• faşizm için olmazsa olmazlardan. radikal kitle hareketlerinin bireye vadettiği bireysel sorumluluktan sıyrılma hali, karşı konulması çok zor bir konfor. bu konfordan beslenir anonimlik. eric hoffer, toplumda kitle hareketleri gerçek inanç adamı kitabında şöyle bir şey yazmış sorumluluk, anonimlik ve kitle hareketlerine dair:

    --- spoiler ---
    ateşli genç bir nazinin dediği gibi: "hür olmaktan kurtulmak için katılırız harekete."
    naziler yaptıkları bütün kötülüklere rağmen kendilerini suçsuz görürlerdi çünkü sorumluluktan kaçmak için nazilere katılmışlardi.
    --- spoiler ---

    bu sorumluluktan kaçma konforunu anonimlik ile sağlar faşizm. anonimliği de salt isim ve cisim saklayarak değil; bazen de yetki, üniforma ve görev dağıtarak, kanuni zırh sağlayarak, kitlesel eylemlerde bireyin işlediği suçu kitle ile sekronize hale getirip biricik olmaktan çıkarıp normlaştırarak, her edimi bireyler üstü yapılara atfederek (milletimiz yaptı, ordumuz vurdu, polisimiz indirdi, yiğitlerimiz yaptı, kahramanlarımız etti, ecdadımız başardı vs) sağlar.

    faşizm; bireydeki tüm davranışsal, ruhsal, zihinsel ve etik frenleri deaktive edip bireyi öldürerek yaşam bulur. bunu da çoğunlukla anonimlik ile yapar. arendt'in kötülüğün sıradanlığı diye kavrama döktüğü, emir-komuta zincirine sadık kalıp şahsi sorumluluktan sıyrılma ile hoffer'in işaret ettiği bireyin kitleler içinde eriyerek şahsi sorumluluktan kaçma arzusunun kamusal sonuçları birebir örtüşüyor. nürnberg mahkemelerinde sanıkların tüm savunmaları şahsi sorumluluklarını reddetme üzerine kuruluydu. anonim bir kimlik(sizlik)le işledikleri suçlardan en ufak bir rahatsızlık duymamışlardı.

    son olarak eric hoffer, işkence için de; "işkence anonim bir müessesedir." der. muazzam bir tespit. 12 eylül faşist cuntasının işkencecilerini yaratan, bu örgütlü, resmi ve kitlesel anonimlikti. devrimcileri işkencelerde doğrarken birbirilerine "boran, kaya, yılan, aga, toprak, zehir, çavuş, başkan, reis, azrail" diye takma adlarla seslenmeleri, sorgu sırasında yüzlerini tamamen saklayan ışık perdesinin arkasında durmaları, birkaç metrelik hücrede bile işkenceye uğrayan kişinin gözlerini bağlamaları, seslerini değiştirerek konuşmaları, sık sık yer değiştirmeleri salt birer güvenlik tedbiri değildir asla. işkenceciyi tüm insani * ve yasal sorumluluklarından sıyırıp onu kimliksiz, kusursuz ve acımasız bir ölüm makinesine çevirmenin en etkili yolu ona bahşedilen bu anonimliktir. sineklerin tanrısı kitabında yüzünü boyayan çocukların, yüzlerini boyamadan önceki hallerinden bambaska birer karaktere dönüşmelerine dair geçen ifade ile bitirecek olursak;

    "yüzlerini gizleyen boyaların, onlara vahşi olma özgürlüğünü bağışladığını öyle iyi anlıyorlardı ki..."
  • "insanlık" dediğimiz kavramın önüne bir nevi ayna gibi dikilmiş şey.
    üstelik güzel, pürüzsüz, karşısındakini tam olarak yansıtan bir ayna bile değil bu. çünkü hepimiz biliyoruz tam anlamıyla anonim olamayacağımızı. belki de en kolay "anonim" olunabilen mecra olan internette bile itin kıçına kaçsanız elleriyle koymuş gibi bulabiliyorlar istediklerinde sizi. ama bu, asla tam olarak anonim olamayacağını bilen insan azıcık opak bir maske bulduğunda; zihninde kıyıda köşede kalmış, herhangi bir sebepten dolayı bastırılmış ne varsa dışarı vuruyor. kiminin içinden yaratıcılık çıkarken, çoğundan bildiğin lağım akıyor.
    her gün orada, burada; adı, yeri, yurdu bilinmeyen insanların yazdıkları, söyledikleri ve yaptıklarından haberdar olup o insanların bir yerlerde var olduğunu bilmek ürpertiyor.
    sonra ister istemez aklıma şu soru geliyor: tam anlamıyla anonim olabilseydi insan, üzerindeki ilahi görüşten bile gizlenebilme şansı olsaydı, onu yanlış şeyler yapmaktan alıkoyan tek şey salt kendi benliği olsaydı, dünya nasıl bir yer olurdu?
    ya da dünya olur muydu?
  • anonim olma hali. isimle, cisimle değil sosyal güvenlik numarası, vergi numarası, okul numarası gibi numaralarla bilinip, aslında çeşitli çevrelerce izlenip karşılıklı sözsüz bir anlaşma dahilinde bunun hissettirilmemesi durumuna verilen ad. bireyleri metropol yaşantısına iten önemli bir faktördür. anonim birey, özgür olduğunu sanan bireydir.
  • modern çağın olmazsa olmazlarından.

    iletişim, kendini ifade etme falan gibi şeyler bilgisayarda internette nasıl yoğunlaştı, belli. eski zamanlarda günlüklere satır aralarına falan yazılan, kafa boşaltma amacı güden karalamalar da yalan oldu gitti.
    özellikle genç kesin, kendini fb dan ifade etme çabasında. yetmedi twitter bloglar falan. ulan anonimlik nerde peki?
    facebookta anonim olunmaz... saçma.
    bloglar ve twitter ise anonim olunması gereken yerler kanımca. twitterdaki anonimliğimi bozduğum güne lanet olsun mesela.
    blog sahibi de olmadığımdan, twitter anonimliğim uçtuğu anda elimde tek anonimliğim olarak ekşisözlük kalmış oldu, ki burda da yeterince anonim değilim. tanıyan eden birkaç kişi var. ekşisözlüğe laf sokulduğunda kullanılması farz olan argumandaki maske var ya. o canıms işte. idareten de olsa iş görüyor.
    yoksa ben ve denklerim çetruletlerde arayacaktık huzuru
  • benim için önemli bir kavram, özellikle ekşi sözlük için bu böyle. burası defter gibi, ama daha eğlenceli. etrafımdaki insanların kullanıcı adımı bilmelerini istemem doğrusu çünkü bana özel burası, kim olduğum ne olduğum nereden geldiğim önemli değil. sadece kullanıcı adım ve yazdıklarımdan ibaret bir profil var burada. normal hayatta söyleyemediğim şeyleri yazdığımdan değil, buranın sadece bana ait olduğunu bilmek mutlu ediyor.
    anonimliginize zeval gelmesin. *
  • çeşitli mecralar üzerinde sosyal medya bir heyulâ olduktan sonra, ekşi sözlük gibi "kutsal bilgi kaynağı"nın bayraktarı olduğu ammavelâkin sonu gelmez engin bir "sosyalleşme" ülküsüyle yeni nesil yazarların kendilerini ifşa etmek için yanıp tutuşmalarıyla büyük hâlel gören mefhum.

    şu anda solda duran "kendisiyle aynı gün doğulan ünlü" ve ardındaki "hatırlanan ilk fifa dünya kupası" gibi başlıklar ve yazarların - neden merak ettiğimiz düşüncesine kapıldıkları onlar adına esaslı bir özgüven eseriyken - yaşadıkları/doğdukları şehri, yaşlarını, işlerini, (kimi görgüsüzlerin) maaşlarını ve hatta okudukları/mezun oldukları üniversiteleri kendilerinin belki kif kif gülerek, çeşitli şirin oyunlarla ifşa ettiklerini düşündükleri sayısız başlıkla her an ırzına geçilen mefhum.

    "sosyal medya anonimdir, anonim kalmalı" gibi bir anafikirden uzak kalarak belirtmek gerekirse, bu tecavüzün son yıllarda - bilhassa sosyal medya üzerinden gerçekleşen - iletişimin veçhe değiştirmesiyle doğrudan alâkası olsa gerek. bu iletişim çağından önce de "x'i at bulan y"*veya "a'ya karşı boş olmayan ama kafası da karışık b tipi" gibi yine "anket" veya - daha doğru şekliyle - tipleme denilebilecek başlıklar varken, artık iletişimin nihaî amacı bir şekilde insanın kendi hayatında ilgi duyduğu, takip ettiği ve/veya üzerine sohbet/geyik çevirdiği konulardan uzaklaşıp bir şekilde kendine dair "özel" bilgileri paylaşma aşamasına evrildi gibi görünüyor. hatta kullanıcı adı olarak herhangi bir yaratıcılıktan uzak ve alabildiğine memur kafasıyla alınan ad ve soyad veya bunların sonuna doğum günü, memleket plakası eklenmiş insanları görmek gerçekten acıma sebebi.

    anonimliğe saldırının en büyük kalemi bu iken, bu durum ise, kendine dair "anonim" sunacak bir şey bulamayan insanların, ancak "gerçek hayat"ta var ettikleri (veya daha kötüsü kendini var ettiğini sandıkları) özelliklerini paylaşmasıyla yetinme tesellisi gibi geliyor.

    elbette on yıl önce itü sözlük'te bir fenomen olan hale yediler varken, ve bu satırlar da "anonimlik" övgüsü değilken, bu tür ifşalarla yaşayacak insanların, belirtilen bir yere e-devlet'te yer alan tüm ve buranın kapsamadığı diğer bilgilerin de açık edildiği bir yerde fütursuzca paylaşılmasıyla, belki başka bir türlü felâha erişecek mefhum.
  • facebookla birlikte özellikle internette gitgide azalan kavramdır.

    not: bu entry twitter'da paylaş özelliği kullanılarak tarafımdan atılan ilk entry'dir. bir nevi deneme
  • avrupa konseyi tarafından yayınlanan internet üzerinde iletişim özgürlüğü deklarasyonu'nda tanımlanan bir haktır.

    ilgili madde şöyledir:

    prensip 7) anonimlik

    çevrimiçi gözetime karşı korumayı garantiye almak ve bilgi ve düşüncelerin özgür ifadesini çoğaltmak amacıyla üye devletler, internet kullanıcılarının kimliklerini ifşa etmeme isteklerine saygı göstermelidirler. bu durum, üye devletlerin ulusal hukuk, insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunması konvansiyonu ve polis örgütleri ve yargı alanındaki diğer uluslararası sözleşmeler gereğince gerekli önlemleri almalarını ve cezai eylemlerden sorumlu olanların izini sürmek amacıyla işbirliği yapmalarını engellemez.
  • bireyin, tek başına olduğu vakit durdurabileceği içgüdülerini, belirli bir kitleye girdikten sonra irrasyonel bir varlık haline gelinmesi sonucu durduramayarak sorumluluk duygularından uzaklaşıp, stadyumda binlerce kişinin arasındayken rakip takımın oyuncusuna su şişesi fırlatmasıdır, bireysel kimliğin buharlaşmasıdır.
  • internet ortamında isteyen kişinin, istediği kişiye, istediği şeyi yalan dolan da olsa istediği gibi sallayabilmesini, istediği gibi rahatça çamur atabilmesini sağlayan şeydir. tehlikeli olmaya başlamıştır.
hesabın var mı? giriş yap