• anlam kaymasına uğrayıp artık yahudi düşmanlığı manasına gelse de aslında semitik ırklara yani sami ırklara karşı olma durumu; araplar'ın da sami ırktan olduğu düşünülünce mana dünyamızda boşluklar bırakan kavram.
  • "yahudilik diye birşey olmasaydı antisemitizm onu yaratırdı" demiştir jean paul sartre bana da "helal olsun "demek düşmüştür
  • musevilere karşı düşmanca duygular beslemek.

    musevi düşmanlığı tarihin derinliklerinden gelmektedir. hz. isa'yı çarmıha musevilerin gerdirdiğine inanan hristiyan gruplar tarih boyunca musevilere karşı şiddet eylemlerinde bulunmuş, ayrımcılık yapmışlardı. bunun orta çağ'daki en uç örneği ispanyol engizisyonu'nun musevilere karşı tutumu olmuş, bu dini terk etmeyenler zorla ispanya'dan çıkarılmıştı. xix. yüzyılın ortalarından itibaren özellikle orta avrupa'da yükselen milliyetçilikle beraber anti-semitizme ırkçı bir nitelik de eklendi, özellikle almanya ve avusturya'da zengin musevi kesim milliyetçi akımların hedefi haline geldi.
    sonunda 1933'te almanya'da nasyonel sosyalistlerin işbaşına gelmesi ile anti-semitizm doruğa çıktı.
    önce museviler ayrı gettolarda yaşamaya zorlandı, daha sonra ll. dünya savaşı'na kadar pek çok musevi ülkeden ya sınırdışı edildi ya da göçe zorlandı. savaş sırasında ise almanya'nın çeşitli yerlerinde ve alman işgalindeki ülkelerde -özellikle polonya'da- kurulan toplama kamplarında milyonlarca musevi soykırıma tabi tutuldu. savaş sonrasında ise musevilere bir ulusal yurt kurmak amacıyla 1948'te israil devleti kuruldu ve anti-semitizm daha başka bir biçim kazandı.

    (t.c. dışişleri bakanlığı kütüphanesinden alınmış antisemitizm tanımıdır.. kötüleyen bari oraya da ugrasın bi zahmet..)*
  • semit, yani sami diye adlandırılan etnik grubu hedef alan eylemler ve sözler. samiler de yahudiler ile araplardan müteşekkildir. israilli ve siyonist medya ile şahsiyetler bu tanımı pek çok şekilde saptırmaktadır. her şeyden evvel de sami kavramını manipule edip sadece yahudilere indirgiyorlar. böylece de, kendisi zaten sami olan arap halklarına anti-semitist, yani sami düşmanı yaftası yapıştırabilmektedirler. araplar ki samilerin ezici çoğunluğunu teşkil ederler! ayrıca, anti-semitismin tarifini, israil’e ve israil politikalarına yönelen her türlü eleştiriyi içine alacak tarzda genişletiyorlar. demek ki israil işgal güçlerinin filistin halkına karşı giriştiği bütün o insanlık dışı saldırıları eleştirenler de anti-semitist, yani sami-düşmanı damgası yiyorlar.

    bu yafta zamanla caydırıcı bir güç kazanmıştır. israil ve siyonist güçler, israil politikalarının tartışılmasının önüne geçmek üzere çok geniş bir ilişki ve çıkar ağı kurmuşlardır. akademik çevrelerde bile belli konulara değinmek anti-semit damgasıyla damgalanmak için yeterlidir. sonuçta, bazı akademik çalışma sahaları israil’in tabuları listesine girip listeyi alabildiğine uzatmaktadır.

    birkaç hafta evvel bu anti-semitism silahı avrupa’ya doğrultuldu. avrupa komisyonunun yaptırdığı bir kamuoyu araştırmasında ‘dünya barışına en büyük tehdidi kim oluşturuyor?” sorusuna cevap veren katılımcılar, israil’i en tepeye oturtmuştu. sonuçlar ortaya henüz çıkmıştı ki israil medyası ve siyonist örgütler avrupa toplumlarına ve kültürüne saldırmaya başladılar. yöneltilen suçlama aynıydı: anti-semit.

    bu suçlamanın sık sık araplara da yapılması ise gariptir. neticede, bir sami toplumunun ucu kendi kendisine de dokunacak bu çeşit bir ırk düşmanlığını taşıyacağına ihtimal vermenin hiçbir makul yanı yok. maariv’in 19 kasım 2003 tarihli sayısında shmuel gordon şu tespiti yapıyordu: “ibrani ansiklopedisi anti-semitismi, samilere yöneltilmiş ırkçı nefretin bütün biçimleri olarak tarif eder. demek ki anti-semitism araplara karşı ırkçı nefreti de kapsar.”

    ibrahim nafie / el ahram weekly
  • aslinda temel anlamiyla "sami dusmanligi"dir.. semitik milletlere karsi olma durumu, onlari sevmeme, oyunlarinda oynatmama hali.. bazi kaynaklarda musluman ve yahudi dusmanligi olarak gecer ki yahudi kismi dogru olmakla beraber musluman kismi kulliyen yanlistir.. sami irkindan gelen yani arap, yahudi ve bazi ortadogu kokenli etnik gruplara karsi duyulan nefretten ileri gelir.. bu milletlerin dilleri de birbirine benzer niteliktedir ki, o baska bir baslik altinda incelenmeye sayan bulunmustur nokta.. (bkz: semitik)..
  • bak şimdi, şu israil'e efelenmeler, karşılıklı dayılanmalar iran'ı, avrupa'yı kaşımalar falan bir duruldu ya; yahudi düşmanlığı da geçti sanırsın. geçmez. türkiye, içinde düşmanlık edilecek kadar bile yahudisi kalmamış bir ülke olduğu için böyle su yüzüne çıkmaz yeri gelmedikçe. 30 bin yahudinin nesiyle düşmanlık edeceksin, açıkça servet düşmanlığıyla saldırmayacaksan ya da hıyanet-i vataniye neviinden bir şeyle itham etmeyeceksen? gürültü geçince yine iş "bizde yahudi düşmanlığı olmaz, israil düşmanlığı o"ya döner yine. bu insanların dinlerine, soylarına, ibadethanelerine, ibadetlerine ve hatta bizzat şahıslarına ulusal medya ayağı da olan bir cinnetle hakaret et, sonra sulh-ü muvakkat tesis edilince aman efendim osmanlı'nın misafirperverliği, yüzyıllara dayanan kardeşlik, komşuluk, görümcelik... hep aynı edebiyat.

    bunun çok açık bir bilinçle sergilendiği düpedüz ortada. türk musevi cemaat yapısı, politik olarak, sinik ve iktidara eğilimin dozunu kaçırmadan atatürk ilke ve inkılapları ekseninde seyreden bir sussuz sabunsuz bir yapıyı oluşturuyor. yahudiler, siyasetten uzak durmayı huzurlarını muhafazada önemli bir esas olarak kabul ettiklerinden hangi konuda siyasi görüşleri, beyanatları nedir; asla net bir şey elde edemiyoruz. israil'le yaşanan kriz durumlarında çıkıp, evet biz yahudiyiz ama bu ülkenin birliklerinde askerlik yapıyor ve bu ülkeye vergi veriyoruz, orada yaşanan bir krizin muhatabı biz değiliz, diyemiyorlar. biz o siyasi çekişmeye ancak insani açıdan taraf olabiliriz diyemiyorlar. çünkü o zaman siyaset yapmış olacaklar. istemiyorlar bunu, taa tanzimattan beri kaçınıyorlar bundan. ne zaman yapmaya kalksalar ellerine gözlerine bulaştırdılar çünkü.

    öte yandan çirkin propaganda musevi lisesinde derse giren öğrencileri görüntüleyerek teşhir etmeye kadar gidebiliyor. hani yahudi düşmanlığı yoktu? bunları israilli diplomatların çocukları oldukları için mi teşhir ediyoruz o halde? insanlar tek tek deşifre ediliyorlar, olmadı bir sabetaycılık yakıştırılıyor ve öyle servis ediliyorlar ama sonunda birileri gerçekten hayatlarında ciddi huzursuzluklarla karşı karşıya gelebiliyorlar. insanlar sosyal paylaşım profillerini bir gecede hitler'e dönüştürüyorlar. aralarında hitler'den kaçıp gelen bilim adamlarının kudruğu fakültelerde hoca olanlar bile var. burda mı yok yahudi düşmanlığı? bırak allasen. herhangi bir insan olarak bile israil'den nefret edebilmek için çok sayıda sebep bulabilecekken onların menfurluğunu yahudiliğe ve dolaylı olarak tüm yahudilere bağlamak apaçık antisemitizmdir. nokta.

    bi tutturmuşlar, osmanlı'nın yahudilere kucak açması... ne kucakmış arkadaş! bi zamanlar dağa kaçırıp etek giydirip falan fotoğraflarımızı çekmişler, sonra her canları bişey yapmak istediğinde "dağıtırım etekli fotoğraflarını" diyorlarmış gibi, ne zaman bir israil hengamesi olsa ilk önce türkiye'deki yahudiler azarlanıyor. o kadar kucak açmıştı da ondan mı yüzbinlerle ifade edilemiyor artık yahudilerin nüfusu? selanik gibi, edirne gibi yahudi kültür ve din merkezlerinde ya çatısı tepesinde bir sinagog bile yok ya da kalanların hepsi ancak iyi kötü bir müzeyi dolduruyor. çok kucak açmış hakketten.
  • halihazırda ırkçılık gibi bir kelime uydurulmuşken bir de üzerine ekstradan bu kelimenin uydurulmuş olması küresel bilgi akışının hangi ırk tarafından yönlendirildiğine dair kafanızda bir ışık yanmasına neden olabilir.
  • genelde götten anlanan bir konsepttir.

    gerçek antisemitist adam arabından da, ibranisinden de, fenikelisinden de nefret eder.
  • "17 auğustos 1927,

    elza niyego adlı 22 yaşındaki yahudi kızı, kendisine aşık olan ve uzun süredir taciz eden evli ve torun osman ratıp bey tarafından öldürüldü.genç kızın cansız bedeninin saatlerce sokakta üstü bile örtülmeden tutulması yetmezmiş gibi, osman ratıp mahkeme yerine akıl hastanesine gönderildi.katilin eski hicaz valisi'nin oglu olması ve 2.abdulhamit'in emir subayı olması,kurbanın ise sıradan bir yahudi olmasından dolayı, olayın örtbas edileceği endişesi duyan yahudi cemaati, geleneksel çekingenliğini ilk kez bir yana bırakarak, 18 agustos'taki cenaze törenine kitlesel bir biçimde katıldı ve "adelet istiyoruz" diye haykırdı.15 bin civarında olduğu tahmin edilen kalablığın cenazeyi bir gövde gösterisine dönüştürmesi basının yahudi düşmanlığını körüklemesine vesile oluşturdu.gazetelerde "nankörler", "küstahlar" başlıkları belirdi."
  • türk ceza kanunu'nun 216. maddesi gereği suçtur.

    madde 216. - (1) halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (3) halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
hesabın var mı? giriş yap