• biraz da "burnunu sokmuş", "bulaşmış" manasındadır. bizim memleketin siyasi tarihinde bu kelime özellikle "siyaseten" lafzı ile beraber kullanılır. yani, misal, denir ki, "siyaseten angaje olmuş o".

    küçümseyici ve olumsuz bir anlamı haizdir. halbuki, asıl mesele, siyasete hiç bulaşmamış olmakla övünmektedir. toplumsal meseleleri "teknik" meselelermiş gibi yansıtmaktadır.

    ben "siyaseten angaje olmuş" bir insanım. aksinin mümkün olmayacağını da biliyorum; hiçbir söylem, siyaset dışı-siyasetler üstü olamaz. son iki sene zarfında, anladıysam, bunu anladım.
  • istihbarat dünyası söz konusu olduğunda dünyanın en pis ve acımasız oyunlarından biridir. karşı taraftan birini kendi tarafına çekmek, kendine bağlamak ve ondan düzenli bilgi almak anlamına gelir.

    genellikle iki türlü gerçekleşir;
    1- bir istihbarat örgütünün elemanlarından birini angaje etmek.
    2- terör örgütü, mafya gibi kamu teşkilatı olmayan oluşumlardan birine mensup kişiyi angaje etmek.

    bir istihbaratçı için karşı taraftan birini kendi safına bağlama yeteneği hafife alınmayacak bir süper güçtür. çok fazla bilinmezi olan, insan yönlendirme becerisi isteyen ve çok tehlikeli bir oyundur. nasıl insan davranışlarının belirli bir düzeni yoksa, angaje etmenin de sabit kuralları yoktur. hedef olarak belirlenen kişiye göre değişkenlik gösterir.

    örnekle açıklamaya çalışalım. bir hücre evinin tespit edildiğini düşünün. hücre evlerinde 3-6 kişi arası nüfus yoğunluğu ve herkesin kendi görevi vardır. hücrenin yapısına göre kimse diğerinin görevine karışmaz. hücreler genellikle bağımsız olarak çalışır. bir hücrenin yapacaklarından diğerinin haberi olmaz. neyse, bu hücre evinde 5 kişi olsun. asla gerekli bilgi olmadan yaklaşılmaz. o beş kişi aylar bile sürebilecek olan bir takibe alınır. tüm aileleri, tanıdıkları, çocukluğunun geçtiği mahalledeki arkadaşlarına kadar araştırılır ve en sonunda içlerinden birinin angaje olabilecek yetkinliğe sahip olduğu düşünülürse yaklaşılır. bu yaklaşma çok yavaş ve adım adım olur. misal annesi hastadır. annesinin tedavisi bir şekilde yaptırılır, kardeşinin başı derttedir ona yardım edilir, sevdiği bir kız vardır o kanaldan devreye girilir. yani bir şekilde angaje edilecek kişiye minnet borcu yüklenir. kimse silah zoruyla, işkence ile angaje edilemez, edilemediği gibi hücrenin tespit edildiği ortaya çıkar ve tüm emekler çöp olur.

    ilk önce çok basit bilgiler alınır. ilk bilgiden sonrası çorap söküğü gibidir. hedef bir süre sonra bilgi vermeyi mutlaka reddedecektir. işte o an çok önemlidir. ona, "sen bilirsin, nasıl istersen. peki bize şimdiye kadar verdiğin bilgiler? onları senin sızdırdığın ortaya çıkarsa sana ne yaparlar? artık bunun bir dönüşü olmadığını düşün. annenin sağlığını, kardeşini, sevdiğin kızı düşünüyor musun? eğer yarı yolda kesersen onları da unutabilirsin" gibi yaklaşılır. tüm bunlar çok sakin ve kendinden emin bir şekilde söylenir. neticede hedef artık elini vermiştir o eli bırakmak veya biraz daha çekip kolunu almak angaje edenin inisiyatifindedir.

    istihbaratçılar için angaje olan bir hedef altından daha değerlidir. söz konusu görev bittiğinde bile o bırakılmaz. deşifre edilmez. operasyondan sonra kaçması veya bir süre hapse girmesi ayarlanabilir. akabinde mutlaka mensubu olduğu örgüte geri dönecek ve belki daha yüksek bir görev alacaktır. angaje olan elemanların son kullanma tarihleri ancak öldüklerinde biter.

    aslında tüm anlattıklarım çok yüzeysel bilgiler. çünkü angaje konusu ?takipten kurtulma, araba veya silah kullanma vs gibi, kalıplarla öğretilmesi mümkün olmayan bir şeydir. bu insan kullanma yeteneğidir. ikna kabiliyetidir ve içinde acıma hissi barındırmayan bir oyundur.

    iki çeşit olur demiştik. ikinci çeşit ise bir istihbarat örgütünün başka bir istihbarat örgütünün elemanını kendi tarafına çekmesidir. bu ise en zorudur. hedef yakalanırsa vatan haini olacaktır. ayrıca aynı eğitimlerden geçtiği için açık vermesi çok daha güçtür. böyle bir şeyi gerçekleştirmenin en temel yöntemi pusuya yatmaktır. yani tespit edilmiş hedeflerin hayatlarını sürekli olarak takibe olmak ve ruhsal bir bunalımında, çok paraya sıkıştığı bir anda, kendisine yollanan bir kadına aşık edilerek (bu genellikle evli kişilere yapılır. adam bir süre sonra o kadına aşık olur ve elini bu şekilde kaptırır kolu gelir zaten) gibi yöntemler kullanılabilir. lakin hedef belli ise ve hiçbir açığı yoksa. yani misal hedef xxx teşkilatının içinden bilgi alınması gereken biriminde anahtar rol üstleniyorsa ve illa o kişinin angaje edilmesi gerekiyorsa kendisine kumpaslar kurulması gerekir. (bu kumpaslarda dünyanın en iyisi mossad'tır) kendisinden habersiz banka hesabına yatırılan ve hesabını veremeyeceği yüklü bir miktar para gibi oyunlar çevrildiği çok olmuştur. ayrıca genellikle istihbarat elemanları angaje ettikleri kişileri çok gerekmedikçe kimseye ile paylaşmaz. ya da sadece söz konusu birimin başı bilir, ki bu angaje edileni finanse etmek ile alakalıdır.

    kişiye kendine bağlayan bir istihbarat elemanı, o kişinin artık tutunacak tek dalının kendisi olduğunu asla unutmaz. angaje eden ile edilen arasında çok garip ve tarifi zor bir güven oluşturulur. daha önce örgütüne tutunmuşken artık o örgütü satan bir haindir ve size sıkı sıkıya yapışır. angaje edilen kişinin psikolojik durumu sürekli takip altında olmak zorundadır. ona göre değerlendirmeler yapmak gerekir. ve size olan güveni asla azalmamalıdır. onu yarı yolda bırakacağınızı düşündüğü an her şey biter.

    çok ama çok pis ve acımasızca yapılan bir iştir.
  • nasıl da belli fransızca'dan geldiği... "bağlanmış", "mensup olmuş" anlamlarına denk, olur, yapılır... (bkz: angaje olmak), (bkz: angajman)
  • disco* çevirmenlerinin savaş ve savaş makineleri serilerinde kullanmaktan pek hoşlandığı kelime.
  • bağlanmış, mensup olmuş. yabancı bir istihbarat servisiyle olağanüstü bir ilişki içinde olan, onlar tarafından kullanılan manasına da gelir.
  • (bkz: güdümlü)
  • angaje: tetkik-tahkiki tamamlanarak, mimlemesi yapılan kişinin, eleman olma görev teklifini kabul etmesiyle, istihdamının sağlanması.

    kaynak: milli mücadele dönemi istihbarat faaliyetleri örnek olay incelemeleri ( 1919 - 1922 )**

    dipnot: (bkz: istihbarat terminolojisi)
  • hukuki anlamda; sözle veya yazılı olarak bağlanan,bağımlı anlamında kullanılır.
  • türkiye'de birçok siyasi, yazar (!), ünlünün sahip olduğu sıfat.
  • bir ideolojiye bağlı olan, taraf tutan edebiyattır (bkz: engagé edebiyat) . (bkz: engagé)olmak bir anlamda politize olmak demektir. angagement'in doğru sonucu harekete geçmek değildir ama coğu zaman aktivist yazarlardir.
hesabın var mı? giriş yap