• türk edebiyatının en ünlü ve kesinlikle en güzel şiirlerinden birinin temel konusudur. başlık içinde aradım, lakin bulamadım.

    sevgilerde

    sevgileri yarınlara bıraktınız
    çekingen, tutuk, saygılı.
    bütün yakınlarınız
    sizi yanlış tanıdı.

    bitmeyen işler yüzünden
    (siz böyle olsun istemezdiniz)
    bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
    kalbinizi dolduran duygular
    kalbinizde kaldı.

    siz geniş zamanlar umuyordunuz
    çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
    yılların telâşlarda bu kadar çabuk
    geçeceği aklınıza gelmezdi.

    gizli bahçenizde
    açan çiçekler vardı,
    gecelerde ve yalnız.
    vermeye az buldunuz
    yahut vaktiniz olmadı.

    behçet necatigil
  • bir yerde okumuştum : "hiçbir tartışmaya sevdiğim birine karşı haklı çıkmak ya da üstün gelmek telaşıyla girmedim, sadece hissettiğimi anlattım. beni istediğiniz kadar yenebilirsiniz."
  • mevlana'nın da buyurduğu gibi;
    "ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır"
    (bkz: mevlana/17)
  • once heryer kararir..
    yer ayaklarinizin altindan cekilir..
    kelimeler bogaziniza dizilir...

    sonra hersey anlamini yitirir.. ceketinizi alir cikarsiniz..
  • bazen olur ya, kelimeler tükenir, karşındakiyle arandaki tek köprü olan sözcükler bir anlam ifade etmez hale gelir, işte o zaman çok can yakar bu durum.. kendinde güvendiğin tek şey sözlü iletişimken, en iyi konuşmayı becerebildiğini zannederken, bunun bir işe yaramadığını görmek yaralar, hem de çok derinden.

    siz siz olun, sizi anlayamayan insanlardan uzak durun, anlaşılmadığınızı ya da yanlış anlaşıldığınızı fark ettiğiniz an arkanıza bakmadan uzaklaşın. sonrası daha kötü oluyor çünkü.
  • resmen fobilerimden biri olan, insanı söylediği her şeyden sonra kendini açıklamak zorundaymış gibi hissettiren, kaygısal hal. işin içine mükemmelliyetçilik ve obsesyon da girince, cümlelerin sonu; anladın mı? ile bitiyor ve en çok kullandığınız kelimeler; aslında, gerçekten vb. oluyor...
  • yalnızlığın en kötü şeklidir... etrafın çok kalabalıktır ama anlaşılmadığın sürece yapayalnızsındır o kadar insanın içinde...
  • insanın içini dağlayan bir durumdur. yanlış anlaşılmanın akabinde gelir ne gelirse. zordur her şeyi tersine çevirmek. anlatamazsın artık, ne kadar çabalarsan o kadar batarsın. suskunluklar gırtlağına yapışırken içine bir sancı oturur. hayattan ve her şeyden bir hınç çıkartmak istersin. binlerce üzüntünün midenin içine yapışıp her şeyi kemirmesidir anlaşılamamanın acısı. bir yudum zehirin ciğerleri yakmasıdır. en yakınındaki insanı dünyanın en uzak köşesine atar. şimdi kahırlardan kahır beğen kendine, siyahlarını kuşan ve nefesin kesilene kadar ağla. yoktur başka ilacı.
  • sebebini gercekten bilmiyorum. yazdigim acik, konusmalarim tane tane ve karsimdaki kisiye gore hep bir ton ustte ve baskin...

    peki neden soylediklerimi kimse anlamiyor? neden benim kafam baskalarindan farkli calisiyormus gibi geliyor bana?

    bir olay geliyor basima, arkasinda durdugum bir fikir var ve bu fikri sadece anlamasi gereken kisi anlamiyor. hani paylasmayi sevmem ama ustunkoru anlatiyorum abime ablama kuzenime falan ve beni hemen anliyorlar, ama o kisi sanki olayin bir parcasi degilmiscesine kör bakip, kulak tikaciyla dinliyor.

    gecen gun bir arkadasimla konusuyorum yine, beni ekti ki orasi ayri bir hikaye, "ayip ettin bana, seni saatlerce bekledim, sonra gordum ki baskasiyla baska bir mekandasin" dedim ve aldigin cevap su oldu;

    - neden uzerime geliyorsun? oleyim de kurtul!!!! bunda buyutulecek ne var ilk kez mi birisi tarafindan unutuluyorsun? tamam sen mukemmelsin ben degilim, bu mu istedigin cevap!!!

    lan 2 saat seni bekleyen benken sen niye ölüyorsun? sana birakir miyim bu onuru? agac olan ben, unutup gelmeyen sen ve uzerine sen oleceksin bi de!!! allahtan hayatin adil olabildigi bazi noktalar var da...

    lan benim zaten fazlasiyla zor bir hayatim var, bunu beni yakindan(!) taniyan, soran(!) herkes bilir az biraz, bir de bu anlasilamama sikintisi bas gosterince iyice tutunacak dalim kalmadi. bildiginiz english man in new york hikayesindeyim ama cayimi inatla sutlu istiyorum.

    sikinti yaratan bir nokta da arkadas edindigim ya da herhangi bir sekilde ikili iliski kurdugum kisilerin, ayni benim gibi bir ortalari olmamasi. benim bir ortam yok evet, bende bir sey ya en ust seviyededir ya da en alt. boyle olunca, haliyle game of thrones tarzi bir hayat yasiyor ve yasatiyorum, ki bu kimse icin adil olmuyor farkindayim.

    simdi fark ettim de, bir saatir elimde telefon bombos yaziyorum sanirim. bunu kim okur ya da bir kisi bile okur mu emin degilim. okuduklarini anlamayacaklarini ise iyi biliyorum.

    hayati kendi kafamda kurmak, kendi dogrularimla yasamak gibi bir hata yapiyorum, yine de gunun sonunda bu dogrularimdan vazgecemiyorum bir turlu. bir detay var yine de, soylemezsem olmaz;

    ben oyunu herkesin benim gibi oynamasini degil, sadece benim istedigim kisilerin benim gibi oynamasini istiyorum. ılk zardaki zeki muren kapisi gibiyim bana kalirsa, baska bir oyun sansin yok o zarla, en dogru aciklamasi bu.

    bakalim son sozumu anlayabilecek misiniz? bol stop ile telgraf ceken sut kardes ramazan gibi yazicam stop

    sevgi dilendigim kisi beni sevmiyor. goruntu apacik bu. benden daha cok sevdigi kisileri ise kiskaniyorum ve boyle bir hakki kendimde nasil buldugumdan emin degilim. beni sevmesini isterken cokca alcaliyorum, bazen bana yakismayan sekilde davrandigim bile oluyor ki kendimi taniyamiyorum bu haldeyken. kimse beni, benim onu sevdigim kadar sevmek zorunda degil. haksiz oldugum konu buraya kadar olan. hakli oldugum kisim ise cok basit. burasi yine kendi dilimle yazilmis bicimde ve yine kendi kurallarim devreye giriyor gibi ama;

    bana beni sevmedigini hic itiraf edemedi. bir kere soyleseydi, bir kere, belki de onu yuzlerce kez rahat birakmistim simdiye dek. ha seviyorsa, bu sefer de gostermesini istemek hakkim degil mi? "neden beni 2.5 saat agac ettin ve baska birisiyle gorustun?" demek? bir matematikci olsaydim bunlarin hepsi, asla cozulmeyecek bir denklemi olustururdu, bulana milyonlarca dolar odul verilirdi ve eminim en azindan ben olene kadar kimse cozemezdi.

    cozumu umarim kisa surer, surecek de cunku ben hayatimdan sikildim.
  • bir sürü cümleler kurmak utanmadan hareketle bile belirtmek ama yinede karşı taraftan tepki alamamak , kendinizden soğumak ve kaçmak , en sonunda susmak ne söylenirse peki şeklinde kısa cevaplar vererek karşı tarafın tatmin oluşunu sessizce izlemek .
hesabın var mı? giriş yap