• bbc uyarlaması kesinlikle enfes olan eser. oyuncular, mekanlar, atmosfer, hatta jenerik bile süper olmuş. bu kadar iyisini açıkçası beklemiyordum. cidden özenilerek yapılması ve kitaba birkaç değişiklik haricinde son derece sadık bir uyarlama olması (final dahil) ile beni mest etti.

    tek bir eleştirim var:

    --- spoiler ---

    keşke katil ile son kalan malum kişi arasındaki konuşmada, katilin tüm cinayetleri işlediği sahneleri de flashback olarak görseydik. işte o zaman finalin güzelliği iki kat artardı.

    --- spoiler ---
  • (bkz: hiç mi yok)
  • --- spoiler ---

    -kitaba dair ağır spoiler içerir-

    kitapla arada ufak tefek farklar olacak elbet ama olayın can alıcı noktasını berbat edersen o iş olmuyor işte. dizi güzel başladı boktan bitti. o kadar dekor, kostüm, emek, kalbur üstü oyuncu sıçtı iyi mi?...

    en başta kurbanların birkaçının günlük tutuyor olması lazım, hatırladığım kadarıyla kadın şiş ile deşilmiyor doktorun iğnesi ile arı sokması gibi zehirleniyordu, eski polis ayı postunda bıçak ile değil ayı biçiminde ağır mermer bir saatin başına düşmesi ile ölüyordu. bu arada silah postun içine değil mutfakta bir kutuda saklanmıstı. vera psikolojik olarak çöküntü içinde kendine asarken yargıç gizlice izliyordu. vera yarım asılı halde kendini kurtarmak için suçlarını itiraf ederken bir yandan yargıçı ayartmaya çalışması diye bir olay yok.

    yargıçın motivasyonu tamamen değiştirilmiş. yargıçın içinde bir şiddet duygusu küçüklükten beri var lakin adalet daha baskın, suçluları cezalandırırken bir cinayeti görmek hatta işlemek istiyor ama bunu bile kanunun el uzatamadığı suçlulara yapıyor hatta gramofandan yapılan suçlamalarda suçu işlemeyen, tek masum kişi yargıç çünkü astığı adam gerçek suçlu, öyle adamı asarken karşılıklı sırıtma falanda yok.

    öyle masa başında hayali mr u.n. owen ile içki içerken kendini vurup saçma bir şekilde silahı tam da hayali katilin önüne atmıyor. kurbanların yazdığı günlükte ölüm sırası var. yargıç, doktor ile işbirliği yaparak kendi ölümünü tezgahlıyor. sonra odasında ölü gibi yatıyor arada çıkıp cinayet işliyor. vera kendini asınca sandalyeyi yerine dayayıp, tabancayı alıyor. odaya geçip kapı koluna taktırdığı gözlük kordonu tabancaya dolayıp kendini günlüklerde yazıldığı gibi alnından vuruyor. yargıç düşerken boşta kalan kordonun çektiği tabanca kapı koluna çarpıp yargıçının odasının kapısının önüne düşüyor.

    yahu zaten bu kitabın olayı mükemmel cinayeti tasarlamak. uzun bir süre sonra adaya gelen polisler o günkü şartlarda ve imkanlarda ölüm sırasını tam bilemedikleri için günlüklere bakıyorlar. ölüm sırasına göre bir katil olması şart ama adada başka kimse yok. katil içlerinden biri en son intihar etti diye düşündükleri zamanda olmuyor çünkü mesela eski polis yapmış olsa mermer saati bir kat yukardan vera'nın odasından kendi kafasına atarak intihar etmiş olması lazım, vera yaptı desen, kendini astıktan sonra sandalyeyi yerine kim çekti? lombard saati attı, verayı astı, sandelyeyi çekti gitti sahilde intihar etti desen e silah yargıçın kapısının önünde?

    sen bütün bu olay örgüsünün içine sıçarak git yargıçı cinayetleri itiraf eder gibi masa başında hayali katil ile içki içerken intihar ettir. hayatteyken yapamayacağı şeyi ölürken yaptırarak silahı tam yerine atması sağla?

    e ne oldu cinayet sırası, olay örgüsü?

    bbc kaliteli şeyler yapıyor ama bunu berbat etmişler. hem de çok.

    --- spoiler ---
  • bbc'nin christmas festive kapsamında mini dizi olarak arka arkaya 3 gün boyunca sunduğu enfes agatha christie kitabı.

    bir agatha christie süper fanı olarak, bu kitap benim de favorilerimdendi. çekileceğini duyduğumda çok sevinmiştim, büyük beklentiler içindeydim zira bbc ve diğer ingiliz yapımları beni yıllardır yanıltmadı. hep daha fazla ve daha fazla kaliteli oluyorlar.

    kadro çok sağlamdı. özellikle aidan turner'a baktıkça eridim. (poldark'tan beri kendisi sıkı takipteyim zaten.)

    spoiler vermeyeyim ama kitabı okuyanlar bilir, son sahneyi nasıl çektiklerini özellikle merak ediyordum. zira kitapta da gözümde canlandıramadığım bir o sahne vardı. ama enfes olmuş! çevir çevir izle...

    izleyin, izletin.
  • agatha christie'nin bana göre en iyi romanı. türkçe'ye on küçük zenci olarak çevrilmiştir.

    --- spoiler ---

    kitapta aşağıdaki şiir yer almakta ve kurbanlar şiirdeki sırayla öldürülmektedir.

    ten little ındian boys went out to dine;
    one choked his little self and then there were nine.

    nine little ındian boys sat up very late;
    one overslept himself and then there were eight.

    eight little ındian boys travelling in devon;
    one said he'd stay there and then there were seven.

    seven little ındian boys chopping up sticks;
    one chopped himself in halves and then there were six.

    six little ındian boys playing with a hive;
    a bumblebee stung one and then there were five.

    five little ındian boys going in for law;
    one got in chancery and then there were four.

    four little ındian boys going out to sea;
    a red herring swallowed one and then there were three.

    three little ındian boys walking in the zoo;
    a big bear hugged one and then there were two.

    two little ındian boys sitting in the sun;
    one got frizzled up and then there was one.

    one little ındian boy left all alone;
    he went out and hanged himself and then there were none.

    --- spoiler ---
  • agatha christie'nin on küçük zenci kitabından uyarlanmış, kaliteli bbc yapımlarından biri. üç saat boyunca, oturduğum yere kitlendim. yine, başka bir kaliteli bbc yapımı olan an inspector calls, benzer tadı vermişti. lombard'ı oynayan aidan turner, soyu tükenmekte olan bir hayvan sanırım. içgüdüleri de varmış zaten. allah'ım o neydi öyle... diziye geçmek istiyorum, zira adam aklıma gelince gülümsemeye başlıyorum davar gibi.

    "on küçük zenci yemeğe gitti,
    birinin lokması boğazına tıkandı. kaldı dokuz,
    dokuz küçük zenci geç yattı,
    sabah biri uyanamadı, kaldı sekiz,
    sekiz küçük zenci devon’u gezdi,
    biri geri dönmedi. kaldı yedi,
    yedi küçük zenci odun kırdı
    biri baltayı kendine vurdu. kaldı altı,
    altı küçük zenci bal aradı,
    birini arı soktu. kaldı beş,
    beş küçük zenci mahkemeye gitti,
    biri tutuklandı. kaldı dört,
    dört küçük zenci yüzmeye gitti,
    birini balık yuttu. kaldı üç,
    üç küçük zenci ormana gitti,
    birini ayı kaptı. kaldı iki,
    iki küçük zenci güneşte oturdu,
    birini güneş çarptı. kaldı bir zenci.
    bir küçük zenci yapayalnız kaldı.
    gidip kendini astı. kimse kalmadı."

    tüm karakterlerin aynı odada bulunduğu toplam süre, yedi saniyeymiş. kim nereye gidiyor, kim yok oluyor, tek tek takip etmek lazım. dizi, baştan sona, soğuk-mavi tonlarda. filmin renkleri bile karakterlere olan yakınlığı etkileyebilir, o yüzden kullanılan renkler, konuya uyum sağlamış.

    --- spoiler ---

    adadaki herkes, doğrudan veya dolaylı yoldan ölümlere sebep olmuş. her birinin, ölümlerle baş etmek için seçtikleri farklı yollar var. kimileri, kabus görüyor, kimileri, duygularını bastırmaktan sakinleştirici kullanacak hale gelmiş, kimileri bahane buluyor, biriyse durumu kabullenmiş. üç bölüm boyunca, asla özdeşleşmek istemeyeceğimiz karakterlerin, vicdan muhakemelerine şahit oluyor ve önceki cinayetleriyle ilintili ölümlerini görüyoruz.

    içlerinden en suçsuz görüneni bile, dürtülerini bastıramıyor. birbirini tanımayan, farklı meslek gruplarına ve zekalara sahip adamların ortak noktası, yozlaşmış düşüncelerinin yanı sıra, dürtülerini kontrol edememeleri. biri para, diğeri tehlike, biri partilemek, başkası yağlanmak için gelmiş adaya. bastıramadıkları, garip zaafları var. kardeş bir soruştursana, allah'ın siktir ettiği adaya gidiyorum, ama neden diye.

    --- spoiler ---
  • senaryosu agatha christie tarafından yazılmış olan 1945 tarihli polisiye film.
    güzel filmdir, henüz izlemediyseniz kaçırmayın.

    --- spoiler ---
    on kişi hafta sonunu geçirmek için bay u.n. own tarafından bir adaya davet edilir. ama bay own adada değildir. akşam yemeğinde, bazı görüntüler gösterilir. görüntülerle adada bulunan insanlar cinayetten suçlanır. ama aniden içlerinden biri ölür, sonra da bir diğeri… ölen iki kişiden birinin bay own’un katili olduğu düşünülür. ancak şüphelenilen kişi bir süre sonra öldürülmektedir. sonunda adada sadece iki kişi kalır…
    --- spoiler ---

    imdb: http://www.imdb.com/title/tt0037515/
    trailer: http://www.youtube.com/watch?v=xdzmnn3ibi0
    afiş: http://www.movieposterdb.com/poster/64661e1d

    not: spoiler ibaresi içindeki metin divxplanet.com dan alınmıştır.
  • agatha christienin romanından uyarlanmış, bbc yapımı, üç bölümlük mini dizi. 2015 yılında yayınlanmış dizi, oyuncu seçimi, müzikler ve kurgu olarak çok başarılı. ortaokul ve lise yıllarında agatha christie külliyatını okumuş biri olarak diziyi çok beğendim. bazı romanlarını yıllar içinde ikinci kez okudum, "on küçük zenci" de bunlardan biriydi elbette. en güzel romanlarından biri, belki de birincisi. zaman içerisinde ismi değişse de içerik ve kurgu ayni kalmış. dizinin finali değiştirilmiş, oldukça etkileyici olmuş beğendim doğrusu. cinayetlerin sırası suçluluk derecesine göre olmuş ki romanda da ayni ve mektupta da bu durum belirtiliyor. agatha christie'yi yaşadığı dönem ve koşulları da göz önünde bulundurunca çok başarılı buluyorum. basit ve sığ olarak değerlendirenler olmuş ancak ironiktir sinema sektöründe halen onun romanlarından esinlenilmiş senaryolar mevcut. the menu, knives out vs birebir benzemese de romanları okuyan biri benzerlikleri bilir, olayı çözer ve yanılmaz.
  • nefes kesici, büyüleyici, gizemli ve oldukça gerilimli bir agatha christie uyarlaması bbc one dizisi. 3 bölümlük olmasına rağmen sanki 150 dakikalık bir gerilim filmi izliyormuşsunuz hissi yaratıyor.

    --- spoiler ---

    gerçekten son âna kadar katilin kim olduğunu bilemiyorsunuz. hani biri gidiyor kalıyor geriye birkaçı, diyorsunuz ki kesin bunların dışında adada biri var... ama adada kimse olmadığını da biliyorsunuz. özellikle son 5-10 dakikasında keyfin doruklarına çıkarak seyrettim.

    --- spoiler ---

    saw, identity tarzı gerilim-şüphe yapımlarını sevenler bu diziyi de beğenecektir. bunların ötesinde, zaten bir ingiliz yapımı olması bile yeterli diziyi izlemek için; o mekânlar, o karakterler, o mizansen, o görüntü yönetmenliği...
  • kitabın orjinali ten little niggers ter ama malum sebeplerden kitabın adı, kitaptaki şiir ve adanın isminin sonradan "soldiers" ve "ındians" olan versiyonları yapılmıştır. dizide soldier olanı kullanmışlar.
hesabın var mı? giriş yap