• özellikle arkaik yunan döneminde insan bedenine farklı anlamlar yüklenip, günümüzden farklı bir şekilde hem simgesel hem de fizyolojik gerekçeler ile sevgi duyulması nedeniyle ortaya çıkmış olan durum. kıvırcık saçlar, alışılmamış bir surat tipi, duruş stilleri oldukça farklı.
    "yüzlerindeki ifade hep aynı sakinliktedir. bunlar insanların nasıl görünmesi gerektiğiyle ilgili genellemelerdir ve mesela, birkaç yıl önce olympia'da yapılmış bir zeus heykelinden farklıdırlar.
    parthenon frizlerinde ise eleştirmen john boardman'ın belirttiği gibi insan bedeni imajı 'bireyselleştirilmekten çok idealleştirilmiştir... öteki dünyaya aittir; tanrısal olan bu kadar insani, insani olan bu kadar tanrısal olmamıştır.' ideal, genç vücutlar tanrılarla insanlar arasındaki ayrılığı sınayan bir insan gücünü temsil ediyorlardı."richard sennett
  • (bkz: heykele yürümek)

    olm bu duşa falan gir istersen, durumun pek iyi değil gibi.
  • sait faik abasıyanık: louvre’dan çaldığım heykel
    ""pecheur napolitaine”e alt salonlarda rastladık. önünden beni zorla ayırmaya çalışan arkadaşıma hitaben şöylece söylenmiştim:
    şu balık ağını görüyor musun? baldırların bir kısmını ve çıplak ayağının bir tanesini yarı kapayan balık ağını? küçük gümüş balıklarının çırpıntısıyla hâlâ yaşar gibi duran bu ağ çoktan eskimiş, yırtılmıştır. kırmızı bakır rengi çoktan solmuştur. şu dizlerindeki ağa gülen çocuğu görüyor musun? çoktan ölmüştür. ölmeden evvel ihtiyarlamıştır. bu burun aksırmış, sümkürmüştür. bu taranmadan rüzgârda güzel saçlar, bir gün tarandıktan sonra bile çirkinleşmiştir. bir napolili balıkçının baharını yakalayan artisti kıskanıyorum, ismine bakmayacağım. yürü geçelim.
    gülerek geçtik. fakat ben omzuma, pankartından sıyırarak, napolili balıkçıyı yüklemiştim. louvre’un bekçileri, bu sırtımda götürdüğüm koca heykeli göremediler. bu ağır yükün altında terliyordum, omuzlarım ağrıyordu. etrafıma hayretle bakıyordum. acaba omuzlarımdaki heykeli kimse görmüyor muydu? fransa hükümeti yoksa louvre’u seyircilerin zevk ve hevesine mi terk etmişti?"
  • bence bu durumu tersten düşünmek gerek. elinde çekiç ve keski var, önünde koca bir mermer blok. hiç ortalama güzelliği olan birinin heykelini yapar mısın? tabiiki güzel olan modeli yapacaksın ki eserin de bu güzelliğe güzellik katsın.
  • gozlemlenen gerceklik ve geneli boyle (istisna; catalhoyuk'te cikan kadin heykeli haric onu ilistireyim buraya).
    insanoglu zaman gectikce daha da cirkinlesmis. kesinlikle boyle. bunun baska bir aciklamasi olamaz. kadin heykellerine konu olan kadinlarin geneli hakikatten muazzam guzeller. vucut yapilari, saclari, kivrimlari, bakislari ve bakislarindaki anlamlari. erkekler de kesinlikle boyle. herseyleriyle guzeller bence her ikisi de. insanin zaman makinesine binip tarih oncesi o antik caglara gidesi geliyor. imkanim olsa o tarihlere isinlanirdim. yemisim gelecegi. oyle...
hesabın var mı? giriş yap