an

• athena sağolsun; kasedinin ilk çıktığı, takıp dinlediğim günden beri yazılmış en güzel türkçe parçadır benim için.
• havuzda kendini suya tamamen bıraktığında seslerin uzaklaşıp, güneşin içine damladığı, tam orada kaldığın ve muhteşem keyif aldığın zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası hani.
• şunu asla aklından çıkarma, ister üç bin yıl yaşa, ister otuz bin yıl, şu ânda sahip olduğundan başka bir yaşamı yitiremezsin ve mevcut yaşamın sona erdikten sonra yeni bir yaşama da sahip olamazsın.
  öyleyse , en kısa ve en uzun yaşamların aslında birbirinden hiçbir farkı yoktur.
  çünkü içinde bulunduğumuz şu kısacık ân yaşayan bütün yaratıklar için aynı değerdedir, geçip gitmiş olan zaman ise artık bize ait değildir, sonsuza dek elden çıkmıştır. ne geçmiş ne de gelecek bize ait olmadığına göre nasıl elimizden alınabilir ki? öyleyse, hiç kimse geçmişi ya da geleceği yitiremez.
  şu iki şeyi her zaman aklında tut: birincisi, zamanın başlangıcından bu yana, yaratılışı meydana getiren oluşumlar sürekli birbirini yineler, demek ki, yüz yıl ya da iki yüz yıl yaşamanla, sonsuza dek yaşaman arasında hiçbir fark yoktur. ikincisi de, en uzun ömürlü insan ile, en kısa ömürlü insanın sonunda yitirdiği tamı tamına aynı şeydir.
  eğer gerçekten sahip olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz şu an ise ve sahip olmadığımız
  bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına göre,
  birisinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız
  ândır.
  
  (bkz: marcus aurelius)
  (bkz: ruhsal öğretiler)
• 2-3 yıl önce bir eski kitapçıda rafları karıştırırken "gündelik yaşamda zen" adlı bir kitaba denk geldim. şöyle üsten üsten okudum biraz arkadaşı beklerken. ordan aklımda kalan ve benim için aklımdaki bazı soru işaretlerini gideren ufak bir hikaye var ve bunu konusu geçen herkese anlattım ara ara. hikayeyi tam hatırlamıyorum şu an ama ana fikir tam olarak şu; carpe diem ( anı yaşa!) felsefesini yanlış anladığımızdan dolayı bu sözü,bugün var yarın yok koy gotune harca ye iç yaşa bu hayatı olarak algılıyoruz fakat bu sakat bir düşünce hatta hedonizmin dibi. bir sincabı incelemek ise bu sözün hakkını vermek için bize bir rehber olabilir. o hayvan da o "an" yaşıyor bu hayatı, cevizleri lup lup götürüyor geçmiş bilgilerini, tecrübelerini de kullanarak ama eğer kışı görürsem diye de bir kısmını depo ediyor ağaç dibine, toprak altına. aslında "an" dediğimiz şey geçmiş, şimdi ve geleceğin bir potada erimesidir ve hepsine aittir. yani sincap sadece hedonist bir tutum gösterip bütün besinleri tüketmiyor, hakikaten "carpe diem" diyor!
• bir "an" gelir, büyük bir hızla akan hayatın tam ortasında geçmişin, geleceğin ve şimdinin karşısında öylece durursunuz.
  
  siz hariç etrafınızdaki her şey akar. siz ise herkes sizi akmaktan göremezken bile hazırlıksızsınızdır. herşeye.
  
  o "an"dayım.
• hayatımızdaki her olay anlardan ibaret değil midir zaten? vakit geçince anı olur
• zamandan çalınan kare
  “anı”ya dönüşür
  çerçevelenince
• her şeye gücü yeter. her şeyi hissettirebilir. çarpar geçer. geçmezse de geçirir.
  
  insanlar genelde an'lar uzun zamana yayılsın ister. oysa aslında istedikleri o an, genişleyemeyecek kadar yoğundur. deprem gibi düşünün. uzun zaman o şiddette sallandığınızı düşünün. münkün değil, yaşayamazsınız. sürekli bir heyecanda yaşadığınızı düşünün. muhtemelen kalbiniz dayanmaz, vücudunuz iflas eder. bu söylediğim iyi duygular için de kötü duygular için de geçerlidir.
  
  hangi an'ın sonsuza dek hafızaya kazınacağını bilmez ama yine de hisseder insan. o an'lar özlemdir, kıymeti bilinmelidir.
• athena'nın 2002 "her şey yolunda" albümünün en güzel şarkılarından biridir. sonlara doğru bir klarnet solosuyla alır götürür insanı uzaklara...
• ''insan hayatı anları biriktirmekle değerini bulur. ama yaşamak, anın kıymetini bilmek gerekir. ayrıca kazansan da kaybetsen de yeni bir an arkadan gelir. oyun yeniden başlar. anında. eskiye bakıp efkarlanacak zaman ve enerji yoktur. gelecek ise pek yakındır. birkaç ay sonrası bilim kurgu sayılabilir. kimsenin geleceği hesaplayacak, planlayacak, ona göre hazırlanıp önlem alacak hali de yoktur. an içinde ne kadar çok, ne kadar olumlu, zevkli, keyifli şey olursa, o kadar mutlu olunur. anın değerini bilmek ya da ana değer katmak çok önemlidir. anı ıskalamamak gerekir.''
  
  levent erden, anındamak, gazete oksijen, sayı 3.