• şunu fark ettim, bazı müzisyenlerin yeni albüm haberleri beni dev sevindiriyor. öyle böyle değil. çok kıymetli bir hediye, bir armağan gibi geliyor. enver ibrahim/anouar brahem bu zatlardan biri. üstelik müstakbel albümünün adı souvenance [hatıra, uzak, çok eski hatıra manasına geliyormuş, ben "hediye" olduğuna hükmettiydim. hediyenin hatıralığı, hatıranın yadigârlığı, unutuşun ve hatırlayışın eşyaları filan.]. rita'nın acayip gözlerinden sonra, hediyesini kapıp kapıya gelmiş, nicedir beklenen bir misafir...

    daha evvel de yazmışım buraya. en iyi albümünün "thimar" olduğunda fikrisabitim demişim. ne şirin şey şu çocukluk, gençlik, toyluk ya hu, komik de bir yandan. bazan da trajik tabii, her şey gibi... allah'tan sabit değil hiçbir şey, şükür hep değişiyor, daha güzeli, daha iyisi hep mümkün. hep ama hep mümkün, sonsuz, güzellik sonsuz...

    rita çok güzeldi, öyle güzeldi ki, bakmaya doyamadım.
    inşallah hediye de öyledir, açmaya doyamayız. yaşasın!
  • derinden, sahici, sessizlikte çok daha iyi giden ve rahatlatıcı müzikleri icra eden müstesna isim udi anouar brahem. ruh yelpazesi diyesi dinlenebilir.

    bir örneği..
  • ruh rendecisi.
  • bu akşam uduyla kulaklarımızın pasını silecek müzisyen. ilhamı nerden alıyorsunuz sorusuna* “bir yandan göğe yükselirken ve daha da fazla yer kaplarken bir diğer yandan da gelişmeye ve köklerini toprağın daha da derinliklerine gömmeye çalışan bir ağaçtan.” cevabını veriyor. kimmiş neymiş kendileri bakalım.

    tunus’un medina bölgesindeki halfaouine şehrinde 20 ekim 1957’de doğmuştur. gravürcü, hattat ve aynı zamanda da bir müzik aşığı olan babasının teşvikiyle, arap dünyasının lavtası olan ud çalışmalarına 10 yaşındayken, tunus ulusal müzik konservatuarı’nda ud ustası ali sriti ile başlamıştır. yavaş yavaş akdeniz çevresi, iran ve hindistan müziğini içeren şekilde dinleme alanını genişletmiş, daha sonra da caz ilgisini çekmeye başlamıştır. "çevrenin değişimini seviyordum..." diyor brahem "... ve sonra tüm bu müzikler arasında mevcut olan yakın bağları keşfettim."

    anouar brahem giderek çağdışı olarak gördüğü, udun şarkıcılara eşlik eden bir enstrüman konumundan uzaklaştığı eğlence müziğinin hakim olduğu çevreden kopmaya, kendi bestelerini yazmaya ve birçok farklı kültür merkezinde solo konserler vermeye başladı.
    perküsyoncu lassaad hosni’nin kendisine eşlik ettiği ve yapımcılığını da kendisinin üstlendiği bir albüm çıkarttı. 1981’de yeni deneyimler yaşama güdüsü arttı ve kozmopolit yapıya sahip olan paris’e yaptığı yolculuk çok farklı alanlardan müzisyenlerle tanışmasını sağladı. "thalassa mare nostrum" adlı balesi için maurice béjart ile birlikte ve costa gavras’ın filmi “hana k.” için de lavtacı olarak gabriel yared ile birlikte çalıştı. 1985’de tunus’a geri döndü, kartaca festivali’nde çalması için kendisine yapılan davet, tunus ve türk müziği ile fransız cazının tanınmış simalarını bünyesinde toplayan “liqua 85” grubunu bir araya getirme fırsatını sundu. bu grubun üyeleri arasında abdelwaheb berbech, erköse kardeşler, françois jeanneau, jean-paul celea, françois couturier ve daha birçok müzisyen yer alıyordu. projenin başarısı, brahem’a tunus’un büyük ulusal müzik ödülü’nü kazandırdı. 1987’de tunus şehri müzik topluluğu’nun (emvt) müdürlüğüne atandı. bu dönemdeki belli başlı yapımları, "leïlatou tayer" (1988) ve "el hizam el dhahbi" (1989) oldu.
    rabeb (1989) ve andalousiat (1990) ile klasik arap müziğine dönüş yaptı. marjinal çalışması ennaoura el achiqua, hem basında hem de kamuoyunda önemli etki bıraktı. ünlü tunuslu müzisyenler bekir semli ve lassaad hosni ile birlikte barzakh’ı kaydetti. 1991 yılında barbaros erköse ve kudsi ergüner’le conte de l’incroyable amour adlı albümünün kaydını tamamladı. 1994’de norveçli saksofoncu jan garbarek ve pakistanlı tabla ustası shaukat hüseyin ile madar adlı albümünü çıkarttı. anouar brahem, aralarında nuri bouzid, ferid boughedir, moufida tlatli, iachou shakespeare ve mohamed driss’in yer aldığı yönetmen ve yazarların eserleri için birçok film ve oyun müziği besteledi. saksofonda john surman ve basta dave holland ile kaydettiği thimar adlı albüm, almanya’da preises der deutshen shallplattenkritik ödülü’nü kazandı, ingiliz dergisi jazz wise tarafından da yılın en iyi caz albümü seçildi...

    (bkz: copy paste in ustasiyim gozlerinin hastasiyim)

    http://www.bigglook.com/….asp?aa_id=2&aktv_id=10916
  • türkçesi enver ibrahim
  • evde tek başına dinlenildiği zaman kendinizden geçmenizi sağlayacak o diyar senin bu diyar benim hayallerde koşturacağına yüzde yüz garanti verebilirim.
  • ecm records ve manfred eicher abimizin yaptığı güzellikler sayesinde albümlerini dinlediğimiz büyük üstad. tüm eserleri güzeldir, ama özellikle "le pas du chat noir" albümü mükemmeldir. piyano-akordiyon-ud üçlemesi bütün albümü sürükler.

    bir brahem albümü olmasa da yine ecm'den çıkan orchestre national de jazz'ın charmediterraneen albümünde gianlugi trovesi ve paolo damiani arasından dökülür udunun nağmeleri... çeşitli albümlerinde yaptığı müzikal işbirlikleri müthiştir. john surman, dave holland, barbaros erköse, lassad hösni...

    bu adamın müziği yorgun ruhların evidir.
  • yirmili yaşlarımın “tanığı, faili ve meçhulüdür.” sahnelere konma isteğimin biriktiği, taştığı zamanlarda iç sesime kendi sesinin keskinliği, yakıcılığı sinmiş. müziğinin biriktiği ben yıllar içinde değişti, saçmaladı, tökezledi, çirkinleşti bazen. her seferinde beni alıp başka bir düzlüğe çıkardı. beş milyon yılı, beş milyon beni geride bırakmış hissederken yanımda yine onun müziği var. bana gereksiz yerlerde beni göstermişliği var. hiç bırakıp gitmeyen bir adam. öyle bi bok olacağım diye de hala yanımda durduğunu, sesinin benimle küsmediğini düşünmüyorum. insanı bir ömür gereksiz yere sevip kollayacakmış, tek derdinin insan denilen bilinmezliğin içlerine sızdıkça öze de gözleyene de görünür kılmaya çalışmak olduğunu düşündüğüm bir müziği var. özümdeki kötüye bile sarılıyor, onun da derinlerine sızıyor zalim.
    bana anouar brahem’i bulaştırmış atlantisten gelen zekiye’ye pek teşekkürler.
  • yaptigi her isini olesiye sevdigim sanatci.ama en cok claquant les voiles adli parcasini.bilmeyenler icin link
  • the astounding eyes of rita gibi bir eser yeryüzüne bir daha gelmeyecek, o konuda hemfikir olalım.
hesabın var mı? giriş yap