*

  • gönül ister ki, de beersten tek taş alabileyim. gerçi pofuduk terlikte fena fikir değil. belki de geçen gün beğendiği bluz. karnemle birlikte takdir getirsem olur mu? yada bir demet çiçekle gitsem, kocaman sarılıp anne seni seviyorum desem? her zaman kullandığı parfüm? yok yok..en güzeli bir şişe kırmızı şarap...o'da böyle isterdi zaten. (bkz: seni çok özledim)
  • (bkz: anket defteri)
  • duygularinizla, sevgiyle ve samimiyetle yazilmis bir dogumgunu karti* nin kocaman bir opucuk ve bir demet cicekle birlesiminin yerini hic bir hediye dolduramaz kanimca.
  • terlik fırlatma aleti.
  • içine bir not iliştirilmiş çiçektir. ama öyle kopartılmış, iki gün sonra solacak çiçekler değil, saksısında verilecek canlı, capcanlı çiçektir.

    20 yaşındayken verdiğim hediyeydi bu. katlanmış bir kağıt koymuştum benekli begonyaların içine. ve şöyle yazmıştım...

    "aslında 20 yıl önce doğduğum günü hatırlamak isterdim. bedenimdeki o farklılığı, aklımdaki o şaşkınlığı hissetmek, bu hissin getirdiği davranışlarla hareket etmek... belki de hayatın en güzel ya da en kötü günü, bunu o zaman nasıl yorumladım acaba? güzel mi farklı bir ortamda nefes almak, bir o kadar kötü mü soluğumdaki yanmalar... anlamak isterdim. ve kulaklarımda duyduğum o ilk ses kime veya neye aitti? bilmek. ağlamamı kesip de dinlediğim, ağlamamı kesip de izlediğim o yüz... işte 20 yıl önce doğduğum günü hatırladığım tek sey annem.. iyi ki varsın annem.. iyi ki yanımdasın... ve yıllar önceki ilk gülümseme hala sayende yüzümde anne."

    sonrasında evi su bastı, zor kaçtık tabi.
  • kişiden kişiye göre değişebilecek hediyelerdir.

    annem aslında altı kardeşmiş. yoksulluk, yokluk onları iki kardeş bırakmış. çocukluk ve gençlik dönemlerinde köy köy dolaşıp pamuk toplamış, halı dokumuş, bağ-bahçe dememiş hep çalışmış. anadolu kadını diye bir tabir varsa işte biri de annemdir. erken yaşta evlenip gurbet ellerinde yıllarca yine çalışmaya devam etmiş. iki senede bir annesini babasını görebilmek için geldiği izin döneminin birinde(1978 olması muhtemel) yanında getirdiği kayıt cihazıyla dedemin ve ebemin(anneane nedir bilmem) seslerini kayda almış.

    aradan 30 yıl geçmiştir. geride ne dede ne de ebe kalmıştır. kaset kaybolmuştur ve çok aramalara rağmen bulunamamıştır. evde hep kayıp kaset sohbetleri geçerdi ama bir türlü bulunamazdı. manevi önemi olan bu kaseti, günlerimi haftalarımı vererek nihayet bulmayı başarmıştım ilk işim kasetçiye gidip cd formatına çevirtmek olmuştu. annemim doğum günü için olmasının yanı sıra ben de merak ediyordum. hayatta hiç göremediğim dedemin sesini duyacaktım..

    ve o gün geldiğinde sürpriz yaparak dinlettim cdyi. annem ilk başlarda heyecanlandı anne ve babasının yıllar sonra sesini duyunca. sonra dayanamadı başladı ağlamaya. gözlerim dolmuştu anneme bakamıyordum... biliyordum ki eğer bakarsam çok fena ağlayacaktım ve bunu göstermeyi de istemiyordum. annem sarıldı öptü oğlum benim...

    hayatımda belki de anneme aldığım en güzel hediyeydi. annem kadar beni bile etkilemişti.
    http://www.youtube.com/watch?v=nkddlv1m10c
  • topuklu ayakkabı
  • saksida bambu .
  • hiç yararlanamadım bu başlıktan. kimse annesine hediye almıyor ellaham, bu ne lan 9 entry?

    internette aratayım dedim yok pırlanta kolye, yok en iyi anne oskarı filan. ulan herkesin annesi iclal aydın mı bu memlekette?benim anneme pırlanta kolye alsan bu parayla ben ömrümün sonuna kadar pazar görürdüm der balkondan atar kendini. oskar heykelini rüzgardan çarpmasın diye kapının önüne koyar.

    anneye evde eksik olan, bozulan küçük ev aleti neyse tespit edilip o alınır, tost makinesi olur, blender, mikser olur.züccaciyeden kahvaltı takımı alınır. illa mücevherat alınacaksa da altın alınır ki bozdurmak gerekirse değeri çok düşmesin. çiçek alınırsa saksı çiçeği, kazak alınırsa büyük beden mağazasından,ayakkabı alınırsa tombul bedenin ağırlığına dayansın diye ortopedik alınır.

    hatırlarım abimin aldığı kazak çok pahalı diye anacım iade ettirmişti, ben bunu ne deyim de giyeyim parana yazık diyerek.

    velhasıl anneye evin ihtiyacı üst baş eksiği neyse o alınır, yavrum niye zahmet ettin kolay mı kazanıyorsunuz parayı der, olsun anne ihtiyacın vardı hem çok ucuzdu dersin.onun içine başka türlüsü sinmez.
hesabın var mı? giriş yap