ankara

• abartanlar olmuş. henüz ankara soğuğu değildir bu. gayet güzel kış havası var. dondurucu ayaz yok .
• https://www.google.com.tr/…attinda-patlama-41039619
• twitter’da ankara fotoğrafları paylaşılmış seri bir şekilde. her fotoğraf canımı apayrı yaktı. eski sevgili gibisin ankara, unutmaya çalıştım seni ama senin hatıralarına ve sevgine asla karşı koyamıyorum. istanbul, senin yerini nasıl da aldı kalbimden? oysa ben sevmezdim herkesin sevdiklerini. sana gri demeleri, denizin yok diye klişeler türetmeleri beni üzmezdi. seni çok özledim, sana ulaşmak için verdiğim emek benim en kıymetlim. ömrüm yetsin, seni bir kez daha göreyim.
• gri şehir dedikleri doğruymuş.
  
  tunali denilen cadde karşılıklı mağazaların bulunduğu, herhangi bir özelliği olmayan, yozgata da gitseniz aynısından bulabileceğiniz bir cadde.
  kuğulu park belki karda güzel olabilir ama o da hayal kırıklığı açıkçası. minnacik, hani göl dennek ayip olur, su birikintisi diyelim biz ona . 2-3 kuğu ve pis bir su.
  seymenler parkı güzeldi hakkini yemeyeceğim. atakuleye kadar yürüyebilirsiniz azicik bayır çıkmayı göze alırsanız ve keyifli bir yürüyüş alani .
  atakule ye çıkmak belki gece güzel olabilir ama kusura bakmayin, gündüz nerden geldim buraya diyebilirsiniz.gerek yok.
  diğer tarihi binalari saymayacak misin derseniz, onlar fiks zaten. odtu, anitkabir, ulus, meclis derken görüyorsunuz.
  
  gelelim yiyeceklere; benim çok fırsatım olmadi değişik menuler için ama bir kac sey denedim.
  
  bir kere masalara fiks cacik geliyor. bu gittiğim esnaf lokantasinda da , aspavalarda da , cigercide de mevcuttu.
  
  aspava güzel lezzetli, hizmet sınırsız. cay sinirsiz, patates sınırsız, cacik geliyor zaten kocaman, sınırsız. once bi şaşırıyorsunuz sonra geçiyor.
  
  mutlu esnaf lokantasi ; kelle paçası harikaydi. kuzu kapama denilen yemegi ise resmen sifayim diye bağırıyordu tavsiye ederim.
• güneye doğru baktığınızda hilali ve sağında venüs görebileceğiniz şehir.
  
  üstteki girdide caps var yumulun.
• bir istanbullu olarak hakkında iki kelam etmek istediğim şehir.
  
  daha önceden binlerce kez yazıldığı gibi "ay nasıl yaşıyorsunuz burada bi kere deniz yok" edebiyatı yapmayacağım. evet kabul, insan en başta bir afallıyor "vay amk deniz yok" diye, ama ankara'nın bana hissettirdiği en önemli şey şu oldu: nostalji.
  
  ankara'ya ilk geldiğimde şunu düşündüm; bu şehir ağır kanlı bir şehir. ruhu öyle çünkü. sokaklarına, binalarına sinmiş anıları var bu şehrin. üniversite kazanıp gelen, aşık olduğu kız ile elele ankara sokaklarında dolaşan gencin hayali de sizinle yürüyor. memuriyete gelen, sevdiği adamla ayrı düşen genç kadının, kızılay'da sevgilisini havalimanına uğurlarkenki sarılışı sinmiş sokaklarına. daha önce ankara'ya adımımı atmamış olmama rağmen, insan hikayelerine sıkça tanıklık ettiğini düşündüğüm bu şehir bana yabancı, boğucu ve sıkıcı gelmedi. yaşamak ister miyim burada sorusunun cevabı belki hayır ama, bu durum ankara'nın karakteri olan bir şehir olduğu gerçeğini değiştirmiyor. ankara benim gözümde, her sabah tertemiz ve mütevazi takım elbisesi ile işe giden, akşam evine gelip radyosunda türk sanat müziği dinleyen amca gibi. saygı duyulası ve nostaljik.
• yahya kemal'e sormuşlar: "ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz?"
  " istanbul'a dönüşünü." demiş şair.
  
  bunu duyan ankaralılar durur mu?
  sormuşlar bir radyo programında: "ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz? "
  "yahya kemal'in istanbul'a dönüşünü." demişler.
  
  severiz efendim ankara'yı.
  
  sevilirse candır, severse canan...
• kar ankara’ya ilk yağarken kahverengi şapkamı takıp yürümek istiyorum. geçen sene yağmadı bari bu sene çok yağsın.
• araba kullanma özürlüsü olarak burada araba kullanamıyorum. iki kere trafiğe çıktım ikisinde de küfürler ardı ardına korna eşliğinde peşimden savruldu. satıcam arabayı falan alışamıyorum trafiğe :(
  edit: özelden destek olan herkese teşekkür ederim sanırım deneyeceğim :). baktım olmuyo kendim gibi kıt zekalılarla takılacağım artık
• metro istasyonlarındaki gelecek tren için kalan dakikayı gösteren tabelaları yalan dolan olan şehir. bir dakika der, beklersin beklersin gelmez. asap bozar. batıkent tarafına aralıksız seferler başlayalı iyice sapıttı, kalabalıklaştı.