• taksici de olabilir. onlar her şeyi bilen, her şeyden haberi olanlardır.
  • bu kişi;
    öncesinde ad kullanıp faydasından çok yen etkisini görmüş kötü deneyimlerini genelleyen özünde iyi niyetli arkadaşını seven, esasında yaptığı cahilliğin bile farkında olmayan cahil yurdum insanıdır.
    ya da ad kullanma dediği insanın depresyondan çıkmasını istemiyor, onu siklemiyor, sevmiyor, onun hayattan keyif almasını istemiyor, onu insan olarak görmüyor, adam depresyonda kalsın hayatı tatsız tutsuz devam etsin yaşarken ölsün istiyordur.
    ya da ad kullanma dediği insanın depresyonda olmadığını düşündüğünden gerekli görmeyerek farmakolojik tedavisini sonlandıran kişidir yani bu kişi hekimdir. hekim önce kendisine zarar vermemeyi sonra da hastasına zarar vermemeyi ilke edinmiş kimseye zarar verme amaçlı ilaç vermesi beklenmeyen, tedavi amaçlı medical müdahalede bulunan kişidir, zaman zaman psikiyatrik tedavide de ani ilaç kesilmesi de gerekebilir, mesela hasta gebe kalırsa, serotenerjik sendrom, malign nöroleptik sendrom gibi ya da sürdürüm tedavisi bitmiş depresyon hastalarında genellikle ani olmasa da ilaç sonlandırılması söz konusudur.
    ya da daha öncesinde ad ile kötü ilişki kurmuş densiz kişi en hafif tabirle zır cahil, büyük olasılıkla kişilik bozukluğu nedeniyle psikiyatristlerle çok sık hemhal olan her fırsatta onların gereksizliğini ispatlamaya çalışan hıyarın tekidir.
  • hayatta dert sahibi bir kendi var zanneden, bu derdinden ötürü kullanmayı düşünüyorum deyip daha doktora gitmeden antideprasan a özenen aptallar çoktur, ben çok gördüm yani. bunlardan olmayalım ama, herkesi de böyle görmeyelim.

    genç yaşta bu durumla karşılaşan biri olarak söyleyeceklerim şunlardır.

    ilk sözlerim o kullanma diyen kişiye, kullanan ve çok zararını gören biri olarak yazıyorum, bazen kullanmama gibi bir ihtimalin olmuyor;

    - öncelikle bu olayları yaşamayanın bilmesi zor, bir dişin bile ağrıdığında nasıl kötü hissediyorsun, karun gibi zengin olsam tüm varlığımı verirdim, yeter ki şu ağrı geçsin diyorsun.

    dolayısıyla beyinde ki kimyasalların doğru yayılmayışı, eksik ya da yanlışı bütün vücüdu tamamen etkiliyor, yaşamdan zevk alma gibi bir olayın asla kalmıyor (majör (ağır) depresyon dan bahsediyorum) her gün intihar düşünceleri mi dersin hatta intihar denemeleri mi dersin, git gide dibe çekmeler, geri dönülmeyecek kadar kötüye gidenler ve dönemeyenler (gözümle gördüm) mi dersin...

    yani karışmayın arkadaş, hiçbir ilacın masum olmadığını doktorlar sürekli söylüyor, herkes de biliyor artık . lakin adam gitsin kendini öldürsün daha mı iyi? ya da içinde ki o nefret bıkkınlık vs. ile başkasına kötülük etsin daha mı iyi?

    ikinci kısma geçelim, bu kısım kullananlara ve kullanmayı düşünenlere gelsin;

    2 yıllık bir süreçte iki farklı doktordan tedavi gördüm, çok sayıda antidepresan, antipsikotik, anksiyolitik ve antiepileptik ilaç kullandım.

    kullananlar bilir zaten, bu ilaçların prospektüsünde yazan yan etkiler okumakla bitmez hatta birçok hasta okuyunca kullanmaktan vaz geçer (tam metni hatırlamıyorum ama kullandığım bir antidepresan da kalın punto da, yan etki olarak intihar girişimi gözlenebilir gibisinden bir şeyler yazıyordu.)
    hiçbir ilaç masum değil ama bu ilaçlar bir farklı, doğrudan beyne hükmediyor ötesi var mı? beyinde ki kimyasallarla, mevcut düzenle uğraşıyor ve her şeyi daha boka sarma ihtimali var.

    marka vermeyeyim ama kullandığım bir antipsikotik hakkında kaslarda kalıcı hasar yaptığı ve tikler oluşturduğunu okumuştum ve bu ilacı kullanırken başıma geldi.

    aynı şekilde çok kötü olduğum bir dönem hafif düzeyli bir sakinleştirici ye başladım, 1 ay kullanıp bıraktım (hafif dediğim yeşil reçete), ilk gün tam 18 saat uyudum sonraki günlerde de mal gibi geziyordum ortada sürekli uykulu esner bir hal kafayı nereye koysan devriliyorsun falan.

    velhasıl kendi hikayemi anlatmayayım şimdi ama eğer gerçekten çok kötü değilseniz "ya birinin canına ya kendi canıma" kıyacağım canım çok acıyor hayattan git gide soğuyorum gibi bir tutumunuz yoksa ya da en basitinden tutunacak başka dalınız yoksa başvurun bu yola hatta illa böyle olmayı da beklemeyin, aklınızda sorular sıkıntıar varsa gidin doktora, gerekeni yapar zaten ama bu ilaçlar iyi bir bok değil onu bilin giderken.

    bir de bırakma süreci var bu ilaçları ki orası çok başka dert...

    o lanet olası antidepresanları bırakırken yaşanan yoksunluk, haftalarca mide bulantısıyla gezmenize hatta kusmanıza sebep oluyor ve bunun korkusuyla depresyonu atlatmış ya da hala atlatmaya çalıştığınız halde eve kapanma isteği geliyor sağa sola kusmayayım diye.

    daha yazacak çok şey var ama çok uzadı, toparlayayım.

    kimseye kullanma demeyin, bırakalım ona doktor karar versin. aynı şekilde kendimizi de kullanacaksın ya da kullanmayacaksına itmeyelim.
    bu ilaçların hiç ama hiç masum olmadığını bilellim lakin gerçekten ihtiyacımız varsa, kullanmamanın belki de yere düşen hayatımıza attığımız tekme olduğunu, bu tekme sonucu yerden kalkamama gibi bir ihtimalimizin de olduğunu unutmayalım. (bkz: intihar) ya da ömür boyu mutsuzluk, psikoloji de kalıcı hasar.

    son olarak yukarıda da defalarca yazıldığı şekilde, diş, kalp, böbrek gibi ruhsal dengemizin de bozulması gayet normal bir durum, utanılacak bir durum asla yok, zaten gün geçtikçe toplum bu konularda bilinçleniyor. arada birkaç tane size zihinsel engelli ya da deli muamelasi yapan olabilir, tınlamayın. ve unutmayın ki birçok ünlü oyuncu, şair, yazar, envai çeşit sanatçının da psikolojik sorunları var.
  • hipertansiyonu olan kişiye antihipertansif ilacı alma demek gibi bir şey.
  • "bo hoplor consol porformanso duşuruyo yeaa" diyerek karşısındaki erkeğe baskı yapan insandır..
  • bazi davarlarin "iloclor sontotuk uyusturucudur" diye yazdiklarini okudukca cildiriyorum. yok icen insan soyle kafasi guzel gezer, yok boyle acizliktir demeleri yok mu hele bi de. iyice kudurtuyor.. ulan davar oglani, ne biliyorsun bu ilaclar hakkinda da gelmis burda ahkam kesiyorsun. en son ne okudun bunlarin hakkinda? soyle cahil cahil konusup da insanlari kendi teorilerinizle bogmayin. hayir akli basinda olan adam zaten dinlemez sizi de, bari saf kesime bunlari yapmayin. insanlarin hayatina mal olursunuz.
  • haklı bir tavsiyedir çünkü depresyona iten kişiyi hayattan çıkarmak gerekir öncelikle. tabi postpartum depresyon istisna.. tabi yakınların kaybı da istisna.. kısaca karşı cins kaynaklı ise önce onu çıkarın hayatınızdan. bir bakın bakalım yoluna girmeye başlıyor mu? son çare olmalı antidepresan..
  • ilaç uzman bir hekim tarafından veridiyse haksız kişidir. çünkü depresyon denen hastalık öyle herkesin yaşadığı gelip geçici sıkıntı gibi bir şey değil.

    grip olmuş yatakta yatan birine "ilaç alma, kafana takma, kalk ayağa" demek gibi bir şey oluyor.
  • ay içime sıkıntı girdiyi depresyon olarak adlandıran insanların bunu demesi de doğaldır.

    o insan ara ara krize girip hayattan kopuyor olabilir mesela. her şeye karşı duyarsızlaşmış, hissizleşmiş de olabilir. hiçbir sorunu yokken her şeyden vazgeçme noktasına gelmiş de olabilir. bu durumdaki bi insana ilaç kullanma diyen afedersin ama anguttur. ağır maldır.

    doktorunuza güveniyosanız ve o doktor size ilaç kullanmalısın diyosa yapacak başka şey de yoktur.
  • ne bilgiliyim bu konuda ne de kullanana "sakın kullanma" derim.
    tıp 1. sınıftayım, ancak okuduğum okuldan bağımsız olarak bir şey söyleyeceğim.
    alınmayın ama, şu zamana kadar çevremde "kime versem" kararsızlığında ve ergenlik bunalımında ne kadar genç kız varsa hepsi kullandığı için hep soğuk yaklaşıyorum bu ilaca.
hesabın var mı? giriş yap