• bildim ben bu kadini. ted konusmalarindan birinde internetten koca bulma stratejileri hakkinda bilgi veren ve kocasini nasil buldugunu anlatan kadin bu. sozluk ahalisine gore tahminimce agir kezban olarak nitelenecektir.
  • türkçe baskısı kronik yayınlarından(2019) çıkmış “dokuz dünya devi” adli kitabında yapay zekânın insanların, toplumların ve devletlerin yaşantısına ve işleyişine nasıl etki edeceğini anlatan bir yazardır. yazarın kendisi fütürist ve abd’nin üst düzey resmi kurumlarına danışmanlık yapmış birisi. kitapta altını çizdiğim hususları paylaşmak isterim:

    - çin’de yapay zekanın kullanılarak sosyal kredi sisteminin tatbik edilmesinden bahsediyor. sosyal kredi programıyla çin hükumetinin sorunsuz toplum inşa etmek istediği vurgulanıyor. sosyal kredi puanı düşük olanların iş başvurularında, ev alırken veya okul seçiminde zorluklarla karşılıyor. hatta bir şehirde kırmızı ışıkta geçenlerin yüzlerinin dijital reklam panolarına yansıtıldığından bahsedilmiş. sosyal kredi kapsaminda, kahramanca bir harekette bulunanlara 30 puan verilirken, kırmızı ışıkta geçenlere -5 puan veriliyor. wechat vasıtasıyla trafikte ihlal yapanlara anında ceza kesilirken, kimlik numaraları yakındaki led ekranlarından yansıtılıyor. cezanın yanında sosyal kredi puanı yukarıda belirtildiği gibi düşürülüyor. yazar bu durumun gerçek olmasını black mirror tarzı bir distopyaya benzetiyor. konuyla alakalı olarak, yapay zeka teknolojisi kullanılarak hayatın her anını gözeten uygulamalara çin’in sahip olup, amerikalıların sahip olmayacağını düşünmek çok naif bir düşünce olsa gerek. ornegin, çift cinsiyet vardır diyen kisilere karsi uygulanan sistematik sosyal baskının teknoloji kullanılarak yapılmayacağını düşünmek tek kelime ile aptallıktır.

    - 2030 yılına kadar çin, dünyanın en büyük yapay zeka teknolojisine sahip ülke olmayı amaçlıyor. beld and road gibi projelerde çin'in ortaklarına gözetim sistemlerini satabileceği belirtiliyor. belirtilen ülkeler: türkiye ve ruanda. bu projeyle alakalı olarak çinliler, kanada ve abd’deki yapay zeka uzmanlarına cazip teklifler sunarak onlara iş imkanı sunuyorlar. dün nazi mezalimine destek veren bilim adamları; bugün çin faşizmine destek veren amerikalı yapay zeka uzmanları....bilimi politikadan ayrı bir enstrüman olarak görmek politika ve tarihi hiç bilmemektir.

    - amerika’daki veriler bulut teknolojilerinde toplanıyor: google, amazon, microsoft ve ıbm. abd’nin ve hatta dünyadaki insanların verileri, fotoğrafları bu 4 firmanın tasarrufunda.. big tech’e karşı sıradan insanların hizmet karşılığı sürekli gözetim altında olmayı kabul ettiği vurgulanmış.

    - teknolojik sistemleri tasarlayanların ön yargılarının, tasarladıkları yazılım ve sistemlere yansıdığı belirtilmiş. kısacası conway yasası. kişisel kararlar ve tasarılar algoritmaları etkiliyor. örneğin; polisin kullandığı yapay zekâ tabanlı database’ de beyazların düşük riskli, siyahilerin yüksek riskli olarak sınıflandırıldığından bahsedilmiş. bu hususta nyt’in yayınlamış olduğu güzel makaleler var. dahası optimizasyon noktasında yapılan hataların kişilere ait bilgi-belgelerin ifşasına sebebiyet verdiği de belirtilmiş. optimizasyon noktasında sözsüz ve ima yollu iletişimin yapay zekayı yanlış yönlendirebileceği belirtilmiş. örnek olarak japonlar, iletişimde sessizliği esas alırken; çin’de bu durum farklı oluyor. yani japonya’daki optimizasyon ile çin’deki optimizasyonu aynı beklememek lazım.

    -“dini önder ruhunuzu ve iradenizi alan ve kendine bağlayan kişidir. dini önderinizi seçtiğinizde iradenizi ona teslim edersiniz. mutlak bir teslimiyet ve tam bir feragatle ona verirsiniz.” dostoyevski- karamazov kardeşler. tam essaylik bir söz. kitapta bahsedilmiş.

    - alpha adlı yapay zeka destekli oyun programının profesyonel go oyuncuları ile oynamış olduğu müsabakalar irdelenmiş. go oyunundaki hamle varyasyonları, satrancın çok ilerisinde. bu oyunda pro olanlar bile alpha go karşısında yenilmekten kurtulamadı. çünkü alpha go, insan oyuncu ile oynarken oyuncuların hissettiği baskı ve stresten azade bir şekilde oyununu oynuyormuş. profesyonel bir go oyuncusu bile stresten etkilenebiliyor ve bu durum makinaya karşı yenilmesine sebep olabiliyor.

    - amerikan şirketleri, çalışanlarına motto olarak riskten kaçınmayı tavsiye ediyor. bundan dolayı amerikan firmaları yavaş ve garanti çözümler ve değerlendirmelerle ilerliyor. ancak yapay zekâ teknolojisinin gelişmesi için çalışanlara telkin edilen, mezkur yavaş ve risk averse tutumdan ziyade, makinaların seri ve çok hata yapmasi tesvik ediliyor.ne kadar çok hata yapılırsa yapay zekâ o kadar gelişir.

    - big tech’in, ve yapay zekanın politik fikirlere olan etkisi belirtilmiş. 2017’de yapılan bir araştırmada big tech’i yönetenlerin hemen hemen hepsinin kendini ilerici demokrat olarak konumlandırdığı belirtilmiş.2016 seçimlerinde clinton’u destekledikleri belirtilmiş. yüksek vergi, idam cezasına karşı çıkma, lgbt hakları ve silah satımının sınırlandırılması gibi hususların big tech yöneticileri tarafından benimsendiği vurgulanmış. facebook personelinin, cumhuriyetçi- muhafazakâr fikirleri içeren postları ve bilgileri manipüle ettiğinden bahsedilmiş.2016 yılında ve kitapta yazmasa da 2020 yılında big tech’in trump ve cumhuriyetçilere nasıl baktığı ve davrandigi izahtan vareste.. muhafazakar- cumhuriyetçiler de zaten bu husustan şikayetçi. ifade hurriyeti noktasinda ilerici solcu demokratlarin, karsit argumanlara karşı nasil otoriter ve fasist bir tutuma sahip olduklarini bilfiil bir müşahede ediyoruz konudan bağımsız, türkiye’de lgbt haklarını savunanların esasında big tech yöneticilerinin fikirlerini savunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. algoritmalar ve teknoloji tarafından, nudge ediliyorlar, yani dürtülüyorlar. özellikle z kuşağı ve beyaz yakalıların bu fikirleri savunmaları kendilerinden kaynaklanmıyor. mezkur fikirler; evrimleşerek, okuyup-araştırarak veya başkaları ile yapılan fikir müzakereleri ve teatileri neticesinde doğmadı. sadece onlar bunun farkında değil. mevcut iktidarın dini ve muhafazakar söylemine karşı küresel bir trend olan sekülerizm ve hedonist bir tüketim çılgınlığına sahip olmak big tech tarafindan her yerde empoze ediliyor. bu trende iklim degisikligine karsi mücadele etmek de dahil. kısacası, zuckerberg ve jack dorsey, lgbtlileri savunduğu ve tayyip karşı çıktığı için escinselleri savunuyorsunuz. yarın bu adamlar trump’ı savunsa siz de trump’ı savunur olurdunuz çünkü kendinize ait bir fikriniz yok. bideni desteklemenizden ne kadar ozgur ve bilincli fikirlere sahip olduğunuz belli oluyor.

    - big tech firmalarının eleman alırken beyaz olanlara ayrımcılık yaptığı, üniversitede etik dersi alanların işe alınmaları noktasında geri planda bırakıldığı ifade edilmiş. yazar, sadece ve sadece bilgisayar ve kod dersi alanların yapay zekanın uygulamasında etik açısından sıkıntı oluşturabileceklerini belirtiyor. yukarıdaki paragrafta belirttiğim değer ve yargılar toplumlara ve öğrencilere dayatılırken, kendi şirket bünyelerinde böyle bir kaygıya gitmemeleri ilginç bir tezat oluşturmuş. big tech’in göz önündeki yöneticilerinin hususi olarak hintli seçilmesi bu işin pr kısmı olsa gerek.

    - mariottt otel zincirinin müşterilerine gönderdiği e-posta anketinde tayvan, tibet, makao gibi ülkeleri “bağımsız olarak” işaretlenmesi neticesinde çinli yetkililerden derhal uyarı aldıkları belirtilmiş. bu örnek de gösteriyor ki, çin’in ileride teknoloji satacağı ülkelere karşı böyle hususlarda uyarılarda bulunması muhtemel. örneğin huawei’nin geliştirdiği bir teknolojiyi alma pazarlığında, çinlilerin uygur meselesinde veya tibet hususlarında bu hizmetleri satın alacak ülke ve firmaların çenelerin kapatmalarını talep etmeleri muhtemel. covid döneminde çin‘in yürütmüş olduğu aşı diplomasisi de bunu ispatlar mahiyette. mesut özil’in arsenal’de oynarken uygur türklerine uygulanan mezalimi kamuoyunda dile getirdiği için çinliler tarafından nasıl yok sayıldığı ve tehdit edildiğini, premier lig yönetiminin ve arsenal takımının ticari kaygılardan mütevellit kendi oyuncularını nasıl yok saydıklarını hatırlayın.

    - yazar, yapay zeka ile ilgili olarak çizilen gelecek senaryoları çizmiş. çizilen senaryolarda vurgulanan şey: “yapay zeka bizi basit ve tekrarlayan işlerden kurtaracaktı ve bu bizi özgürleştirecekti. tam aksine, seçme özgürlüğümüz kimsenin hayal bile etmediği kadar kısıtlandı.” dijital bir kast sisteminin çıkabileceği belirtilmiş. her şeyinize karışan ve bir nevi robot gibi yaşamanızı sağlayan yapay zeka teknolojisi olabileceği vurgulanmış. yazar, çeşitli nedenlerle big tech ve amerikan devletinin, çin’deki sosyal kredi sistemine benzer başka bir sistem tatbik ederek, amerikan ve diğer ülke vatandaşlarını hizaya çekebileceği hususunda dikkat çekiyor.
    - çin’in amerika’nın arka bahçesi olan latin amerika’daki yoğun yatırım ve askeri ve ticari anlaşmalar neticesinde bu ülkelere en fazla askeri teçhizat temin eden ülke olduğu belirtilmiş. abd’ nin arka bahçesinde çin’in üsler kurduğu vurgulanıyor.

    - amerikan’ın yapay zeka politikasının hem yönetimi hem yönetişimi noktasında sıkıntı var. örneğin yapay zeka teknolojisine ayrılan bütçe sadece 17 milyar dolar. big tech’in bu konuda kenara ayırdığı paranın yaklaşık 4te 1i kadar. ayrıca devletin, bu konu üzerinde çalışacak olanlara cazip olanaklar sunmadığı için yetenekli ve başarılı çalışanların devlet yerine big tech şirketlerinde çalıştıkları belirtilmiş.

    - robotların, sadece mavi yaka işleri değil; beyaz yakalı işleri de yapabildiği için işsizlik artabilir. aşağıda bahsettiğim "robotların yükselişi" kitabında yapay zekanın beyaz yaka işleri nasıl tahrip edebileceği daha detaylı olarak tahlil ediliyor.

    kronik yayınlarından çıkan bir başka kitap olan “robotların yükselişi” kitabı ile birlikte okunması gereken bir kitaptır. yazarın yazdığı eseri ziyadesiyle beğendim.
hesabın var mı? giriş yap