• karmaşık olması ve düzeneğinin nasıl kurulduğu bi yana da, sonuçta antik çağdaki insanlar gerizekalı olmadıklarına göre karmaşık düzenek de kurabilirler, ancak dökme yapılmadan, tek bi bakır levhadan bu derece ufak boyutlarda kesme işlemini yapmış olmaları ellerinde bu makineden daha gelişmiş şeylerin olduğunu gösteriyor. ve bence işin inanılmaz olan noktası da bu.

    edit: gerçi bu şaşkınlığı yaşamamızın nedeni ortaçağ'dan sonra batı'nın yazdığı "bilim tarihi" propagandasına çok fazla maruz kalmamız da olabilir.
  • batık bir antik yunan gemisinden çıkarılan çok ilginç bir düzenektir. gemi mö 4. yüzyıla kadar uzanan çok sayıda eseri taşıyormuş.

    bazı kaynaklarda "dünyanın ilk bilgisayarı" diye anılıyor, tabii büyük olasılıkla daha eskileri de vardır. düzenek, tarihleri hesaplamak ve astronomik olayları tahmin etmek için tasarlanmış analog bir bilgisayar. dişlileri hareket ettiren bir kolu var, üzerinde yunan zodyak işaretleri ve mısır takvim günlerinin yazılı olduğu bir dizi halkayı döndürüyor.

    bu tür astronomik saatler, 14. yüzyıla kadar avrupa'da yeniden ortaya çıkmadı. o çağların şartlarını düşününce şu antik medeniyetlerin geliştirdikleri teknolojilerden etkilenmemek imkânsız.

    bu da resmi. atina'daki national archaeological museum'da.
  • antikythera mekanizması, astronomik konumları hesaplamak için kullanılan eski bir mekanik hesap makinesidir. bazıları aletin zamane ötesi olduğu için zeusun dişli kutusu olarak da adlandırır. antikythera mekanizmasının kimin icat ettiği ve tam olarak nasıl çalıştığı hala sırrını korumaktadır.

    antik yunanların, romalıların, mısırların çağın ötesinde bilime sahip olduğunu zaten biliyoruz. bence daha çok şaşırılacak nokta, zamanının asırlar ötesinde hala çözülemeyen, yetişilemeyen bilim ve teknoloji'yi nasıl o vakitte kullanabildikleri.
  • bir nevi analog bir bilgisayar düşünün ama iki bin yıllık olsun! keşfedildiği 1901’den beri nasıl çalıştığını anlamak amacıyla pek çok kopyası yapılsa da işleyişi hala çözülebilmiş değil. düzenek, bir ayakkabı kutusu büyüklüğünde ahşap bir kasa içinde yer alan bir grup pirinç dişliden meydana geliyor. iki bin yıl önce batmış bir gemide bulunan antikythera düzeneğinin, gezegenlerin konumu ve güneş tutulması vaktinin tahmin edilmesi hatta olimpiyat oyunlarının zamanlarını da dört yıla kadar gösterebilen mekanik bir hesap makinesi olduğu keşfedilse de nasıl çalıştığıyla ilgili araştırmalar sürüyor. mö. 1 yy teknolojisiyle yapılmış bu iç içe geçmiş çarklı sistem keşfedilene kadar, bu derece kompleks bir makinenin ancak 16. yy’da yapılabildiği sanılıyordu.
  • yunanistan'ın küçücük bir adası. bizdeki adı, küçük çuha adası.
    bir ucundan diğer ucuna 20 km imiş.
    nufusu da 40 kişi.
    yunan hükümeti bu tuzluk kadar adaya yerleşenlere tarım arazisi, ev ve 3 yıllığına ayda 500 dolar verecekmiş.
  • adaya nasıl yerleşebileceğimizi bilen var ise yeşillendirebilir. valla şu istanbuldan herşeyi toplayıp oraya yerleşesim geldi.
  • sözcü gazetesinin bir zaytung haberi girişimine konu olmuş yunan adası.

    (bkz: yunanistanin 19 adamizi da isgal etmesi)
  • antikitera düzeneği: dünyânın ilk mekanik bilgisayarı
    “ingiltere'deki araştırmacılar, 1901 yılında girit adasının kuzeybatısında bulunan küçük çuha adası yakınlarında batık bir hazîne gemisinden çıkarılan antikitera düzeneğinin sırrının çözümünde “büyük bir adım” attıklarını bildirdi. university college london'dan (ucl) uzmanlar, şimdi bu düzeneği yeniden yaratmayı hedefliyor. araştırmacılar, antik yunanların bu cihâz aracılığıyla ay’ın, güneş’in ve gezegenlerin hareketlerini hesaplayabildiklerini kaydediyor. ve hepsi bu kadar değil...”
  • bulunduğu zaman batığı inceleyen araştırmacılarca batıktaki en değersiz şey olarak görülen ama daha sonra tüm batıktan binlerce kat değerli olduğu anlaşılan mekanizma

    bu başlık aslında bu yazıda bahsedilen mekanizmayı değil bu mekanizmanın bulunduğu adaya ait. ancak başlık altında benzer yazılar olması nedeni ile bu yazının burada olmasını uygun gördüm.

    bulunduğu dönemde onun modern bir nesne olduğu muhtemelen yanlışlıkla orada olduğu düşünüldü ve bu düşünce 40 sene boyunca devam etti. derek j. de solla price mekanizmayı inceledi ve bu aletin modern değil antik bir alet olduğunu söyledi. analiz sonucunda bunun bir gökyüzü bilgisayarı olduğunu söyledi ancak bunu 20 sene sonra x ışınları ve gama ışınları ile incelemesiyle kanıtlayacaktı. 2005 senesinde x ışını tomografisi ile tüm mekanizmanın sırrı ortaya çıktı. mekanizma solla price'nin bile hayallerinin ötesindeydi. 37-38 tane bronz ve farklı alaşımlardan yapılmış çark içeriyordu. ayrıca yazılarda analiz edildi. yazıların içinde bir kullanım kılavuzu bile vardı. 5 gezegen, ay ve güneşin konumları mekanizma içerisinde gösteriliyor ve geleceğe dair tahminler üretebiliyordu. ve bu tahminler olağanüstü derecede isabetliydi.

    önünde yılın 365 günün gösteren bir kadran vardı. aletin kolu çevrilerek yılın o zamanında gök cisimlerinin yerleri gösteriliyordu. olimpiyat geri sayımı, burç göstermesi, gündönümleri vs. gibi olayları incelikle gösteriyordu.

    ay göstergesinin yarısı siyah yarısı beyazdı bu ayın evrelerini göstermek için yapılmış bir şeydi. ayı temsil eden küçük top evrelerini göstermek için kendi etrafında döndüğü gibi dünyanın da etrafında dönüyordu ancak bu dönüş hızlanıp yavaşlıyordu. bunun nedeni ise ayın eliptik yörüngesiydi makine bunu yapabilmek için inanılmaz karmaşık bir mekanizma kullanıyordu. burada kullanılan mekanizma araştırmacıları en çok etkileyen şeylerden bir oldu. alet güneş tutulmalarını bile tahmin ediyordu. 1400 sene boyunca benzer bir alet çıkmayacaktı daha uzun bir süre boyunca da bu alet kadar sofistike bir şey yapılamayacaktı.

    yapabilecek kişiler arasında ilk akla gelen tabi ki arşimet. ayrıca makinenin üzerindeki yazılarda sicilya'ya konuşulan dil ile uyumlu ancak arşimet ayın yavaşlamasını ve hızlanmasını bilmiyordu. ölümünden 40 sene sonra hipparkos ayın hızlanıp yavaşladığını bulundu. kadranlardan birinde olimpiyat oyunları sayacı ile birlikte sadece rodos adasında gerçekleşen yerel bir oyunun da geri sayımı var. bu da aletin rodos'da yapıldığını düşündürüyor. hipparkos belki bu aleti yapmış olabilir ancak batıktaki diğer eserlerden tahmin edilen tarih ile ölümü arasında 60 sene fark var. en muhtemel aday posidonius. cicero'nun posidonius'ın gezegenlerin hareketlerini takip eden bir alet tasarladığını iletmesi ihtimalleri daha da artırıyor. yapan kişinin muhtemelen çok detaylı planlar hazırlamasının yanında evreni bir makine gibi gören bir felsefi görüşte sahip olması bu makineyi felsefi olarakta değerli kılıyor.

    antik dönem için bu makine akıl almaz bir alet. sadece içindeki parçaların yapılması bile bizim o zamana bakışımızın ötesinde. ayın eliptik yörüngesini göstermek için yapılan çift çarklı yapı tüm makinenin aynı anda hem karmaşık bir mekanizmaya sahip olmasını hem de astronomik bir fenomeni göstermesi makinenin inanılmaz olmasını özetliyor. evet bu makine olağanüstü derecede karmaşık bir çark sistemine sahip ancak bu karmaşık çark sistemi zamanında bilinen tüm evrenin hareketlerini isabetli bir şekilde gösterebiliyor. ve tüm bu olağanüstülük ayakkabı kutusu büyüklüğündeki bir alete sığabiliyor. bu şekilde bir minyatürize etme işlemi düşünüldüğünde muhtemelen daha karmaşık şeyleri dahi hesaplayan daha büyük makinelerin olma ihtimali ise insanı heyecanlandırıyor.
hesabın var mı? giriş yap