• bazen içinizde fırtınalar kopar, göz gözü görmez.. aynı anda aklınızdan yüzlerce şey geçer, onlarca cümle kurarsınız aslında ama hiçbirini söylemek istemezsiniz..

    bilirsiniz ki; söyledikleriniz, sustuklarınızın ötesine geçemeyecek, daha çok şey ifade etmeyecek. vazgeçersiniz.. zihninizde kurduğunuz tüm cümleleri söyleyip de duyuramadığınız diğerlerinin yanına gömer, neyin ne olacağını, kimin ne düşüneceğini önemsemez, boş veririsiniz...
  • dimağa gelen fikirlerin, sitemlerin, "haykırma" odaklı çığlıkların birbirlerine karşı yenişemediği, insanın dudaklarından çıkacak her kelimede ya "ne değişecek" anlayışından ya da acısını "meşrulaştırmaktan" korktuğundan benliği suküne vakfeden eylemdir. öyle garip bir hissiyatı vardır ki sanki her susuşta bir anlam, bir yüz ifadesi odaklı haykırış kırıntıları vardır. dışarıya anlattığından çok, kendisinin anlatmak istediği elzemdir..
  • bazen karşındaki adına utandığından
    onun yüzünü kızartmak istemediğinden
    ağır konuşmaktan ve bilinen gerçekleri aleni şekilde dile getirmekten kaçmaktır.
  • "sustu. konuşmak lüzumsuzdu. bundan sonra kimseye ondan bahsetmeyecekti. biliyordu anlamazlardı." *

    sustum..
  • bu ana kadar anlattığı onca şeyin anlaşılmaması üzerine, çok söylemek istese de yapılması gereken hareket budur. zira artık ne söylesen boştur.
  • insan nasıl eninde sonunda tüm uykusuzluğunun acısıyla sonsuzluğa yatıyormuşcasına uyuyorsa, sustuğu onca şeyi de enin sonunda öyle anlatır, öyle akıtır karşısındakine. unutma dostum, ne kadar uykusuz kalırsan o kadar uzun uyur, ne kadar susarsan sonunda da o kadar anlatırsın..
  • ruhun takatsizliğindendir. ya da anlatmaya nasıl başlanacağı konusunda bocalarken, zaman kaybetme sonucu ortaya çıkan eylemdir.
    anlatsan da hiçbir şeyin değişmeyeceği ihtimali ile her şeyin kötüleşebileceği olasılığı arasında kalırsın bazen, sonra susarsın.
    anlatmamak, konuşmamak, içini dökmekten daha iyi bir fikirmiş gibi gelir. sonra bir bakarsın sustuğun her kelime içinde büyüdükçe mutsuz, huzursuz bir insan olup çıkmışsın. bir zaman sonra söyleyeceklerini unuttuysan ne ala, nitekim söyleyeceklerinin çok da kaydadeğer şeyler olmadığını gösterir bu. ama içinde tutup biriktiriyorsan, söyleyemediklerin sinirini bozmaya, canını yakmaya başlar.
    sonuç olarak, söylenmek istenen her neyse, saçma sapan bir şey olmamak koşuluyla, söylenilip kurtulunması en doğrusu sanırım...

    (bkz: avaz avaz susmak)
  • paylaşımın bittiği andır...
  • karşıdaki kişinin vereceği cevabı* aşağı yukarı tahmin ettiğinizde de yaptığınızdır.
  • anlatmaya üşenmekten kaynaklanan.
    böyle bi başlayacaksın 3 4 saat sürecek belki daha fazla. o kadar cümleyi kurmaya uğraşacak beynine,konuşacak diline acıdığın anlarda yaptığındır.

    sonuç alamayacağını bilirsin.sonuç değişmeyecektir demek istediğim bu değildiler havada uçuşacaktır.sonra sinirin bozulacaktır kavga edeceksindir bağırıp çağırıp işleri iyice içinden çıkılmaz hale getireceksindir. işte tüm bunlar film şeridi gibi geçerse gözünün önünden susarsın.hatta öyle bi susarsın ki anlatacağın bişey kalmaz.sessizce kaçarsın.
hesabın var mı? giriş yap