• (oh james, dayanamiyorum artik..)
    - ee, oglum bir ntv'yi acsana. bugun sey vardi sanirim..
    - aa, tabi baba..
    (madonna bu sefer brintney spears'i sadece opmekle kalmadi, simdi goruntuleri izliyoruz..)
    - ah ya, cnbc-e diyecektim..
    - aa, tabi baba..
    (oh pierre, le fique moi, hardo hardo! [fransiz filmleri kusagi])
    - ya en iyisi tgrt'de x-files'iacalim..
    - aa, tabi baba..
    (mulder, bu uzaylilar ciftlesiyorlar sanirim.. [zoynkk zoyynk..])
    - ya discovery'i ac cocugum, hayvanat felan seyredelim..
    - aa, tabi baba..
    (patanga ayilari grup halinde yasamakla kalmazlar, grup halinde de ciftlesirler.. [roorr rooorrr])
    - gurkan, playboy tv'yi acalim evladim..
  • eskilerde..

    kızcağız*: ben su içmeye gidiyorum isteyen var mı?
    hayvan abi : ne o dilin damağın mı kurudu birden?
    anne baba: ...
    kızcağız: *utan* * utan*
    *
  • -anne: aslında prime time saatlerinde bu tür programların çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimini engelleyecek programlarla doldu...
    -baba: bırak da amına koysun rahat rahat yaw!
  • show tv'nin kırmızı noktalı zamanları:

    - olum bu kırmızı noktalı
    - evet.. anlamını ne biliyor musunuz ?
    - tabi evet de..
    - ebeveynlerin yatma vakti gelmiştir anlamına gelir
    - gel hanım gel, gidelim, sen getirdin bunu bu hale demeyeceğim, sende anlamazsın ki bunlardan
    - noldu bey niye gidiyozzz
  • babamin cocukken bir opusme sahnesinde yaptigi "bak adam kadinin di$ini cekiyor" yorumu ile yillarca di$cilerin milletle opu$tugunu sandim. megerse di$cilik o kadar zevkli bir meslek degilmis. (bkz: cocukluk donemi sanrilari)
  • ev kalabalıktır. teyzeler, enişteler, damatlar gelinler. bbc'de madame bovary uyarlaması seyretmeye çalışmaktadır topluluğun genç kısmı. o arada muhabbet şamata, çaylar gitmekte, kahveler gelmekte... sahne değiştiğinde madame bovary'yi ormanda görürüz aşığıyla. romanda estetik bir sansürle anlatılan bu kısım en fazla bir kaç öpücükle son bulur diye beklenmektedir. ama adam durmaz: ağaca yaslar, yere yatırır, kucağa oturtur... hani neredeyse denemediği pozisyon kalmaz. o esnada, sahneler ve pozisyonlar değiştikçe, ha şimdi bitti, ha şimdi bitecek, allaam noolur bitsin, yuh deve, ananın..., diye geçirmektedir aklından hevesli bbc izleyicileri. ebeveynlerden hiç yorum gelmez. muhtemelen onlar da aynı şeyleri geçirirken kafalarından, biri ekranın hemen altındaki düğmelere odaklanmıştır, diğeri şundan bundan laf açmaya çalışmakta (gözü arada bir bitmeyen sahneye kaymakta) ama karşısındaki ilginç bir şekilde - ya da anlaşılır bir şekilde- cevap vermemektedir. dayanılmaz gerginliği misafirliğe gelmiş aile reislerinden biri dağıtır: -eh biz de kalkalım artık. büyükler neredeyse hep birden ve aceleyle kurtarıcıyı ve ailesini uğurlamaya kalkarlar. kimse otursaydınız falan demez. ama elden geldiğince bol gürültü yapılarak kapıya koşulur hep beraber. sahne devam etmektedir...
  • -ulen o kadar soyluyom haala almiyosunuz $u televizyonun tozunu!
    (tv kapatilip ekrana parmak surulur)
    -al i$te! bi parmak toz!!!
  • gözüne far tutulmuş tavşan gibi dehşet içinde kalakalırdık ailecek, çıt çıkmazdı, gözümüzü de ekrandan alamazdık.

    o yüzden mi böyle olduk acaba. kardeşim yüzyılın en büyük seksomanyaklarından, beni ise bilen biliyor, buralarda takılıyorum böyle.
  • baba: oglum bak, izle. izle de ogren. oyle sadece elinden tutup gezdirilmez kiz, bikar bi zaman sonra. benden demesi. kizim sen de git bi cay demle agzimiz kurudu hadi
  • genelde tamamen sessizlik.oyle bir sessizlik ki huzursuzluk veren cinsten.
hesabın var mı? giriş yap