• taksicilerin ankara'nin neresinde oldugunu bilmedigi ve "operaya gitmek istiyorum" dediginizde orayi sihhiye ile ulus arasinda bir semt zannettiklerinden "operanin neresi abla" diye yanit aldiginiz guzide operalarimizdan biri
  • ankaranın en eski bölgesindedir. amele bölgesi olarak değerlendirilmesi yanlıştır zira opera banka şubeleri, devlet daireleriyle dolu bir memur yeridir aynı zamanda.
    iç dekorasyonu pek hoş olmasına karşın kulisleri, en azından eskiden, pek karambol idi. maalesef ki imkanları da çok geniş olmayan ama bünyesinde çok yetenekli sanatçıları barındıran bir kurumdur.
  • salondaki koltuklarda akustik açısından, önden 8.sıra civarının en randımanlı bölge olduğu söylenen bina.
  • ilk olarak sergi salonu olarak yapılmış daha sonra modifiye edilerek opera binası haline getirilmiştir.
  • cevresi ve kendisi ile her kosesi tarih kokan, duvarlarin sadece cansiz objeler olmadiklarini dusunduren bir yapi. bolgenin genel sakinlerinin yapisis dusunuldugunda olusan ironi ise bambaska bir entry konusudur.
  • millete geçmişten kalma bir masraf kapısı.

    edit: 4 yıldır zamanın ötesinde olması hasebiyle, bu konuda görüşlerimin değiştiğini itiraf etmeliyim. halkımız gençlerimizin operaya böylesine kitlesel bir şekilde teveccüh gösterceğini benim gibi dar görüşlü birinin tahmin etmesi imkansızdı.. aşk ile bakınız:

    http://www.youtube.com/watch?v=rosbr3tism0
  • masraf kapisi olarak nitelendirmek yanlis.tum sahne sanatlarini icinde barindiran kurum.iyi bir temsilini gidip izlemek gerekir,performanslari oldukca iyidir.
  • temsil ve performanslarının çok iyi olduğu söylenmesine rağmen, temsillerini seyretmek için gişelerin önünde uzun kuyruklar oluşturan sanatseverlerin ödediği paralarla değil de her yıl devletten aldığı 58 trilyonluk bütçeyle yaşayan ilginç "devlet kurumu". ancak sormak gerekir niçin devlet baba bizim divriğili halk ozanlarını maaşa bağlamak yerine bu sanatı destekliyor, halkın parasının hangi sanatı desteklemek için kullanılacağına ne zaman karar verildi, kimseye soruldu mu?
  • otopark konusunda büyük sıkıntılar cekilen yerdir. illa ki bir kargasa bir kavga cıkar temsillerin sonunda.
  • "nasıl ki integral çarpma bölmeye göre çok daha karmaşıktır, batılıların sanatı, müziği de öylece bizim kültürümüze, müziğimize göre daha kaliteli ve 'üst düzey'dir" şeklindeki gülünç ve kerameti kendinden menkul bir metaforla devletçe desteklenmesi savunulmaya çalışılmış bir "kurum"dur. ve bu kısıtlı zeka ürünü retorik sadece sözlükte değil, kısa cumhuriyet tarihimizde onun öncesindeki osmanlı dönemi batılılaşma tartışmalarında çokça tekrarlanmıştır.
    herhalde batılı bir ülkenin sömürgesi olsaydık, içimizden kendi idari işlerinin aracılığını yapacak, kendine benzeyen, dilini anlayan yerli-elit zümre yetiştirmek isteyen bir sömürge valisi de aynı boktan argümanla böbürlenirdi. doğal bilimlerin ürünü kuramların, hesaplama tekniklerinin* karmaşıklık düzeyi hakkındaki bir tartışmada üzerinde anlaşmaya varılabilecek kriterler bulunabilir, ancak bale çok yüksektir bu cahil halka bunu devlet desteğiyle, gerekirse zorla öğretiriz şeklinde fikir üreten ve en hafif tabirle zihinsel faşizmle malul bir arkadaşla tartışmak pek de anlamli olmayacaktir (bkz: bayburt bayburt olali boyle zulum gormemistir).

    edit: işbu entri klasik batı müziğinin bizim müziklere kıyasla yüceliğini, integralin 4 işleme üstünlüğü örneği ile ispatlayan uçmuş gitmiş yazarımıza ithaf edilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap