amusia

• yakin zamanda ke$fedilen, gecirilen bir beyin sarsintisinda beynin bir bolumunun hasar gormesi sonucu ki$inin muzigi algilama kapasitesinin tamamen yokolmasi durumuna norologlarin verdigi isim.
• kalitsal da olabilen hastalik. hatirlama ve tanima kaybina da neden olabilmektedir ayrica.
  (bkz: tone deafness)
• (bkz: afazi)
• konuşmaları duymakta ya da konuşmakta herhangi bir problem çekmemelerine rağmen müziği algılayamıyorlarmış. notalar arasındaki yükseklik- alçaklığı fark edemiyorlarmış. bir doktor anlatmıştı. new york'ta bir kız tanımış. çok güzel, akıllı, konuşması, algılayışı gayet yerinde bir kız. ama müziği algılayamıyormuş. erkek arkadaşıyla konserlere gidiyormuş ama hiçbir şey ifade etmiyormuş bu onun için. çok üzülmüştüm. sağır değilsin, ama duyamıyorsun...
• aynı zamanda gnaphosidae familyasından bir örümcek cinsi.
• ilginç konularla dolu reading kitaplarından birinde denk gelip, öğrendiğim hastalık. hastalık olarak tanımlanıyor çünkü birçoğuna göre müzik metallerin birbirine çarpıp çıkarttığı sesten öte bir anlam ifade etmiyor. hal böyleyken hayatın her alanında karşımıza çıkıp, kısmen de olsa duygularımıza yön veren müzik "amusic" insanlar için işkenceden öteye geçemiyor.
  
  insanlar yaşadıklarını dışarı aktarabildiği,anlaşılabildiği kadar rahatlıyor ve buna da iletişim diyorlar. müzik çoğu zaman içimizi olduğu gibi akıtabilen bir kanal iken, müziğin rengini görebilen sinesteziklerin hayatları ne kadar ilginçse müziği anlamlandıramayan amusic insanların hayatları da o kadar zor.
• ayrıca davul solosuna ayrılmış kısa bir karnivool parçası
• karanlık odalarda yankılanırken kendini renklerle ifade eden hell's kitchen parçası. hem sert hem yumuşak hem de lezzetli, sanırsın buzluktan çıkmış üzüm. üff.
  amusia
• yüz körlüğüne^* benzer bir sorun gibi duruyor. verileri yakalamakta, beyne iletmekte bir sıkıntı yok ama bu verilerin bir bütünü oluşturan parçalar olarak işlenmesi ve algılanması^* mümkün olmuyor.
• hastanın ses tonlarını algılama ve ayırt etmede sorun yaşadığı bir bozukluktur.