678 entry daha
  • benim çocukluk arkadaşım var, bu elemanla ne zaman konuşsak antidepresanlarla ayakta kaldığını, intiharı düşündüğünü, sürekli psikiyatrise gittiğini vs. söylüyor bana. çok iç karartıcı durumlar. halen de annesiyle yaşamakta, iş bulamamış, sürünmekte vs.

    türkiye ziyaretimde sabah 6'da ziyaretine gittim. kaldırdım bunu fakat bana nasıl küfrediyor. neyse çıkardım dışarı atleti, pijamasıyla çıktı seninki bu arada. götürdüm öncelikle bu elemanı berbere sakalını, saçını kestirdik. güzel bir bakım, yüzü gözü açıldı. işid militanı gibiydi adama benzedi, sonrasında elemanı sultanahmet'de sadece yabancıların girebildiği bir hamamda hatunlar filan güzel tellağa keselettim. arkasından da gazozumuz meyvemiz, çayımız orada bir keyif yaptık.

    sonrasında götürdüm beymen'e düzgün elbise, ayakkabı, pantalon vs. aldık. jilet gibi oldu yüzü de gülmeye başladı pezevengin, abi ben 1 senedir hiç gülmedim diyip duruyor. akşamında beraberce al-jamal'a gittik dansöz, votka, hatunlar filan. gecesinde de dedim eve gitme otelde kalıyoruz bu gece mala vuruyoruz.

    neyse hocu söylemem o ki %90'ının problemi çok çalışmaktan bitmiş olmak ve fakirlik. %10'una bişi diyemem ama %90'ı için antidepresan filan bir fayda getirmez. kullanmayın.

    not: arkadaşım benden sonra kendinde güç bulup gitmiş bir iş görüşmesine ve işe girmiş. şimdi antalya'da sakin, sessiz, eğlenceli bir hayat yaşıyor. son aradığımda sen ittirmesen bir bok olamayacaktım, çok iyi geldi diyordu. terapiste filan da para vermeyin yani gelim yardımcı olim ihtiyaç varsa
  • boş konuşan insandır. onun için maksat, laf olsun torba dolsundur. çünkü bu gibi durumlarda ne tavsiye edeceğini veya nasıl teselli edeceğini bilemez. benim size tavsiyem, bilmediğiniz konularda konuşmanız yerine susmanızın çok daha faydalı olduğudur.
  • niyeti ne olursa olsun cahil insandır. aslında bunlar defalarca zaten söylenmiş bilgi kirliliği olmasın diye bu başlığa yazmamayı düşünüyordum ama yanlış bilgi yayarken kimsenin bu kadar dikkat etmediğini gördüm. özellikle zor bir süreçten geçen insanlar büyük ihtimal uğruyor bu başlığa, fikir edinmek için.

    öncelikle antidepresan çoğu insanın sandığı gibi sadece depresyon için verilen bir ilaç değildir. ki kullanma diyen insanların çoğu bunalımla kronik depresyonu ayıramıyor belli ki. bu ilaçlar obsesif bozukluklardan kaygı bozukluklarına kadar pek çok durumda verilir. obsesif ya da kaygı bozukluğu olan birine ilaç kullanma demek ne kadar abes değil mi? depresyon için de bir o kadar abes işte.

    yanlış anlaşılmasın sistemdeki eğriliğin ben de farkındayım. devlet hastanesinde randevu alıp psikiyatra gittiğinizde size ayırabileceği muayene süresi maksimum 10 dakika oluyor. yani doktorun elinde olan bir durum değil bu, girin mhrs üzerinden randevu almaya çalışın, sistemde bir hasta için tanınan süre 10 dakika ve bu 10 dakika da şanslıysanız 10 dakika çünkü randevu almadan gelen, araya girmeye çalışan kişi sayısı randevulu olandan fazla oluyor ve doktor hepsine yetişmeye çalışıyor bu yüzden doğru düzgün bir tanı konulamadan aslında gerek yokken antidepresan yazılan durumlar yok mu? tabii ki var. depresyon tanısı almış kaç kişi cidden beck depresyon testi gibi standardize edilmiş bir envantere tabii tutularak tanı almıştır herhangi bir devlet hastanesinde? ama tüm bunlar eğer yetkili kişi siz değilseniz size birine "kullanma" deme hakkını vermez işte.

    insanların anlamakta zorlandığı çok temel bir durum var. ruhsal hastalıklar ya da benzeri durumlar aslında diğer hastalıklara çok benzer. yani her şey sanılan gibi kafanın içinde olup bitmez. depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni gibi aklınıza gelen çoğu durumun aslında genetik temeli vardır. doğrudan beyindeki bazı hormonların salgılanma ya da salgılanmama durumu ile bağlantılıdırlar. yani nasıl vücudu yeterli miktarda insülin hormonu üretemeyen kişiye şeker hastası diyorsak ve ilaç alma deme kendini bilmezliği yapmıyorsak bunada yapmamalıyız.

    ben kendi adıma yaygınlaşmış anksiyete bozukluğu yaşadım. uzun süre bu ön yargılarım yüzünden yardım almadım. antidepresana karşıydım, sistemi eleştiriyordum vesaire işte. sonunda o kadar kötü oldum ki arkadaşlarım tutup kendileri götürdü doktora.tabii ki mucizevi bir şekilde tüm sorunları çözmüyor ya da bir anda etki etmiyor ama arada cehennem gibi geçen haftalarıma acıyorum şimdi. en azından belli bir terapi sürecinden geçene kadar doğru düzgün uyumama, günlük işlerimi aksatmamama katkısı oldu ki az daha sınıfta kalacaktım öteki türlü. tüm çevremden koptuğum da cabasıydı. depresyon da böyle bir şey, insanı en temel yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirmekten alıkoyuyor, nefes almayı yük haline getiriyor. eğer atlatabileceğiniz dönemsel bir bunalım içinde değilseniz kullanın. kullanmayın diyen insanları boş verin. güvendiğiniz sizi iyi kötü dinleyen birini bulana kadar bir kaç kez doktor değiştirmekten de çekinmeyin.

    eğer çevrenizde antidepresan kullanmayı düşünen ya da kullanan biri varsa ona diyeceğiniz son şey "takma kafaya, çık gez dolaş, kullanma çok zararlı" gibi şeyler söylemek olsun. o insan takmayacak ya da çıkıp gezip dolaşacak gücü bulabilse zaten kendini o cehenneme hapsetmez. anlayışlı olup sadece dinleseniz bile her şeyden çok faydanız olur.
  • benim bu.

    bu tavsiyeyi verdiğim insanlar da antidepresanı doktor tavsiyesiyle değil kendi kafalarına göre kullanıyorlar. canı istedi mi antidepresana başlayıp canı istedi mi bırakanlara tabii ki kullanma diyeceğim. bir de utanmadan teşvik mi edeyim?
  • konulmuş bir teşhis yoksa tabi kullanmayın. yok sevgilimden ayrıldım, yok çok stresliyim yok, uyuyamıyorum gibi sikko sebepler için başka binbir çözüm var. nutella ye, kedi al ne biliyim 31 çek ya da sorun oysa çekme kitap oku.
  • "antidepresan kullanmak" mesela içki sigara gibi isteğe bağlı bir olay olmadığına göre doktor yazmış diye düşünüyorum.

    1. antidepresan kullanma demek, doktora gitme demek oluyor bu durumda.
    aslında bir hastalığın yok demek oluyor.
    ya o kişinin hasta olduğunu reddediyorsun, ya da ruhsal sorunları hastalık olarak görmüyorsun.
    memlekette zaten ruhsal sorunları hastalıktan saymama, can sıkıntısıyla karıştırma diye bir sorun var, sen de buna destek oluyorsun.

    2. özellikle ağır depresif durumdaki hasta gerçekten bir şey yapma gücü bulamaz kendinde.
    ilaçlar bu gücü vermeye yarar.
    ancak kendinde güç bulan hasta eğer intihar düşüncelerine sahipse bu güç onu bu konuda bir adım atmaya yönlendirebilir.
    ilaçlar, bu düşünceleri önlemeyi de amaçlar.
    sen ilaç kullanma deyip de onun yerine hastayı güçlendirici adımlar atarken bunu hesaplayamazsın.

    3. ilaç rastgele başlanıp bırakılabilecek bir şey değil.
    "iyileşen" bir hasta bile ilacı öyle bırakamaz, vücut kimyasının düzenlenmesi gerekir.
    doktor kontrolünde bırakılır.

    4. hastayı ilaç kullandığı, günlük hayatını kendi eline alamadığı, aslında "hasta olduğu" veya can sıkıntısıyla senin yaptığın gibi başedemediği için suçlamak yerine seni "yanında" hissetmesini sağlamayı düşünmelisin.
  • onu veren doktordan daha iyi bildiği için diyebilir zaten siki sikine psikoloji okuyo millet bizim milletimizin psikolojisi yaninda ki insana göre şekilleniyo neyse daha sövmüycem
  • flört ettiğim kişi kuruyor idi bu cümleyi... bence 2 şey sebep oluyor bu cümleyi kurmaya. 1. si (ki ben 1. sebepten dolayı söylediğini düşünüyorum, çünkü...) kendini bi'şey sanması, beni antidepresan kullandığım için aciz ve güçsüz sanması ve o "muhteşem" zekası ve kişiliğiyle bana akıl vermeye çalışması. 2. si gerçekten beni düşündüğü ve bu ilaçların yan etkisi olduğu filan şeyler. 2. sebepten dolayı söylüyor olsaydı eğer bir şekilde destek olup anlamaya çalışırdı beni.
    eğer o kişinin dokunmayacaksaniz hayatına, destek olmayacaksaniz "ki zorunda da değilsiniz" o harikulade aklınızla sunduğunuz dahiyane fikirlerinizi kendinize saklayın...
455 entry daha
hesabın var mı? giriş yap