu uygulamadan. her ne kadar pek çok insan amniyosentez sonrası sıkıntı yaşamayıp sağlıkla bebeklerini kucaklarına almış olsalar da "neden o 300'de 1 kişi ben olmayım" dedim. tıpkı o test sonucu gelen değerlerdeki 1 kişinin ben olma ihtimalim olması gibi... yani karnımda bana tutunup büyüyen, yeni yeni hareketlerini hissetmeye başladığım bebeğimin doğal ortamına müdahalede bulunmak fikri hoşuma gitmedi. ultrason taramalarında gözle görülür bir şüphe olmaması da içimi rahatlattı. ama ya testler doğruyu söylüyorsa şüphesi... insanın aldığı nefesi zehir kılıyor. sırf bu şüpheden kurtulmak için amniyosentezi düşündüğüm anlar da oldu. nedense hep vazgeçtim. benim bi kararımdan dolayı bebeğime bir şey olabilmesi riski daha soğuk ve göze alınamaz geldi bana.

    şimdi önce allah'a sonra hislerime ve tabii ki karşısındaki insana müşteri gibi davranmayıp insan olduğunu dahası bebek bekleyen bir kadın olduğunu anladığını her fırsatta gösteren doktoruma güveniyorum. yaptırabileceğim her tetkiki yaptırıp çok olumsuz bir durum çıkarsa ona göre belki prenatest yaptırma olasılığımı aklımın bir köşesinde tutuyor ve her şeyin iyi olacağı umuduyla kendimi ve bebeğimi üzmemeye çalışıyorum.

    doğum dan 7 ay sonra edit: iyi ki yaptirmamisim... çok şükür gayet iyiyiz...
  • yaşarken internette her yazılanı okuyup karar ve kararsızlık arasında nasıl gidilip gelindiğini çok iyi bilen birisi olarak tecrübemi paylaşmam gerek...

    amniyosentez amniyo sıvısından örnek almak için bebeği bir parça rahatsız etmek olarak tanımlanabilir basitçe. benim tecrübem ise şöyle:

    39 yaşında olduğum ve bebeğin ense kalınlığı risk sınırına daha yakın olduğu için doktorun da tavsiyesiyle amniyosentez yaptırmaya karar verdim. eşim de dr u destekler fikirde idi. bunun için ideal vakit 16. haftadır dedi dr biz de o tarihte hazır olduk. "testlere göre bebeğinde sorun olma ihtimali 640 da 1 , amniyosentez yüzünden bebeğin düşme ihtimali yüzde 1" bilgisi de cebimizde olduğu halde hastaneye gittik. ancak dr "bu yüzde 1in içinde bilgisiz kişilerce yapılan amniyosentez istatistikleri de var, sadece yetkin kişilerin donanımlı hastanelerde yaptığı amniyo verilerini dikkate alsan bu yüzde çok daha düşük olur aslında" diye de beni rahatlattı.

    öncelikle şuna hazır olun. dr dahil son ana kadar herkes karar değiştirsen şaşırmayacak gibi davranıyor. bir temkin bir ihtimam. sanırım son anda dönen çok oluyor. bu işlemden önce anne, arkadaş vs ile konuşmamakta fayda var. duyduklarınız son anda sizi yoldan çevirebilir. karar verip uygulamak lazım. kalan 6 ayı acabalarla geçireyim mi yoksa işlemi yaptırıp riski alayım mı? gerisi bu karardan kolay.

    hemşire karnınızı nerdeyse göğsünüze kadar steril ediyor, dr ultrason ile takip ederken(siz de ekranı görebiliyosunuz) biri uyuşturucu biri de amniyosentez iğnesi olmak üzere iki kez iğne kullanıyor. ikinci iğneyi doğru anda doğru yere batırmak hayati önemde olduğu için bu arada çene yapmamak önemli diye duymuştum sessizce durdum. bebeğin hareket ettiğini iğnenin girdiğini vs gördüm. dr sıvıyı aldı hemşireye her şey çok yolunda dedi. döndü bana" sıvının rengi çok kaliteli. bence sorun olmayacak "dedi ve beni minik bir çocukmuşum gibi sevdi yanağımı falan okşadı. nerdeyse ağlayacaktım da tuttum kendimi. o anda bebeğin kalbi durabiliyormuş bazı durumlarda diye okumuştum nerdeyse benim kalbim duracaktı.

    sonra dışarıda bi odada yarım saat yattım, "olur da olağandışı bir akıntı olursa hemen gel" dediler. eve gittim. 3 gün raporluydum evde çok yorulmadan günlük işler dışında bişey yapmadım. sadece ilk gün akıntı oldu mu olmadı mı diye gerildim ama 3 günü tamamlayınca o da geçti.

    test sonuçları da (ilk aşama) 3. günde çıkıyor, hem o sonuçlar hem de 10 gün sonra gelen detaylı sonuçlar sorunsuzdu ve içim gerçekten rahatladı.

    işlemin kendisi anlattığımdan daha karmaşık değil. tüm işlem yarım saat dinlenme dahil 40 dakika sürüyor. işlemin kendisinden çok etrafın amniyosentezle ilgili bu kadar çok bilgili(!) ve konuşkan olması insanı tedirgin ediyor.

    bebeğim doğduktan sonra amniyosentez yaptırdığımı öğrenen arkadaşlarım dahi "hii naaptın "diyor hala. neden diye sorunca "düşük riski var " diyorlar. "bebek doğdu gerçi ama allah korusun" diyorum ben de. ehe.

    yaptıracaksanız kimseye söylemeyin.
  • öğrenildiği günden, testin yapılacağı güne kadar beklemenin, düşük riski olan ilk 3 günü beklemenin, test sonuçlarını 3 hafta boyunca beklemenin ayrı ayrı zor olduğu, 100 milyonda 1 kötü ihtimal olacak bile olsa o şanssız kişi olabileceğinizi düşünmemenin imkansız olduğu testtir.

    21 haftalık hamile eşim 3 hafta önce yaptırdı bu testi. (aylar 28 günden hesaplandığı için 5 ay 1 haftalık oldu kızım) ilaç prospektüsünden farkı olmayan, hayatım boyunca hiç okumadığım uzun yazıları okudum geçen bu 1 ayda. yazılan şeylerden çıkan sonuçlar aynı. bazı yerlerde ikili, üçlü, dörtlü testlerin sonuçlarının doğru olmadığı, bazı yerlerde amniyosentezin çok korkulacak bişey olmadığı, testin yapıldığı günden itibaren geçen 3 günde düşük riskinin 100de 1 veya 200de 1 veya 400de 1 olduğu.

    neyse ki ilk 3 gün geçti. moral her zaman gerekli diye düşünerek pek somurtmadık. o yüzden çabuk geçti diyebilirim. her geçen zamana çabuk geçti dediğimiz gibi.

    biz 16 gün bekledik. sürekli gülerek, aklımızdan geçenleri karşı taraftaki insanlara belli etmemeye çalışarak, arada bir dile getirip, önemli bir şey değilmiş gibi lafı değiştirerek bekledik. bazı zamanlarda gerçekten unuttuk.

    az önce öğrendik, kızımız çoook sağlıklıymış. amniyosentez yapılacağını öğrendiğim zaman, insanin fiyatını saçma bulduğu şu barbie bebeklerden almıştım. kızıma bakar gibi bakıyorum gözlerine. kanım kaynadı kız bebeklerine. nası olsa modası geçmiyo bunların, geçse nolur. saçları renk değiştirenlerden alıcam yakın zamanda.

    şimdi, amniyosentezin sadece para için yapıldığını söyleyenlerle birlikte hastanelere kızabilirim.

    öptm by xd
  • düşünün ki bir apartmanın tepesine çıkmak istiyorsunuz. ultrason bulguları ve muayeneler sizi apartmanın yarısına kadar çıkartır. ikili üçlü testeler ile biraz daha yukarı çıkarsınız. ama tepeye çıkmak için amniyosentez yaptırmanız gerekiyor.
    ebeveynler için zor bir karar ama down sendromlu bir çocuğa bakma çok daha zor...
  • bu kadar şeyi, bilmek iyi mi diye sordurttu bana? ikili testi iyi geldi eşimin. ama emin olalım dediler, dörtlü test yaptılar. risk yüksek geldi bu sefer. şimdi benim tombiş kızımın hastalık olasılığından bahsediyorlar. ne yapacağız peki? emin olmak için amniyosentez yapacakmışız. olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki, salak gibiyiz. hemen yaptırıyoruz. sonra araştırıyorsunuz, bir bakıyorsunuz ki amniyosentez sonucu düşük ihtimali 200'de 1. günümüzde artık 500'de 1'e düştü diyorlar. peki sizin test sonucu ortaya çıkan risk oranınız nedir? ne kadar gerçektir. ikili, üçlü, dörtlü testin istatistikleri ne anlam ifade eder. anlamsızlaşıyor hepsi.

    çünkü içinize artık kötü bir şeyler giriyor. istatistikler bir şey ifade etmiyor sizin için. varsa yoksa, amniyosentez sonucunu öğrenmek istiyorsunuz. etrafınızda veya internette bu konuda sürekli araştırıyorsunuz. iyi sonuçların daha çok olduğunu görüyorsunuz ama içiniz rahatlamıyor bir türlü, sonucu görmeden.

    doktorlar, biraz yaşını almış bir anne için bunu mutlaka yapalım diyorlar. onları da anlıyorsunuz, risk almak istemiyorlar. ama durum sizin için öyle değil. hayat boyu karar anlarında hep en kötü duruma göre hazırlayan birisi olarak, olumsuz sonucu düşünmüyorsunuz bile. sürekli dua ediyorsunuz. eşinizin gözyaşlarına üzülüyorsunuz, ama elden bir şey gelmiyor. birde anlıyorsunuz. çünkü içinde olmak istemeyeceğiniz bir olasılık kümesinin içinde buluyorsunuz kendinizi, o zaman anlıyorsunuz başına kötü şeyler gelen insanların neler çektiğini.

    amniyosentez, diğer testlere göre en doğru sonucu veren ama risk barındıran bir işlem. belli bir yaşın üstündeki anne adaylarında doktorlar mutlaka yapılmasını istiyorlar. diğer anne adaylarında ise yapılan testlerin sonucuna göre yapılmasını istiyorlar. ilk sonuçlar 48 saat içinde çıkıyor. tam sonuçlar için ise 15 gün beklemek lazım. işlemden sonra 15 gün içinde anne adayında düşüğe neden olabilecek belirtilerin, amniyosentez kaynaklı olabileceğinden anne adayının dinlenmesi gerekiyor.
  • ikinci gebeliğimde, ikili testte trizomi 21 riskimin 1/85 çıkması sonucunda yaptırdığım işlem. sonucu almadan önce kocaeli üniversitesi hastanesinde yapılan ayrıntılı ultrasonda kalpte ve bağırsakta hiperekojen odak da tespit edildi ki ikisi de down sendromu belirtilerindendir. bağırsakta ve kalpte görülen parlaklıkla risk daha da artmış görünüyordu.

    benim sonucumun çıkması epey uzun sürdü. yanlış hatırlamıyorsam 18.haftada yaptırdım, 21. haftada da sonuçları aldım.çok stresli bir dönemdi.

    işlem yapılırken burada bazı yazarların bahsettikleri uyuşturucu iğne yapılmadı bana. işlemden sonra da 5 dk içinde filan kalkmıştım,elime bir steril eldivene konmuş şekilde tüpteki örneği verip bizimle yollamışlardı laboratuvara.devlette işlem yaptırınca böyle ilginç durumlarla karşılaşabiliyor insan. ogün eve dönmeden önce dışarda da epey dolaşmıştım. işlemden sonra krampa benzeyen sancı şeklinde ağrım olmuştu ama yine de çok da dayanılmaz değildi.

    ben sonucu beklerken çevremdeki insanlara bu testi yaptıracağımı söylediğim için çok pişman oldum. sonuç pozitif çıksa ve ben bir ihtimal gebeliği sonlandırmaya karar verseydim, bir de çevre baskısıyla, ayıplamaları veya eleştirileri ile uğraşmak zorunda kalacaktım.siz siz olun kimseye bu işlemi yaptıracağınızı söylemeyin. bir de insanlara bu kadar zor bir süreçte laf anlatmakla uğraşmayın.

    bu süreci yaşayanlar,umarım siz de bu zor günleri atlatıp,güzel sonuçlar alıp sorunsuz bir hamilelik geçirir ve bebeğinizi sağlıkla kucağınıza alırsınız.
  • doktorun ultrason görüntüsü eşliğinde yaptığı, bebeğin içinde bulunduğu amnios sıvısından örnek alma işlemidir. fiziksel olarak çok ciddi bir acıya neden olmaz, yalnızca iğnenin batışı sırasında hafif bir acı hissedilir. endişe kısmı çok daha yıpratıcı olabilir. annenin karnı sterilize edildikten sonra bebeğin pozisyonunu görmek için doktor ultrason ile bebeği izler, bebeğin hareketlerinin uygun oldugu bir sırada, bebeğin uzağından enjektör sokularak sıvı alınır. çok uzun süren bir işlem değildir. 14-21 günde sonuçlar çıkar. bebekte bir kromozom anomalisi olup olmadığının tespiti için %98 güvenilirliği olduğu söylenen bir yöntemdir. iki gün yatak istirahati verilir. her ne kadar çok sık rastlanmasa da, bebeğin içinde bulunduğu fiziksel ortama müdahale edildiği ve işin geri kalanının onun bu yeni ortama adapte olmak için kendi göstereceği çabaya bağlı olması nedeniyle, düşük yapma riskinin 2 ay kadar sürdüğü söylenir. bu nedenle de rutin kontroller kapsamında olmayıp şüphenin yüksek olduğu durumlarda uygulanır. bir de bir süre daha fazla su içilmesini önermektedir doktorlar.
hesabın var mı? giriş yap