• anarko-primitivizm veya anarko-ilkelcilik, uygarligin kokeni ve gelisiminin anarsist bir elestirisidir. primitivistler avci-toplayiciliktan tarimsal gecime gecince sosyal siniflasma, baski vb. unsurlarin dogdugunu one surmektedir ve bu nedenle insanligin uygarlik oncesi duruma geri donmek icin calismasi gerektigini savunur. bu deendustrializasyon, teknolojinin terki gibi ciddi eylem ve surecleri de icerir.

    sadece nukleer/biyolojik bir savas sonucu insanligin kendi kendini yok etmesiyle gerceklesebilir gibi gozukuyor bana.
  • avcı-toplayıcı toplumdan sonra tarım toplumuna ve sonra da sanayi toplumuna geçince sosyal sınıflaşma, devlet baskısı,köleleştirme, çevresel felaketler gibi sorunların doğduğunu öne sürerek, endüstriyalizmin tasfiyesi ve teknolojinin terkiyle uygarlık öncesi duruma dönmeyi savunur. özellikle 20.yüzyılda dünyada halen var olan ilkel topluluklar arasında yapılan sosyolojik ve antropolojik çalışmalar ve eski çağlara ait arkeolojik bulgulardan yola çıkarak filizlenmiştir. bazı makalelerden örnekler:

    graham clark - world prehistory in new perspective:

    avcı-toplayıcı toplumlardaki boş zaman bolluğuna değinerek şöyle der:
    sıkıntı ve günbegün öğütülme yerine, zevk verici bir yaşam tarzının eşlik ettiği bu boş zaman bolluğu, toplumsal yaşamın niçin öylesine durgun kaldığını gayet iyi açıklamaktadır. bir zamanlar huzurun ve mutluluğun hüküm sürdüğü bir altın çağ vardı. sonra bir şey oldu ve bu güzel yaşam ortadan kalkarak yerini sıkıntılara ve acılara bıraktı.

    kevin duffy - children of the forest:

    "mbutiler ne herhangi bir hayvanı evcilleştirmiş ne de ekin ekmişlerdir. çiftçi olmayan topluluklar az çalışma ve maddi bolluk gibi son derece aklı başında bir kombinasyonu gerçekleştirmişlerdir. mbutiler, mevcut anın doyurucu bir şekilde yaşanmasıyla, geçmişin ve geleceğin kendi başlarının çaresine bakacağına inanırlar. anılarla yaşamazlar ve doğumgünleri ve yaşlarını sayma gibi konularla ilgilenmezler."

    john bodley -1976:

    kalahari çölünde yaşayan san buşmanlarının çevrelerinde yaşayan çiftçi kabilelerine nazaran daha az çalıştığını keşfetmiştir.hatta çeşitli kuraklık dönemlerinde çiftçi kabileler san topluluklarına başvurmak zorunda kalırlar.sanlar şaşırtıcı derecede az çalışırlar ve zamanlarının büyük bölümünü eğlenerek geçirirler. lauren van der post san insanlarının coşkun kahkahasını şöyle tarif eder: "uygar insanlar arasında asla duyamayacağınız ta mideden gelen bir kahkaha.". truswell aynı canlılığı bir leoparla tutuştuğu silahsız kavgadan sağ kurtulan bir başka san insanında görmüş. yara almasına rağmen hayvanı çıplak elle öldürmüş.

    lido cipriani- the andaman islanders:

    "tayland ın batısındaki andaman adası yerlileri lidersizdirler ve herhangi bir hayvanı evcilleştirmemişlerdir. aralarında saldırganlık,hastalık ve şiddet yoktur. yaraları şaşırtıcı biçimde çabuk iyleşir. görme ve işitme kabiliyetleri keskindir. iddiasına göre dişleriyle çivileri bükebilen 10-15 yaşında çocuklar görmüştür. bal toplamak için arılardan korunmak amacıyla hiçbir koruyucu giysiye ihtiyaç duymazlar. "

    ayrıca darwin in araştırma notlarında güney amerikanın kutuplara yakın bölgelerindeki yerlilerin dondurucu soğukta yarı çıplak dolaştıklarından sözeder.

    makaleler john zerzan 'ın kitabından alıntılanmıştır.
  • (bkz: into the wild)
  • türkçe'ye yerleşmekte olan diğer adıyla (bkz: uygarlık karşıtlığı)
  • mirai shonen konan adlı animede kısmen işlenen bir dünya görüşü.
  • insanlık apokaliptik bir süreçten geçmediği müddetçe gerçekleşme olasılığı olmayan dünya görüşü. insanlığın gelişim sürecine ters olmakla birlikte fikriyat anlamında çok fazla boşluk barındırır. normal şartlar altında boş bir fantezi olmaktan öteye geçemeyecektir.

    ancak ve her şeye rağmen bu bakış açısının gerçekleştiğini düşünmek kurgusal anlamda pek çok insana ilgi çekici gelebilir. bunu inkar edemem.
  • bir zombie apocalypse olsa ve uzun bir süre devam etse de insan eli ile inşa edilmiş her şeyin yok olup unutulduğu minimal bir toplum gelişse, ana baba bacı gardaş birbiri ile sevişse, güçlü güçsüzün başını taşla ezse, kadınlar erkeklerine domalıp döl almayı beklese diye yüreği yana yana bekleyen beni eğer herhangi bir fikre/felsefeye kapılabilecek kadar dünyayı sikleseydim kökümden etkileyecek idea.

    güçlünün güçsüzü bilek gücü ile sikerttiği ve tamamen hayvansal güdülerle örülmüş bir dünya olabilirliğine ve kurnaz manipülatif orospu çocuklarının mülkiyet sevdasına kapılıp toprağı paylaşmayacağına inansam ahan da bugün ürer o dünyayı kuracak çocuklar yetiştiririm.

    avcı toplayıcının son bulduğu o güne lanet olsun.
  • kaczynski'ye göre en büyük düşmanı solcular olan yaşam biçimi. çünkü sağcılar, muhafazakarlar veya milliyetçiler durdukları gerizekalılık bloğunun ardında zararsızdır. oysa solcular sistemin kendisiyle anlaşma halindedir. karşı görünürler ama sistemin işlemesi için solculara ihtiyaç vardır. bu yüzden yeşil anarşi gruplarına çok söver unabomber reis.
hesabın var mı? giriş yap