antalya

• kışa girdik, yılbaşına çok çok az kaldı ve ben hala kısa kollu ile geziyorum. dışarı çıkınca ilk başta hava biraz soğuk olsada pek hissettirmiyor. bir hırka yetiyor. sabah ve gece harici fazlası(mont) terletiyor.
  
  yaklaşık 9 aydır yazlık kıyafetlerim ile dolaşıyorum...
  
  not: bu yazı bir türlü soğumak bilmeyen antalya'ya lütfedilmiştir. nerede ulan fırtına!
  
  edit: yazdığım günün akşamı yağmur yağması ^*
• yaşayan için çoğu şehre göre hayatın daha kolay ve keyifli olduğu bir şehir. belki de tek artısı bana göre. burada bulunduğum yakın bir dönemde girdiğim ortamda biriyle tanışmıştım. dikkat çekecek kadar güzel bir kadın. saygın bir mesleği olan, yıllarca istanbul'da yaşamış bir izmirli. son 5 senedir de antalya'daymış. biraz muhabbetten sonra "güzel bir şehir ama aynı kültür seviyesine sahip, oturup konuşacağın insanı bulman çok zor. şu kadar senedir bu şehirdeyim fakat kafa dengi diyebileceğim insan yok denecek kadar az. özel hayata girmiyorum bile" dedi. kadın tam da "geri mi dönsem" dediğim bir zaman hayallerimi yıktı resmen.
  (bkz: şu an ağlıyorum ve entry giriyorum biliyor musun)