• 39. kat 1+1 daire almak için 1.5 milyon tl vermeniz gereken ayrıca anthill'in sahibiyle yüzyüze görüşüp "müşteri seçme" sınavından da geçmenizin gerektiği rezidanstır. 1.5 milyon verdiniz, anthill'in sahibinin de gözüne girdiniz o halde dairenize yerleşebilir ve her ay 650 tl aidat ödemeye başlayabilirsiniz.
  • bu karınca tepesinin her gün önünden geçiyorum. tam anlamıyla dibinde insanlar fakirlikten steyşın vagon arabalarda yatıp kalkıyor, çamaşırlarını yıkayıp yolun kenarındaki ağaç dallarının üstünde kurutuyorlar, çocuklar yazın yalınayak ve donsuz dolaşıyorlar. n bin doları manzarası için bayılmayı düşünenlere duyurulur...
  • hani istanbul'un silüetini bozmamak adına gökdelenler sadece izin verilen -büyükdere caddesi gibi- bölgelere yapılacaktı? büyükdere caddesi veya kozyatağı aksı gibi tercihler iyiydi hadi. ranta müsait; açıklık, boşluk araziler; artı boğaz'ın veya tarihi yarımadanın silüetine tecavüz etmeyen mekanlardı.

    peki şimdi, bomonti'ye yakıştı mı o kazık kadar rezil betonlar? asıl acı haberi duymak ister misiniz? ilk defa bir gökdelen hırsı, bugüne kadar hassasiyetle -belki de gerekli mercilerin binbir hukuki girişimi ile- koruduğumuz tarihi yarımada silüetimizi darmadağın etti! bir kere darmadağın edildi mi de arkası gelir... artık moda'dan sultanahmet'e doğru baktığımızda silüetini içinde -şimdilik bir tane- alakasız beton yükseltisi görüyoruz! konut ve ofis satma hırsı, beynimizi, estetik ve tarih anlayışımızı bir anda nakavt ediyor işte böyle.

    mustafa sarıgül ve kadir topbaş, sizden de bu beklenirdi.

    olmadı yahu, uzak kaldı o merkeze. getirin sultanahmet meydanı'na sickhill'i dikin olsun bitsin!
  • bugün hayatımda ilk kez bir rezidansta kalmak olayına ev sahipliği yapmakta olan otelimsi bina. buzdolabını bulamamak, uzun bir koridorda üç rakamlı otel odası numarası tadında numaralar olan bir kapıdan girmek ertesinde, içeri girerken ayakkabılarımı çıkarmayı unutup içeri dalmamla rezidans kültürüne de kesinle ters bir insan olduğumu bir kez daha anlamamı sağlamış sikko yapı. pijama-terlikle mahalle bakkalından akşam ödemeli sigara ve ekmek alamayacaksam napayım ben öyle evi lan...ve de ayrıca magnetsiz buzdolabı olmamış bir eve işarettir hacı. nerede benim berlin gıda'm, nerede benim aksoy bakkal'ım, nerede terzi selim'im...
  • şimdi burada birçok kişinin yazdığı 'feci hızlı asansörler var' olayı yanlış. asansörler çok hızlı değil, şaşırtmacalı. 50. kata basıyorsun daha 30.kata gelmişken ekranda 49 yazıyor. geldik diye düşünüyorsun ama aradan 10 saniye daha geçince geliyorsun ancak.

    istanbul'da özellikle yönetimi ve kuralları insanları rahatsız etmeyecek, tipik türk görgüsüzlüğünde olmayan çok ender residence var. birçok residence sakinlerine hizmet konfor ve kolaylık sağlamak yerine; kendi çıkarlarına göre kurallar koyup insanı bezdiriyor.

    anthill'de kendimi resmen paşa torunu gibi hissediyorum. her an özel ilgi. sabah 3'te ampülüm bozulsa teknik servis geliyor. yurtiçi kargonun beni bulamama lüksü yok, kargoları teslim alıp istediğim saatte eve getiriyorlar. kapalı havuzun soğuk olmasından şikayet ettim, aynı gün ısı ölçümü yapıp, dereceyi mail attılar ve hemen havuz girişine su sıcaklığını 24 saat gösteren bir aygıt taktılar.

    1000 lira aidat var ama içinde kayak pisti, yoga boks plates dersleri olan spor salonu var. her sabah uyanır uyanmaz tek asansör düğmesine basarak kapalı havuzda oluyorum. 5 dakika yüzüyorum ve tüm gün hayatımda daha önce olmadığım kadar dinamik hissediyorum kendimi. residence'ın girişinde altında birçok atm, restoran cafe ve carrefour var. carrefour'a inmeye bile gerek kalmıyor. siparişle eve getiriyorlar. aidat harici ekstra olarak istediğiniz günler ev temizliği, ütüsü, çamaşırı hallediliyor. ve tüm bunlar fazlasıyla değiyor.

    eskort falan hiç yok, keşke olsa. araplar çok ama.

    en güzeli de 1. kattan gidilen arka bahçesi. tamamen istanbul'da olduğunuzu unutturuyor.

    adamlar yapmış.
  • içerisinde sigara içilmesi yasak olan boktan binalar. arkadaşım ev tutmuş burdan dedim hoba artık hep sizdeyim şöyle de böyle neyse gece geldim eve, zaten allahın unuttuğu bi yerde. neyse girdim içeri kimliğimi falan aldılar kart verdiler her bok onla çalışıyor. ama asansörün hakkını yemeyelim 10katı 1saniyede falan çıktık düğmeye bastım elimi çekip bekleme pozisyonu almaya hazırlanırken ding diye bi ses ve kapılar açıldı dedim vay amınakoyim. eve girdim gezdik ettik viski koydum kendime sigara çıkardım bir de ne duyayım "kanka burda sigaralar balkonda içiliyo" dedim taşşak mı geçiyosun oğlum? ben sandım ev sigara kokmasın diye arkadaş böyle uygulatıyo meğersem direk yasakmış yangın dedektörleri falan var. balkonlar zaten sik kadar 2 kişi zor sığıyoruz hadi şimdi yaz kışın ne bok yencek lan şerefsizler!

    edit büdüt: işin komiği geçen hafta sahaflar festivalini gezdikten sonra çay içmeye oturduyduk. tam karşımızda da böyle kocaman ışıklı bi bina vardı. sordum arkdaşa lan şu sikko bina ne çok kötü diye, o da bilemedi. dün taksi bi getirdi aynı ışıklı bina bi garip oldum tabi. ayrıca 10. kattan çok güzel şantiye manzarası var.
  • tüm çocukluğumun ve ilk gençlik dönemimin, hayatımın belki de en güzel yıllarının geçtiği, eskiden vog çorapları fabrikasının lojmanı olan, şimdi ise sanırım sanofi aventis firması tarafından depo olarak kullanılan, hala ara sıra üşenmeden silahşör caddesi'ni boydan boya katederek inip, karşısında şöyle bir durarak iç geçirdiğim eski apartmanımın tam yanında tüm haşmetiyle yükselmekte olan kuleler.

    benim sevgili eski evimi yıkmaya çalışabilirler diye endişe içindeyim.

    oysa, ben daha çok zengin olacağım, eski evimi satın alacağım, içine girip oturacağım, o yılları tekrar yaşayacağım. bir de, artık bu dünyada olmayan o güzel insanları geri getirebilirsem, o zaman her şey yoluna girecek.....

    (bkz: her şey çok güzel olacak)
    (bkz: çocukluk dönemi sanrıları)
    (bkz: geçmişe duyulan özlem)
    (bkz: high hopes)
  • bomontinin ortasına yarak gibi dikilen çirkin binalar.
  • bugün gidip gördüğüm residence çiftidir.

    manzarasıyla övünüyor falan ama çok bir numarasını görmedim. belki de yanlış cephede olduğumdandır. perpa'yı, okmeydanı taraflarını falan manzaradan sayıyorsanız, buyrun gidin takılın manzarada. hakikaten istanbul'un en boktan taraflarını görüyor binalar. ama asansörü hızlı baya. 54 katı 30-40 saniye gibi bir sürede çıktı. tabi asansörünün hızı yüzünden buradan bir ev almayı düşünüyorsanız, akıl fikir sahibi olmanız için temennide bulunmaktan başka bir şey yapabileceğimi sanmıyorum.
  • sosyetik termit yuvası.
hesabın var mı? giriş yap