• burada okuyan arkadaşlarım misafir olarak götürdü beni fakülte binasına. dedim, altı üstü bi fakülte, ne özelliği var. olsun dedi, gel bi gör.
    içeri girer girmez sınıfların büyüklüğüne, binanın yeniliğine şaşırdım. bizim 30 yıllık kırık dökük sıralar ve çürük binalar geldi aklıma.

    hocaların katına girdik. arkadaşlarım danışmanlarıyla bir şeyler konuşacaktı, kapıda beklemeye başladım. 15-20 dakika geçti, ses yok. derken biri girdi içeri, kapı aralığından baktım, ama o da ne?! arkadaşlarım hocayla karşılıklı sohbet ediyor, kahkahalar birbirini izliyordu. çıktılar odadan. "bizim üniversitede asistanla konuşabilmek için bile randevu almak gerekiyor, kaldı ki kıçı kırık asistan bizim suratımıza bile bakmıyor" dedim. "bizde böyle değil bebeğim" dedi bir havayla, sinir oldum.
    o sırada koridordaydık. koridordan geçen hocalar ve asistanlar arkadaşlarıma "ooo x, nasılsın?", "tatilin nasıl geçti y, kilo almışsın?", "face'te yeni albüm ekledim, gördün mü?" vs.. diyordu. şok olmuştum resmen. bizim üniversitede, 4 senedir okumama rağmen, danışmanım olacak meymenetsiz herif, simamı bile bilmezken, burada herkes birbirine selam verip, halini hatrını soruyordu!

    neyse efem, arkadaşlarım sevdikleri asistanlarla özlem gidermek için kapı kapı dolaştılar. uzun süredir görmedikleri bir asistan için de "hoş geldin partisi" kıvamında bir şey yapacaklardı, orada kaldım en son.

    sözün özü* : somurtkan ve bir yerleri kalkık olmanız, sizi saygın birer bilim insanı yapmaz. öğrenciyi insan yerine koyun, egolarınızı azaltın ki, sizi her gördüğümüzde küfretmek yerine, hakkınızda güzel şeyler düşünelim ve size saygı duyalım.*

    anadolu hukuk'un akademik kadrosuna sevgiler...*
  • eskişehir gibi öğrenci dostu bir şehirde bulunan, kendi halinde hukuk fakültesi.

    öncelikle eskişehir'den bahsetmek gerekse de bence buna çok da gerek yok zira eskişehir herkes tarafından öğrenci şehri olarak bilinen bir şehir. dolayısıyla burayı es es geçiyorum.

    anadolu üniversitesi'nden bahsetmek lazım. üniversite, kampüsü ve imkanları açısından türkiye'nin sayılı üniversitelerinden biridir. kütüphanesi en büyük kütüphanelerdendir. aranılan her şey bu kütüphanede bulunabilir. sadece ders çalışmak için değildir!! üniversitede çok sayıda etkinlikler olur. kampüsünün özellikle ilkbahar ve sonbaharda görülmeye değer olduğu gözlemlenmiştir.

    gelelim hukuk fakültesine. bahçesi çok güzel olan bu fakülte, kendi kabuğunu kırmaya çalışan ve eğitim açısından da ne iyi ne de kötü denilebilecek bir sisteme sahip olan bir hukuk fakültesidir. fakülte öğrencileri de çoğunlukla bu ayardadır. devam zorunluluğu yoktur. öğretim üyelerimizin çoğu cana yakın, arkadaş canlısıdır. derslerini de ellerinden geldiğince iyi bir şekilde anlatmaya çalışırlar. özellikle birinci ve ikinci yarıyılda anayasa hukuku dersini veren bülent yücel, sizi fakültenin müdavimi yapar. bir an evvel onun dersi gelse de gidebilsem diye can atarsınız. ondan hem anayasa hukuku üzerine hem de hayat üzerine çok şey kapılır. diğer senelerde de aynı şekilde birçok öğretim üyesi ile tanışırsınız ancak sayın yücel'in yeri ayrıdır. fakültede genellikle kamu hukuku alanı çok güzel anlatılır. bunda o konuların daha iyi anlaşılması mı yoksa özel hukukun daha zor olması mı büyük etkendir, gerçekten bu sorular cevabı zor olan sorulardır. diğer fakültelerde durum nedir bilmiyorum. ama hem eskişehir'den, hem üniversiteden, hem de orta halinden dolayı severek okunacak, yıllar geçtikçe iç geçirilerek değeri hatırlanacak fakültedir. candır. lisans öğrencisi olarak son senemi vereceğim fakültemdir.

    edit: evet, üniversite sınav sonuçlarının açıklandığını duyunca burayı düzenleme gereği duydum. öncelikle belirtmem gerekiyor ki son bir yılda çok şey değişmiş. fakülte yönetimi zorunlu derslerde klasik sınav mecburiyeti getirmiş. bence son bir yılda yaşanan değişimlerin içinde en iyisi bu oldu. diğer değişim ise hukuk felsefesi dersine ilahiyatçı hocanın gelmesiydi. zaten içi yavaş yavaş boşaltılmaya başlanan hukuk fakültesinde bir ilahiyatçı, hukuk felsefesi dersini vermeye başlamıştı. tepkiler başlayınca da derslere güvenlik görevlileri ile giriyormuş bu zat. ilerleyen senelerde ne olur bilemem ama tek istediğim bu fakülteden defolup gitmesi. neredeyse her şehirde hukuk fakültesi açılırken ve bazı fakültelerin açılabilmesi için dekanlığına veteriner hocaları getirilirken yetişmiş öğretim üyelerinin şu veya bu sebeple derslerden el çektirilmesi ve yerlerine de ilahiyatçıların, veterinerlerin atanması her şeyi özetliyor aslında.

    her neyse, bilgilendirme yazısı olarak iyi şeyler çıkarttığımı düşünerek kazanacak olanları şimdiden tebrik ediyorum. ama hukuk fakültesinde okumanın eski cazibesinin olmadığını da bilmenizi isterim. işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalacağınız zor dönemler sizleri bekliyor.
  • hukuk fakültesinde okumak isteyenler için tercihlerinde ilk sıralarda yer alması gereken fakültedir. yeni kurulan fakültelerden olsa da eğitim kalitesi ankara hukuk, istanbul hukuk gibi köklü fakültelere yakındır. bunu da öğrencilerinin katıldığı farazi dava v.b yarışmalarındaki başarısıyla ve de hakimlik savcılık sınavındaki başarı oranıyla göstermiştir.

    tabi anadolu üniversitesinin diğer fakülteleriyle karşılaştırıldığında *sosyal yönü biraz zayıf, öğrencileri genelde hödük ve kantini boğucu olsa da eskişehirde okumak bu eksikleri kapatır.
  • eskişehir'e gittiğimde gidip gördüğüm fakülte. hocalarının filan ne kadar iyi olduğunu ne kadar ilgili olduğunu, öğrenci çehresini bilmem ama binasının görünümü çok kötü. sanırım yeni binaymış, daha önce başka yerdeymiş. artık ilkokullar bile böylesine prefabrik ev gibi durmuyor. puanı da iyi bir fakülte, umarım bir an önce daha iyilerini görürler. (her ile hukuk fakültesi açılacağına mevcut olanların imkanı artırılsa daha iyi olmaz mı ki?)
  • okunulabilecek bir kaç hukuk fakültesinden birisi de anadolu hukuktur. nitekim 17 yıllık bir mazisi olmasına rağmen türkiye genelinde saygın bir yeri bulunan kendi öğretim kadrosunu oluşturmaya başlamış şeker mi şeker bir dekanı ve mesut aygün gibi renkli kişilikteki hocaları ile sıcak bir eğitim öğretim yuvasıdır.
  • seneler sonra bir heves gaza gelerek kazanacak kadar puan aldığım ancak başlığında devam zorunluluğu, dersler vs. yerine ortam, arkadaşlıklar ve eskişehir hakkında daha çok bilgi bulunan okul.****
    biliyorum genşler yaş 18 olunca okulun ortamı daha önemli ama keşke büyüklerimizin meraklarını da dindirsek deil mi?
    zira çalışıyorum bir yandan sınavdan sınava da gitsek olur bence, olmalı değil mi?*
    siz tek ben hepiniz ve anarsist devlet memuru’nun yardımlarıyla edit;
    normal derslerde devam aranmamasına rağmen iş seçmeli derslere gelince devam zorunluluğu oluyormuş.
    öğrencilik zor iş azizim...
    yıllar sonra gelen edit: çankaya üniversitesi hukuk fakültesi mezunu...
  • gereğinden fazla sessiz olan fakültedir.zaten bir gün olurda kandindeki o müzik kutusunu çalıştırıp sesi açarsanız çok değil 5 dk sonra yukarıdan 'arkadaşlar sesini kısar mısınız şu müziğin.yukarıda ders var, çalışanlar var.' şeklinde uyarı gelecektir*.zaten o müzik kutusunun içinde de pek müzik yoktur, bir kaç kez 'nasıl yapılıyor söyle ben arşiv yapiim buraya' dedim kantindekilere ama 'ben yenilicem' diyip değiştirdi bir çırpıda konuyu.*

    öğrencilerinin suskunluğu,kantinin boşluğu dışında (ki bu sorunu da muhteşem kampüsüyle örtmektedir aslında) hocaları gerçekten çok şekerdir.gerek dekanı olsun*, gerek dekan yardımcıları, olsun** şeker gibi insanları bünyesinde barındıran bir kadroya sahiptir.ama anayasa profesörü erdal onarın yeri daima ayrıdır.asistanlarına gelince gereğinden fazla sert ve asık suratlılar nedendir bilmem ama bazısına düzgün yaklaşmayı bilirseniz sonradan aradaki buzların eridiği görülmüştür.

    edit:imla
  • felsefe hukuku veya sosyoloji hukuku yerine şeriat hukukunu tedrisata alma yolunda ilerleyen ve bu amaçla felsefe hukukçularını görevden alıp yerine ilahiyatçı mustafa yıldırım'ın atandığı mekteb-i hukuk-i şahane
  • önceki entrymin editleri artık bi dünya oldu. en son felsefe kürsüsünde (ki türkiyenin en iyi felsefe kürsüsü idi) kalan 2 hocanın sözleşmesini yenilemeyerek bakın yerine kimi getirmişler ilahiyatçı!

    anadolu hukukun bir adı, kalitesi varsa sebebi felsefe kürsüsüydü. yönetim ne yaptığına iyi baksın.

    edit: kemal gözler hocanın yazısı: anadolu hukukta neler oluyor?
    --- alıntı ---
    (...)
    oysa adı geçen fakültenin hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dalı, hepimizin gıpta ile baktığı ülkemizin en başarılı hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dallarından biriydi. hukuk felsefesi ve sosyolojisinde bir “eskişehir ekolü” oluşmak üzereydi ki, hocalarının görevine son verilerek bu anabilim dalı çökertildi! bugün anadolu üniversitesi hukuk fakültesi web sayfasına girildiğinde, maalesef bu fakültede bir “hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dalı” olduğuna ilişkin bir bilgiye ulaşılamıyor
    (...)

    bugün türkiye’nin en iyi hukuk felsefesi ve sosyolojisi hocalarından üçü eskişehir’de oturuyorlar ve hayatlarının en verimli çağlarında işsizler. ne acıdır ki, bu üç hukuk felsefesi hocası, eskişehir’de akademinin dışında yaşamlarını sürdürürken, onların vermesi gereken dersleri, bu derslerle ilgili herhangi bir uzmanlığı olmayan bir ilâhiyat hocası veriyor!
    --- alıntı ---
  • 20 yılda 10 yıllık mesafe kat etmesine karşın önümüzdeki 10 yılda 20 yıllık mesafe kat edeceğini düşündüğüm gelişeceğine inandığım fakültedir.
hesabın var mı? giriş yap